Forex sihirbazlarından yatırım önerileri
2016 yılında Türkiye forex piyasasının yaklaşık yüzde 20 büyüyerek işlem hacminde 4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Giderek büyüyen piyasada yer almak isteyen yatırımcılara ise piyasaları çok iyi izlemeleri, uzmanlardan yardım almaları ve “zarar durdur” seviyesi belirlemeleri öneriliyor.
PARA piyasalarının globalleşmesine paralel olarak forex piyasalarının cazibesi her geçen gün artıyor. Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) denetimlerinin artması da bu piyasaya olan yatırımcı ilgisini çoğaltıyor. Nitekim 2015 yılında Türk forex piyasasında toplam işlem hacmi, 2014’e göre yüzde 119 artarak 9.55 trilyon TL, dolar olarak ise 3.5 trilyon dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) 2016 yılı ilk çeyrek verilerine göre ise iki aylık toplam işlem hacmi 2.5 trilyon TL iken dolar bazında yaklaşık 900 milyar dolar oldu. Sektör temsilcileri 2016 yılında forex piyasasının yaklaşık yüzde 20 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu kapsamda 2016 yılı işlem hacminin de 12 trilyon TL’yi, dolar bazında 4 trilyon doları bulması bekleniyor.
Bu arada Türkiye’nin forex piyasalarında sıkı düzenlemeler yapmış nadir ülkelerden biri olması ve regülasyonun ardından yatırılan teminatların Takasbank güvencesinde olmasının piyasaya olan güveni güçlendirdiği ileri sürülüyor.
Fiziki karşılığı olmayan, tamamen fiyat hareketlerinden gelir elde etmeye yönelik bir piyasa olan forex piyasasında, döviz çiftleri, emtia, eneıji, değerli metal ve hisse senetlerinde CFD (fark kontratları) işlemleri yapılabiliyor. Ülkemizde yatırımcıların daha çok ilgi duyup işlem yaptığı ürünler arasında, euro/dolar, dolar/TL, İngiliz Sterlini/dolar, dolar/Japon Yeni, altın ve petrol ürünleri yer alıyor.
“PİYASANIN DİNAMİKLERİ GÜÇLÜ”
Forex piyasası her geçen gün gelişme kat ediyor ve gün geçtikçe daha çok yatırımcı bu piyasaya dahil oluyor. Kaldıraç oranlarının yüksekliği ve bünyesinde birçok bilgiyi barındırması nedeniyle uzmanlar, bu piyasada yatırım yapacakların öncelikle deneme hesabı açmalarını ve uzmanlardan görüş almalarını öneriyor. Zaten SPK’nın yayınladığı son tebliğe göre, bu piyasada işlem yapacak olan yeni yatırımcılara en az altı gün süre ve yine en az 50 işlem ile deneme hesabını kullanmaları şartı getirildi.
Son tebliğ ile kaldıraç oranları ise TL, dolar ve euro’nun birbirlerine karşı olan değişim oranlarını esas alan varlıklar ile altına dayalı kaldıraçtı işlemlerde azami 100:1, bunların dışındaki varlıklarda azami 50:1 olarak belirlendi. Kaldıraçlı alım satım (forex) ve tezgahüstü türev işlemler için yatırım hizmet ve faaliyetlerine ilişkin ilke ve esaslarda yenilikler getiren kurul düzenlemeleri 14 Ocak 2016 tarih ve 29593 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tüm bunların yanı sıra piyasanın dinamiklerinin çok güçlü olduğunu belirtelim. Nitekim siyasi, ekonomik durumlar ve iklim şartları dahil olmak üzere birçok gelişme forex piyasalarını yakından ilgilendiriyor. Siyasi ve ekonomik gelişmeler döviz paritelerini etkileyebilirken, iklimsel gelişmeler bütün tarımsal emtiaların trendini belirleyebiliyor. Ayrıca hava olayları da yumuşak emtiaların arz görüntüsünü önemli ölçüde değiştirebiliyor. Bu hava olaylarının başında muson yağışları, sıcak hava akımı getiren El Nino ve La Nina Tayfunu geliyor.
