Kaza oranı azalırsa trafik primleri de düşer
Neova Sigorta Genel Müdürü Özgür Koç, trafik sigortası primlerine tek başma devlet müdahalesinin çözüm olmadığını belirterek, ülkemizde yaşanan kazalar ve buna bağlı ölü ve yaralı sayısının azalması gerektiğini söyledi.
İKİ yıl önce sigorta sektörünün kendine özel bir kriz yaşadığını belirten Neova Sigorta Genel Müdürü Özgür Koç, sektörde zararın 1.5 milyar TL’ye ulaştığını ve bu süreçte trafik sigortası primlerinde artış yaşandığını kaydetti. 2016 yılının altıncı ayından itibaren fiyatların düşüş trendine girdiğini ve bu civarda kaldığını kaydeden Koç, 2016 yılı sektör sonuçlarının henüz açıklanmadığını ancak zararın tamamen kapandığının söylenemeyeceğini belirtti.
“Fiyat artışı daha yumuşak şekilde olabilirdi” diyen Koç, bu anlamdaki eleştirileri sektör olarak kabul ettiklerini de belirti. Koç, “Bir yılda çok büyük bir artış olunca tabii ki haklı bir tepki oldu ama sonuçlar gösteriyor ki şu anki bulunduğumuz nokta bile başa başa yakın ve bu civarlarda da kalması bekleniyor” dedi.
Koç, trafik sigortasında ‘devlet müdahalesi’nin konuşulduğunu, ancak bunun bir serbest piyasa koşulu olduğunu ve tek başına devlet müdahalesinin yeterli olmadığını ifade etti. Sigorta şirketlerinin aldıkları primin yüzde 23’ünü devlete, yüzde 10’unu da acenteye ödediğini belirten Koç, “Trafik sigortasında direkt devlete ödenen bir pay var. Yüzde 10 SGK’ya, yüzde 5 BSMV’ye, yüzde 3 Güvence Hesabı’na ve ayrıca Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu adı altında İç İşleri Bakanlığı’na ödenen bir miktar var” şeklinde konuştu.
Primlerin düşüşü için zarar kalemleri önlenmeli
Sektör olarak devlet müdahalesini ülkemizdeki trafik kazalarında yaralanan ve ölen insan sayısını azaltmak konusunda beklediklerinin altını çizen Koç, “Trafik sigortası primlerinin düşmesini istiyorsak yedek parça maliyetlerini, kaza sayısını, kaza sonucu ölen ve sakatlanan insan sayısını düşürmeliyiz. Yılda 1 milyon kaza yaşanıyor; bu kazalar neticesinde ortalama 7 bin ölü, 15 bin civarında sürekli sakatlık ve buna bağlı bakım masrafları ortaya çıkıyor. Ortada bu kadar ödenecek kalem varken primlerin düşmesini bekleyemeyiz. Biz önce bu düşürmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Almanya’da 80 milyon araç var, yılda 3 bin kişi ölüyor. Biz-deki araç sayısı bunun dörtte biri, ancak kaza sayısı ve kaza şiddeti Avrupa’nın oldukça ilerisinde” diyen Koç, toplama bakıldığında ‘tek başına devlet müdahale etsin’ demenin bir çözüm olmadığının altını çizdi. Koç, şöyle konuştu: “Trafik kazalarının azalmasında sadece devleti beklemek de doğru değil. Konuyla ilgili tüm sivil toplum kuruluşları, sigorta şirketleri ve hatta şoförler odası herkes bir araya gelmeli… Her kar yağdığında buzlanmadan dolayı devredilen otobüsleri konuşuyoruz. Asıl müdahale edilmesi gereken konulardan biri bu.”
Birden artan fiyatlar insanların alışkanlığını bozdu
Trafik sigortasında 2015 yılına kadar vatandaşın ortalama 350 TL’lere trafik sigortası yaptırdığını ve bunun bir alışkanlık olduğunu söyleyen Özgür Koç, “Bu rakamlar birden artınca insanlar bu alışkanlığı değiştirmeye zorlandı” dedi. Koç, “2015’ten önce de trafik sigortasından zarar ediyorduk ama toplam zarar miktarı diğer branşların karlılığı ile kapatılıyordu. 2015 yılındaki zarar artık devasa boyuta geldi. 2016 yılına geçişte de asgari ücrette yüzde 30’luk bir artış gerçekleşti. İşçilik maliyetleri de asgari ücretle birlikte zamlanmış oldu.
Yedek parça maliyetleri genelde döviz artışına bağlı olarak artıyor. Böylelikle zarar şirketler açısından sürdürülebilir olmaktan çıktı ve zamdan başka yol kalmadı” dedi.