Türk Hazır Giyim Sektörü ve İngiltere Pazarı
AB’detı ayrılma kararı alan İngiltere’de sterlinin değer kaybetmesi perakendecileri fiyat konusunda sıkıntıya sokuyor. Türk hazır giyim ihracatçıları fiyatlarını gözden geçirip müşterilerine destek olmaya çalışıyor.
İNGİLTERE Türkiye’nin ihracatında önemli bir pazar. Özellikle hazır giyim sektörü açısından çok şey ifade ediyor. Bu ülkenin AB’den ayrılma kararı almasından sonra hazır giyim ihracatında başlayan gerileme artarak devam ediyor.
Öyle ki Türkiye’nin toplam ihracatına bakıldığında temmuz ayında yüzde 28.3 oranıyla, AB ülkeleri içinde en fazla düşüş İngiltere pazarında gerçekleşti. İlk yedi aylık gerileme ise yüzde 7.3 oldu.
Bu dev pazarı kaybetmek istemeyen hazır giyim ihracatçıları, bu sıralar bir takım arayışlar içindeler.
Özellikle sterlinin dolar karşısında değer kaybetmesi korkuları artırıyor. Çünkü İngiliz perakendeciler için ithalat pahalı hale gelmiş durumda. İngiltere hazır giyim piyasasında daralma bekleyen Türk üreticiler, İngiliz müşterilerine daha uygun fiyat verip, bu sıkıntılı dönemlerinde destek olmaya çalışıyorlar.
“FİYAT VERİRKEN ZORLANIYORUZ”
Türkiye’nin önde gelen hazır giyim ihracatçılarından Talu Tekstil, dış satımının yaklaşık yüzde 60’mı İngiltere’ye yapıyor. Bu ülkedeki Topshop, Evans, Arcadia Group, Ted Becker gibi perakende zincirlerinin en önemli tedarikçilerinden biri olan firmanın İngiltere’de oturmuş bir pazarı var. Talu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, referandum sonrası İngiliz Sterlini’nde yaşanan değer kaybına dikkat çekiyor. Sterlinin dolar karşısında değer kaybettiğini, bu yüzden İngiliz firmaların yaptıkları ithalatların pahalı hale geldiğini ifade eden Gültepe, bunun önümüzdeki günlerde siparişlerde azalmaya neden olabileceğini vurguluyor. İngiliz müşterilerine fiyat verirken zorlandıklarını dile getiren Gültepe, pahalı duruma düşmek istemediklerini belirtiyor. İngiltere’nin AB’den çıkması halinde hazır giyim ürünlerinin daha da pahalı hale geleceğini söyleyen Gültepe, bu durumda pazarda daralma meydana geleceğini söylüyor. Aynı sıkıntının Uzakdoğulu üreticiler açısından da geçerli olduğuna işaret eden Gültepe, bu yüzden siparişlerin Uzakdoğu’ya kaymasının ise söz konusu olmayacağını vurguluyor.
“SİPARİŞ İPTALİ YOK”
Yıllardır Ingiltere pazarına ihracat yapan firmalardan APS Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Osman Benzeş ise içinde bulunduğumuz sezonun siparişlerinin referandum öncesi alındığını, dolayısıyla bu sezon için sipariş iptalinin söz konusu olmadığını belirtiyor. İngiliz perakendecilerin bundan sonra nasıl bir alım strateji-si izleyeceklerini önümüzdeki sonbaharda göreceklerini ifade eden Benzeş de sterlin/dolar paritesin-deki gerilemenin önemli olduğunun altını çiziyor.
“STA’YA İHTİYAÇ VAR”
Mont ve kaban konusunda Avrupa’nın önde gelen 1 üreticileri arasında yer alan Sezer Tekstil, ihracatının yüzde 30’unu İngiltere pazarına yapıyor. İtalya, Ispanya ve Almanya’da olduğu gibi bu ülkede de lüks markalara hizmet veren şirket, İngiltere’deki olası gelişmelere göre pozisyon almaya çalışıyor. Sezer Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Halil Sezer, Ingiltere hazır giyim piyasasını da n iyi bilen isimlerden. Sezer, referandumdan sonra farklı senaryoların konuşulmaya başladığını belirterek şöyle devam ediyor:
“Toplanan üç milyon dilekçe gerekçesiyle yeniden referandum isteniyor. Bir başka senaryo AB ile Ingiltere arasında Gümrük Birliği türü özel bir ticari ortaklığı içeren ‘yumuşak Brexit’. Üçüncü olarak da önümüzdeki iki yıl içinde uzlaşma sağlanamaması durumunda İngiltere’nin AB için bir üçüncü ülke statüsüne gerilemesi anlamına gelen ‘sert Brexit’. Biz şirket olarak tüm ticari ortaklık ve gümrük köprülerinin yıkılacağı bir sert Brexit’e pek ihtimal vermiyoruz. Çünkü bu hem İngiltere’nin hem de AB’nin aleyhine olur. AB’nin Almanya’dan sonra ikinci büyük ekonomisi olan İngiltere, Almanya’nın beşinci büyük ticaret ortağı. Aynı zamanda Almanya’nın ABD’den sonra dış ticaret fazlası yarattığı ikinci büyük pazarı. İngiltere’nin AB ile dolayısıyla Türkiye ile mevcut Gümrük Birliği’ni devam ettireceğini düşünüyorum. En kötü senaryonun gerçekleşmesi durumunda ise ikinci büyük pazarımız olan İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yapmamız gerekecek.”