“RİSKİ SINIRLAMAK MÜMKÜN”
50’ye yakın ürün ile yatırımcılara hizmet verdiklerini belirten Gedik Yatırım Kaldı-raçlı İşlemler ve Türev Ürünler Genel Müdür Yardımcısı Bülent Ertuna, forex’te Türk yatırımcılarının talep edip platformlarında olmayan ürün bulunmadığını söylüyor. “Ancak genel olarak Türk yatırımcılarının tercih etmediği, bu sebeple yurtdışında olup da platformumuzda yer almayan ürünler de mevcut” diyen Ertuna, forex piyasasında yatırım yapmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor:
“Yatırımcılar, bu piyasada işlem yapmadan önce mutlaka deneme hesabı ile piyasayı tanımalılar. Özellikle yeni yatırımcıların eğitim almaları, temel olarak forex piyasasını tanımaları için çok önemli. Yatırım dünyasında riski sıfırlamak mümkün olmamakla birlikte sınırlamak mümkün. Pozisyona girmeden önce zararı durdurma ve kar alma noktalarının mutlaka belirlenmesi gerek. Piyasada işlem yapmak isteyen yatırımcılar, işlem yapacakları enstrümanların karakteristik özelliklerini ve tepkilerini, hangi dataya ve ekonomik koşula nasıl tepki verdiğini detaylıca araştırmalı. Yatırımcıların analiz konusu üzerinde durmaları da forex işlemlerinde önem taşıyor. Bu süreçte yatırımcılara piyasa uzmanlarından destek almalarını da öneriyoruz.”
Dünya geneline baktığımızda başta İngiltere olmak üzere Amerika ve Japonya’nın forex piyasalarında hızlı ivmeler yakaladığını belirten ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise Türk forex piyasasının re-güle edilmesinin ardından hızla büyüme kaydettiğini söylüyor. Bu büyümede forex piyasasında erişilebilirlik ve işlem yapmanın kolay olmasının yanı sıra, kaldıraç kullanma imkanı, hem aşağı yönlü, hem de yukarı yönlü hareketlerden kazanç sağlama fırsatlarının etkili olduğunu dile getiren Erkan, bu nedenle forex piyasasının yüksek trendine devam etmesini bekliyor. Erkan, yatırımcılara sınırsız kazanç olanağı sağlayan forex piyasasında zarar riskinin yatırdığı teminat tutarıyla sınırlı olduğunun da altını çizerek şu önerilerde bulunuyor: “Yüksek volatilite ve bilinçsiz kaldıraç kullanımı piyasanın risk boyutunu oluşturuyor. Forex piyasasının volatilitesi yüksektir; çünkü bu piyasa ekonomik ve siyasi olaylara çok duyarlıdır. Fiyat hareketleri hızlı ve yüksek volatilite ile reaksiyon verebilir. Dolayısıyla yatırımcılar kaldıraç oranlarını kullanırken çok dikkatli ve bilinçli olmalı. Kaldıraç oranı da paritenin cinsine ve ekonomik gelişmelere göre belirlemeli.”
“DOĞRU STRATEJİ İZLENMELİ”
Forex piyasasında her piyasada olduğu gibi kaybetme riskinin de bulunduğunu belirten Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan da doğru strateji izleyerek bu risklerin bertaraf edilebileceğini söylüyor. Tufan, yatırımcılara kayıpları yüksekse zarar noktasında ısrar etmemelerini, yani zararda olan pozisyonları var ise onlarla vedalaşabilmeyi öğrenmeleri gerektiğini hatırlatıyor.
“Yatırımcıların en sık yaptığı hatalardan bir tanesi de trendin tersine işlem yapmaları” diyen Tufan, yatırımcılara şu uyarıda bulunuyor: “işlem yaptığınız ürünün orta ve uzun vadede oluşan trendini kırdığından emin olana kadar, tersi yönde işlem yapmak çoğu zaman hüsranla sonuçlanır.”
Yatırımcılara öneriler
- Her habere inanmayın: Piyasalarda ürünler ve gelişmeler hakkında her ne olursa olsun güvenilir kaynaklardan olmayan haberlere ve açıklamalara itibar etmemek gerekir.
- Piyasayı iyi tanıyın ve analiz edin: Piyasa hakkında detaylı bilgi sahibi olunması, piyasa enstrümanlarını etkileyebilecek tüm gelişmeleri takip ve analiz edebilmek kazanmanın en önemli kurallarındandır.
- Eğitim alın: Piyasada işlemlere başlamadan önce aracı kurumun sunduğu eğitimlere katılım sağlanması yatırımcının yararına olur. Yatırımcının bilgi seviyesi ne kadar yüksek olursa stratejileri de o oranda doğru belirlenebilir.
