Sanat Eserine Yatırım Yapmak Çok Kazançlı
Resim günümüzde hisse senedinden daha prestijli bir yatırım aracı. Bilinçli seçim yapılırsa borsadan daha çok kazandırabiliyor. Uzmanlar kriz dönemlerinin alım için en uygun zaman olduğunu belirtiyor.
PARAYI değerlendirmenin birden çok yolu var. Emlak satın almak ya da hisse alım satımı yapmak en çok kullanılan yollardan. Mevduat, altın veforex de öyle. Ancak pek göz önünde olmayan başka bir yatırım alanı daha var: Sanat…
Günümüzde sanat eseri satın almak hala çok niş bir alan. Hatta bu konuda çeşitli tartışmalar mevcut. Tartışmalar sanat eserinin yatırım aracı olup olamayacağı üzerinden dönüyor. Ama şu bir gerçek ki, sanat eserine sahip olmak hisse senedi sahibi olmaktan daha çekici ve prestijli. Bu nedenlebu yatırım türü holding sahipleri kadar şirketlerde yöneticilik yapan beyaz yakalıların da ilgisini çekiyor. Sanat eserlerinin ulaşılabilir fiyatlarda olması da alıcı profilini çeşitlendiriyor. Yani bir sanat eserine sahip olmak için “zengin olmak gerekir*’algısı günümüz dünyası için pek geçerli bir argüman değil.
Sanat eserleri içinde ise resim öne çıkıyor. Müzayede rakamları da bunu teyit ediyor. Satışa çıkan eserlerin yüzde 70’den fazlasını resim oluşturuyor. Resmin sanat piyasasındaki ağırlığı yeni değil. Dolayısıyla resim eserlerine olan ilginin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar sıkıntılı bir dönem olsa da sanat eserine yatırım için kriz dönemlerinin fırsat olduğunu hatırlatalım.
İçeriğe Ait Başlıklar
SANAT SEVGİSİ ŞART
Sermayeniz var, resim satın almak istiyorsunuz ancak nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. Bu haberi tam da bunun cevabını arayanlar için hazırladık. Ancak bazı noktaları baştan belirtmekte fayda var. Sanat temsilcileri ile yaptığımız görüşmeler ve konuyla ilgili araştırmalarımızdan çıkan net sonuç şu ki, resme yatırım yapmak isteyenler sanatla ilgili olmalı. Bu ilgi olmaksızın konuya salt yatırım olarak bakmak yanlış kararları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle sermaye sahibi olmak kadar sanata ilgili olmak da öncelikli kural. Her ikisinin mevcut olduğu hallerde yatırımı düşünmek en sağlıklısı. Ülkemizin belli başlı koleksiyonerlerine baktığımızda, tablo alma hikayelerinin de benzer olduğunu görürsünüz. Örneğin iş insanı Öner Kocabeyoğlu tesadüf eseri koleksiyonerliğe başladı. Akimda böyle bir fikir yokmuş ancak arkadaşlarının evinde gördüğü tablolar Kocabeyoğlu’nun kendisini bir müzayede salonunda bulması ile sonuçlanmış. Katıldığı müzayedede Selim Turan’m 50’ye 40 cm boyutlarındaki kırmızı bir tablosunu beğenerek ve severek satın almış. Ondan sonra ise hayatı değişmiş. 10 yılda 11 milyon dolarlık eserin sahibi olmuş. Hatta o kadar ki, geçtiğimiz yıllarda koleksiyonunda yer alan 1940-2000 yıllarına ait Türkiyeli Paris ekolüne sahip ressamların 430 eseri Santralistanbul’da görücüye çıktı.
HER ŞEY BİR RESİMLE BAŞLADI
Şimdi de Türkiye’nin en büyük koleksiyoner ailelerinden biri olan ve hatta kendine ait bir müzesi de olan Sabancı Ailesi’ne bakalım. Hat eserleri ile başlayan yolculuk yıllar içinde resim eserlerini de içinde barından devasa bir koleksiyon yarattı. Bunun sonucu olarak da Atlı Köşk, ciddi bir mimari dönüşümle Sabancı Müzesi’ne dönüştürüldü. Müze, Picasso ve Miro gibi dünyanın en ünlü ressamlarının eserlerinden oluşan sergilere ev sahipliği yapan bir mekan haline geldi. Abdi İbrahim tlaç’ın patronu Nezih Barut’u da koleksiyonerliğe iten merakı ve ilgisi oldu. Havan topundan eczacılık şişelerine kadar farklı objeleri toplayan Barut ayrıca yüzlerce tablodan oluşan büyük bir koleksiyona sahip. Erdoğan Demirören de ülkemizin en büyük koleksiyonerleri arasında yer alıyor. Demirören’in de koleksiyon yelpazesi oldukça çeşitli. O da bu işe ilgi ve heyecanla başlayanlardan.