“ŞARTLAR NEYİ GEREKTİRİYORSA…”
İngiltere perakende piyasasının Türk hazır giyim üreticileri için son derece önemli olduğunu vurgulayan Sezer sözlerini şöyle sürdürüyor:
“İngiltere giyim ve moda bilincinin yüksek olması nedeniyle tüketimin yoğun olduğu bir pazar. Özellikle Londra dünyanın her yerinden gelen turistler için alışveriş merkezi özelliğine sahip. ABD ile sıkı bağları sayesinde markalarımız, ürünlerimiz ve ‘Made in Tur-key’ için çok önemli bir referans, çok kuvvetli bir sıçrama tahtası. Sterlinin dolar karşısında tarihi değer kaybı nedeniyle İngiliz firmalar Uzakdoğu’dan yaptıkları ithalatta büyük oranda zarar ediyorlar. Bu kur trendi devam ederse ve iki yıl sonra gümrük vergileri de konursa İngiltere’de perakende piyasasında giyim fiyatları yükselir. Biz hiçbir zaman iyi gün dostu olmadık. İngiliz müşterilerimiz için yeni şartlar neyi gerektiriyorsa onu yaparız.”
DAHA HIZLI MODA
Birçok yabancı perakende grubunun Türkiye mümessili olarak faaliyet gösteren Spring Near East Manufacturing’in, Ingiltere’de Sainsbury’s, Top Man, Top Shop, Motherca-re gibi çok sayıda müşterisi var.
Spring Near East Manufacturing Kurucu Ortağı Esra Ercan, yıllık ihracatlarının yaklaşık 100 milyon dolar düzeyinde olduğunu, bunun 90 milyon dolarlık kısmını İngiltere’ye yaptıklarını belirtiyor. İngiltere’nin Almanya’dan sonra Türk hazır giyim sektörü açısından ikinci büyük ihracat pazarı olduğunu vurgulayan Ercan da sterlindeki gerilemeye dikkat çekiyor. Ercan şöyle devam ediyor:
“İngilizler Ispanyollardan sonra en fazla hızlı üretim ve yenilik arayışında olan müşteri grubumuz. Referandum sonrası İngiliz vatandaşlarının bir süre durumu gözlemleyeceğini ve harcama yapmayacaklarını düşünüyorum. Ancak İngiltere 2008 yılındaki ekonomik krizde olduğu gibi bu durumu da 6-8 ayda toparlayacaktır. O zamana kadar müşterilerimizi yeniliklerle beslemeliyiz. Paritedeki düşüş nedeniyle hızlı moda alımları yavaşlayabilir. Bu dönemde dizayn ve tasarım konusunda onlara daha fazla destek vermeliyiz.”
Mehmet BÜYÜKEKŞİ / Türkiye İhr. Meclisi Başkanı
İhracatımıza etkisi sınırlı
2015 ihracatımızın yüzde 44.5’ini AB ülkelerine yaptık. Aynı periyotta İngiltere 10.6 milyar dolar ile Irak’ı geride bırakarak en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke oldu. İthalatımızda da önemli bir yere sahip olan İngiltere ile 2015’teki toplam ticaret hacmimiz 16 milyar dolar. Biz ihracatçılar olarak İngiltere’nin AB’de kalmasını arzu ediyorduk.
Ancak İngiltere halklarının kararını saygıyla karşılıyoruz. İngiltere’nin 2015 yılındaki toplam ithalatında Türkiye yüzde 2’den daha az pay alıyor.
AB’den resmi olarak ayrılması belli bir süre alacak. TİM olarak yaptığımız çalışmalarda Brexit’in ihracatımıza kısa vadede etkisinin sınırlı olacağını gördük. İngiltere’nin AB’den ayrılması ile birlikte Gümrük Birliği’nden çıkarılması sonucunda Türkiye ile İngiltere arasındaki gümrük duvarları yeniden yükselişe geçebilir. Bu da şüphesiz ki ikili ticaretimizi ilk başta olumsuz etkileyecektir. Ancak, ayrılma müzakerelerinde İngiltere’nin Gümrük Birliği içerisinde bırakılacağı ya da İngiltere ile AB arasında bir serbest ticaret anlaşması akdedileceğini öngörüyoruz. Önümüzde iki yıllık bir süre var, bu sürede Avrupa Birliği ve İngiltere arasında yapılacak müzakereler, bizim Türkiye olarak bu süreçten nasıl etkileneceğinizi de belirleyecek. TİM olarak, İngiltere ile ticaretimizde ciddi bir etkilenme olmayacağı kanaatindeyiz.
Hikmet TANRIVERDİ / İHKİB Başkanı
Yeni bir mekanizma şart
Referandumda AB’den ayrılma kararı çıkmasından sonra sterlinin değerinin düşmesi, İngiltere ekonomisinin daralması sonucunu doğuracak. Ayrıca uzmanlar İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda 2030 yılına kadar yüzde 6 daha az büyüyeceğini öngörüyor. Dolayısıyla bu gelişme ve beklentilerin İngiltere ile ticaretimize olumsuz yansımaları olacak. Bununla birlikte İngiltere’nin AB’den ayrılık süreci, ihracatçımız açısından yeni fırsatlara da kapı açabilir. Olumlu gelişmelere de tanıklık edebiliriz. Diğer taraftan Gümrük Birliği anlaşması uyarınca Türkiye, AB ülkelerine ATR belgesi ile menşe kriterine bakılmaksızın vergisiz ihracat yapabiliyor. AB’den çıkış sürecini tamamlaması halinde İngiltere ile Türkiye arasında Gümrük Birliği dışında yeni bir mekanizmaya ihtiyaç olacak. Bu noktada iki ülkenin hızlı hareket etmesi gerekecek.