- Demo hesap kullanın: Eğer yatırımcı forex piyasası ile yeni tanıştıysa mutlaka bir demo hesap açarak piyasayı ve platformu tanımalı. Demo hesap kullanılmadan önce gerçek hesabın kullanılarak yatırımların gerçekleştirilmesi üzücü sonuçlara yol açabilir.
- Etkin kaldıraç kullanın: Yatırımcılar forex piyasasına hakim değilse ve yeteri kadar piyasa bilgisine sahip değillerse işlemlerde düşük kaldıraç kullanmalı. Zira yüksek kaldıraç yüksek risk taşımaktadır ve kaldıraç yükseldikçe teminat da bundan etkilenecektir.
- Stop-loss (zarar durdur) kullanın: Forex işlemlerinde izlenmesi gereken en önemli stratejilerden biri de “zarar durdur” seviyesini belirlemektir. Belirlenen stop-loss seviyesi yatırımcıyı göğüslediği zararın daha fazlasından korur.
Cüneyt AKDEMİR / İş Yatırım Menkul Değerler Uluslararası Piyasalar – SGMK ve FX Müdürü
Yen uzun pozisyonlarında dikkatli olunmalı
Dolar/Japon Yeni: Japon Yeni ve Nikkei endeksinin, Japon Merkez Bankası’nın (BOJ) ikinci parasal genişleme paketini açıkladığı Ekim 2014 seviyesine gerilemesi, müdahale beklentilerine neden oldu. BOJ toplantısında bu beklentiler hayal kırıklığıyla sonuçlanırken, Kuroda, mayıs sonunda Japonya’da yapılacak olan G-7 toplantısı öncesinde yeni bir ekonomi teşvik paketi açıklayacağı sinyalini veren Abe hükümetinin kararını beklemeyi tercih etti. Abe hükümetinin ve BOJ’un koordineli olarak yapabileceği müdahaleler nedeniyle CFTC verilerine göre tarihi seviyelerde olan yen, uzun pozisyonların dikkatli olmaları gereken bir döneme girmekteyiz.
Sterlin/Dolar: İngiltere’de 23 Haziran’daki referandum tarihi yaklaştıkça ülke dışından gelen uyarı mesajları artmaya başladı. Amerikan Başkanı Obama’nın Brexit’in ticaret anlaşmaları görüşmelerinde İngiltere’yi Avrupa Birliği’nin gerisinde bırakacağını belirttiği • yazısı önemli. Anketlerde net bir sonuç olmaması nedeniyle belirsizlik devam ediyor. Referandumdan Brexit kararı çıkmadığı takdirde sterlinde kısa pozisyonların etkisinde tepki yükselişi görülebilir. Ancak referandum nedeniyle ertelenen yatırımlar ve harcamaların etkisinde zayıflayan İngiltere ekonomik verilerinin etkisinde olası tepki yükselişi uzun soluklu olmaz.
Petrol-WTl: Nisan ayındaki Doha toplantısı sonrasında hayal kırıklığı yaşandı. Haziran’da yeni bir toplantı ihtimali ve Amerika’nın petrol üretiminin günlük 9 milyon varilin altına gerilemesi ile petrol fiyatları yükselişine devam ediyor. Arz tarafındaki haber akışına rağmen talep tarafına bakıldığında ise global ekonomilerde beklentilerin altında kalan birinci çeyrek büyüme verileri karamsar tablonun devam etmesine neden oluyor.
Ancak, Global Merkez Bankaları’nın devam ettikleri genişleyici para politikalarının etkisinde destek bulan risk iştahının petrol üzerinde de spekülatif alımlara neden olması 48-49 doların üzerine yaşanacak yükselişlerin sorgulanması gerektiğini gösteriyor.