“BİLGİ OLMADAN OLMAZ”
İpek-Ahmet Merey çifti de naif bir tutkuyla başladıkları koleksiyonlarını yıllar içinde büyütmüşler. Bugün 850’nin üzerinde resimden oluşan bir koleksiyona sahipler. Evlendiklerinde ellerine geçen parayla beyaz eşya almak yerine resim satın alan çift, yıllardır resim topluyor ve hala ilk günkü heyecanı yaşıyor. Elbette, sanat eseri satın almanın tek hedefi koleksiyoner olmak değil. Amaç sadece para da değil. Ancak örnek verdiğimiz isimlerde olduğu gibi bu bir tutku aynı zamanda. Bu nedenle 30 yıldır klasik sanat koleksiyonu yapan Mehmet Çebi’nin sözü ile bu bölümü bitirelim: “Bilgi olmadan, sadece parayla koleksiyoncu değil, tüccar olunur.”
DOĞANÇAY PAZARIN LİDERİ
Eğer doğru bir yatırım yaptıysanız resim birkaç sene içinde değerlenip koyduğunuz miktarı katlamanızı sağlayabilir. Ancak bunun için bilgi edinmek, araştırmak ve piyasayı takip etmek şart. Türkiye resim piyasasında belli isimlerin piyasayı belirlediğini söylemek yanlış olmaz. Forbes Dergisi’nin yaptığı araştırma bu anlamda dikkat çekici veriler sunuyor. Türk resminde m müzayede performansım ölçen araştırmaya göre, 2015 ciro sıralamasında Burhan Doğançay lider konumda. Onu, Fahrelnisa Zeid, B. Rahmi Eyüboğlu, Ömer Uluç, Ergin İnan gibi isimler takip ediyor. Bu isimlerin eserlerinden birine sahip olmak piyasada garanti yatırım olarak görülüyor.
REKOR OSMAN HAMDI BEY’DE
Bir de Osman Hamdi Bey var tabii… Meşhur “Kaplumbağa Terbiyecisi” adlı tablonun ressamı olan Hamdi Bey’in “Yeşil Cami Önü” tablosu ülkemizde şimdiye kadar satılmış olarak tarihe geçti.
Tam 13 milyon 509 bin TL. Sanat eserleri içinde en yüksek satış fiyatına sahip olan eserin resim olması ise tesadüf değil. Sanatı ulaşılabilir fiyatlarla alıcılarla buluşturan önüne bir platform olan Art50.net’in kurucusu Güliz Özbek, sanatın en klasik formu olmasından ve şu anda piyasa değeri daha kolay tespit edilen eserlerden olduğundan resmin tercih edildiğini anlatıyor. Özbek resmin değerini tutan ve ölçülebilen bir alan olduğuna vurgu yapıyor.
SATILANLARIN YÜZDE 80’İ RESİM
Ren Sanat Direktörü ve Sahibi Berrin Kerpiç ülkemizde sanat ve sanat koleksiyonerliğinin resim koleksiyonerliği olarak algılanmasından dolayı piyasanın yüzde 80’ini resmin oluşturduğunu kaydediyor. Kerpiç, “Mağara duvarlarında başlayan çizimler sonrasında ahşaplara, kağıtlara, tuvallere ve pleksilere aktarılmış. Tabii ki resim önemli; bir ülkenin sanat kimliğini içeren bir kesittir resim. Ülkemizde resmin bu kadar az tercih edilmesini sanatçılarımızın yeterince takip edilmesine bağlıyorum diyor.
Milyonlarca lirayı bu uğurda heba edenler var
Berrin Kerpiç de “Bu tamamen alıcının kararı ancak ben ne kadar iyi bir yatırım olursa olsun seyretmekten hoşlanmadığım bir eseri almazdım doğrusu” diyerek satın alınacak eseri sevmenin ve beğenmenin öneminden bahsediyor.
“Israrla yatırım derseniz almayı düşündüğünüz sanatçının dönemlerini iyi bilmeniz, ürettiği işleri iyi takip etmeniz gerekir” diye devam eden Kerpiç, müzelerde ve iyi koleksiyonlarda yer alan sanatçıların her zaman tercih edildiğine vurgu yapıyor.