SSP 500: FED’in haziran toplantısındaki faiz artırım beklentisinin yüzde 10’lara gerilediği bir ortamda Amerikan hisse senetleri temettü getirisi açısından tahvil getirilerinin üzerinde kaldı. “Mayısta sat ve git” söylemi akıllardayken Apple’ın başlattığı satış hareketinin etkisinde CBOE Put/Cali . Ty-rr-i * tj rasyosundaki yükseliş kısa vadeli olarak o 1AİN DAKJJ endekslerdeki kar realizasyonlarının devamını işaret ediyor. Ancak, Amerikan hisse senetlerinin hem iç piyasadan, hem de NIRP’e geçen ekonomilerden gelecek dış talebin etkisinde destek bulmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Altın: FED üyelerinin 2016’ya yönelik dört adet faiz artırımı üzerinde yoğunlaşmaları “piyasalara kış geliyor” manşetiyle güvenli limanlara yönelik talebi arttırdı. Ancak son dönemde altın/gümüş rasyosundaki gerileme, altın fiyatlarındaki yükselişin gümüş önceliğinde, yani artan risk iştahının etkisinde olduğu görülüyor. Ayrıca altın, merkez bankalarının eksi faiz politikaları nedeni ile portföylerde paranın park edilebilmesi için cazip bir alternatif olarak öne çıkıyor. 1.220-1.230 dolar kırılmadan yeni bir satış trendinin başlaması şimdilik pek olası gözükmüyor.
Bülent ERTUNA / Gedik Yatırım Kaldıraçtı İşlemler ve Türev Ürünler Genel Müdür Yardımcısı
“Euro/dolarda yükselişler sınırlı olacak”
Euro/Dolar: Yeni yıla yükselişle başladı. Teknik olarak 1.15 direnç noktası üzerinde yükselişin 1.17 hatta 1.20 seviyesine kadar sürmesi beklenebilir. Nisan ayı itibariyle Çin verilerinin iyi gelmesi ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki toparlanma FED’in haziran toplantısında elini güçlendiriyor. Aynı zamanda ECB’nin enflasyon yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak için uyguladığı genişlemeci politikadaki ısrarı yükselişlerin sınırlı kalacağını gösteriyor.
Altın: Son üç seneyi primsiz kapatan altının bu sene az da olsa değer kazanacağını düşünmemize rağmen FED’in bu yıl içinde tekrar faiz artırma ihtimali, fiyatların aşağı yönlü baskılanacağı ihtimalini güçlendiriyor.
Petrol: 25 dolar seviyelerinin biraz üzerinden tepki alımlanyla yükselen petrol fiyatlarına S. Arabistan’ın arzı kısma konusunda İran’dan bağımsız davranacağını açıklaması ve Kuveyt’te petrol işçilerinin greve gitmesi de pozitif etki yaptı. Tekrar 50 dolar seviyelerine yaklaşan fiyatların buralarda tutunabilmesi için küresel ekonomilerde bariz bir toparlanma ya da üreticilerin arz kısma konusunda anlaşma sağlaması gerekiyor. Bu şartlar gerçekleşmediği sürece artan arz ve küresel talep eksikliği fiyatı baskılamaya devam eder.
Dolar/TL: Küresel piyasalarda dolar rallisinin biraz yavaşlaması ve Türkiye’nin Rusya-Suriye geriliminin biraz azalması, TL’nin bir miktar değer kazanmasına neden olmuştu. Ancak son günlerde ülkemizdeki siyasi gelişmeler sürecinde TL’nin sert bir şekilde değer kaybettiğine şahit olduk. Bunun yanında iç güvenlik sorunları nedeniyle turizm sektörünün etkilenmesi, Rusya ile olan ticaretin azalması ve ihracatta önemli bir yer kaplayan Avrupa’daki durgunluğun ekonomi üzerinde baskı yaratabileceği ihtimali TL üzerindeki baskının artmasına neden olabilir.. Aynı zamanda FED’in haziran ayında bir faiz artırımına gitme ihtimali de paritede tekrar yukarı yönlü bir hareket görmemize neden olabilir.
Sterlin/Dolar: İngiltere’de 23 Haziran’daki referandum öncesi paritedeki karışık seyir sürebilir.
Gökhan ÖZKAN / Işık FX Araştırma Uzmanı
Yılın ürünü gram altın
Gram altın: Gram altında hem ons, hem de kur beklentilerimize paralel yaşanacak yükselişle m birlikte 125-130 TL hedeflerimizi koruyoruz. Yıl içerisinde önemli bir Jfc riskten korunma aracı olarak takip edileceğini düşündüğümüz bu ürünün 2016’nın öne çıkan enstrümanı olabileceğini düşünüyoruz.
Euro/Dolar: Paritede yükseliş ivmesi yılbaşından beri korunuyor. Her ne kadar ECB istenilen önlemleri almaya çalışsa da, alınan hamlelerin meyveleri uzun vadede toplanacak. Yıl içerisinde doların ara ara zayıf dönemleri olsada, ABD tarafında veriler iyileşme gösteriyor. Euro’nun istenilen hedeflerden uzaklaşarak değerlenmeye devam etmesi de yeni bir parasal genişleme hamlesini gündeme getirebilir. Yukarı yönlü fiyatlamalarda yıl sonunda 1.1700-1.2000 aralığı önemli olacak. FED’in hedeften şaşması halinde 1.2380’i görme ihtimali de söz konusu. Dolar lehine fiyatlamaların haziran-aralık gibi artması halinde ise yeniden 1.0800-1.0530 arasına dönebiliriz.
Altın: Altın fiyatları, hem negatif faiz ortamının kızışması ile piyasalarda görülen riskler, hem de FED’in faiz artırımı politikasının ilk çeyrekte zayıflaması ile 1.040 dolardan 1.280 dolara yükseldi. Piyasada belirsizliklerin artması halinde altının güvenli liman özelliğini yeniden kazanabileceğini düşünüyoruz. Çin ekonomisinin toparlanma belirtileri ise ayrı bir unsur olacak. Ons altında ise yatırımcıların orta-uzun vadede 1.350-1.400 dolar arasında fiyatlamalar görebileceğini tahmin ediyoruz. Negatif senaryoda 1.190-1.200 seviyeleri altında yeniden baskı hissedilebilir.
Dolar/TL: Bir diğer enstrüman olarak dolar/TL kanadında yılın ilk çeyreğinde önemli gelişmeler kaydettik. Kurun 2.80’in de altına indiği görüldü. İçeride iyileşen veriler ve TCMB’nin yeni Başkanı Murat Çetinkaya’nın ilk toplantısında güvenoyu toplaması, TL lehine gelişmelerin ön plana çıkmasına zemin hazırladı. Kurda 2.7500-2.8000 aralığı oldukça önemli. Buralardan düşük maliyetle alıma girebilecek dolar yatırımcıları, daha agresif bir FED’i de toparlanan verilerle arkasına alırsa kurda yeniden 2.98-3.10 aralığına gelinebilir. Negatif senaryoda 2.7500-2.800 aralığı önemli bir aralık olacak.
Gümüş: Gümüş fiyatlarında yılın ilk çeyreği itibariyle biraz daha sakin geçen bir tempo takip ettik. Ancak, endüstriyel metallerde yükseliş ivmesi yılın ikinci çeyrek başında hızlandı. Bu nedenle gümüş fiyatlarındaki kıpırdanmanın 17 dolar üzerinde kalıcılık sağlaması halinde 18.5-21.50 dolar arasında zirveler görebiliriz.
Brent ve WTI: Petrol yılın ilk çeyreğine yüzde 50’lik bir yükselişle 26 dolardan başladı. Bu ürün de ilerleyen dönemde ön planda olmaya devam edecek. OPEC ve OPEC dışı ülkelerin arzı kısmaya yönelik politika izlemesi ve global talebin yeniden toparlanması halinde Brent petrolde 50-54.00 dolar- WTI ham petrolünde ise 48-52.00 dolar hedefimiz bulunuyor. Negatif bir tabloda 30 doların altında yeni dipler görebiliriz.
Dolar/Yen: Bu paritede yılın ilk çeyreğin de oldukça önemli fiyatlamalar görüldü. Negatif faiz uygulamasının olumsuz etkileri piyasada önemli riskler oluştururken yen’in güvenli liman özelliği devreye girerek güçlü bir performans çizdiğini gördük. Ancak Japonya Merkez Bankası’nun (BOJ) güçlü yen’den çok da memnun kalacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle ileride gelebilecek yeni genişlemeci hamleler, yen’de zayıflamaya neden olabilir. Diğer yandan FED’in daha agresif bir faiz politikası izlemesi halinde, paritede yıl sonunda 114.00-120.00 aralığında fiyatlamalar görebiliriz. Negatif senaryoda 105 ve 100 seviyeleri önemli olacak.
DAX Endeksi: Endeks, negatif faiz ortamı ve Avrupa bankalarına olan güvenin azalması ile yıla negatif başlangıç yapmıştı. ECB’nin yeni genişlemeci hamleleri ise, endeksin toparlanmasına tam olarak destek olamadı. Güçlenen Euro/Dolar paritesi, Avrupa ekonomisini zora sokarken DAX endeksi de baskıları üzerinde hissetti. Petrol fiyatlarında yaşanan durağan seyir de endeks üzerinde baskı yaratan unsurlar arasındaydı. Yılsonuna doğru endekste daha iyimser fiyatlamalar görebileceğimizi düşünüyoruz. Endeksin 10.000’ler üzerinde kalması halinde 11.500 ve 12.400 seviyelerine yeniden dönebiliriz. Negatif senaryo da 9.400- 8.700 aralığı yeniden önemli olacak.
SBP 500: Endekste 200 günlük ortalama olan 2.000’lerin üzerinde olumlu seyrin devam edebileceğini düşünüyoruz. Özellikle petrol fiyatlarında görülen toparlanmanın enerji sektörü üzerinde yapacağı düzeltmeler yıl içerisinde hissedilmeye devam edebilir. 2.080’lerin aşılması 2.150 seviyelerine yeniden dönmemize neden olabilir. Yıl sonu itibariyle FED’in daha sakin bir faiz politikası izlemesi halinde yıl sonu hedefimiz 2.150-2.300 aralığı olacak. Negatif senaryoda 2.000-1.800 arasına dönebiliriz.
Dow Jones: Endeks 17.500 seviyelerinin üzerinde performans gösterdiği sürece olumlu senaryoyu fiyatladığını düşünüyoruz. Endekslerde petrol fiyatları ile önemli bir korelasyon olduğunu görüyoruz. Fiyatlarda görülebilecek toparlanma ihtimalleri ile Dow Jones endeksi de 18.400’lere dönebilir. Negatif senaryoda 17.500 desteği altında 15.500’lere gerileme olabilir.
Sterlin/Dolar: İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkacağını düşünmüyoruz. Hatta FED’in daha yavaş adımlarla gitmesi ve güvercin tutumunu devam ettirmesi halinde yılsonuna doğru sterlinde önemli bir ralli yaşanabilir. 1.4600-1.5200 arası fiyatlara yeniden dönebiliriz. Negatif fiyatlamada bu 1.34-1.36 aralığına gerileyebilir.
Dolar/Frank: Dolar, FED’in güvercin tutumuyla birlikte zayıflarken, İsviçre Frank’ı güçlü bir performans sergiliyor. Ancak İsviçre Merkez Bankası’nın frangın bu denli güçlü kalmasından memnun olacağını düşünmüyoruz. Ayrıca ikinci çeyrek itibariyle daha güçlü verilerle daha şahin bir FED görebiliriz. Bu durumda yılsonunda 1.00 seviyelerinin üzerinde kalacağımızı düşünüyoruz. 1.0350 üzerinde ralli devam edebilir.
Bakır: Önemli bir bakır tüketicisi olan Çin’in yıl içerisinde bakır fiyatlarındaki performansta oldukça önemli olacağını düşünüyoruz. Özellikle Çin ekonomisine yönelik olumlu beklentiler bakır fiyatlarında ciddi yükselişleri destekleyebilir. Global resesyon beklentilerinin azalması da etkili olabilir. Bakırda yılsonu hedefimiz olumlu senaryoda 2.30-2.45 aralığı, negatif senaryoda ise 2.05-1.93 seviyelerine dönebiliriz.
Mısır: Dünya genelinde önemli bir tarım ürünü olarak kabul edilen mısırın performansında ABD, Çin ve Brezilya’nın genel görünümünü yıl içerisinde takipte kalmaya devam etmeliyiz. Olumlu senaryoda mısırda 410-450’lere kadar toparlanma görülebilir. Negatif senaryoda 350 dolar önemli olacak. Kırılmalar halinde 317 dolar dibine doğru bir hareket görebiliriz.
Pamuk: Dünyada arz ve talep dengesi, iklim koşulları iyi takip edilmeli. 2016 yılsonu itibariyle yukarı fiyatlamalarda 70-90 dolar, negatif tabloda 45-55 dolar arası takip edilebilir.
Buğday: Dünyanın büyük üreticileri konumundaki Çin, Avrupa, Hindistan ve ABD’nin yıl içerisindeki performansı önemli olacak. Buğday fiyatlarında global talebin artmasıyla birlikte, yılsonunda 500-600 dolar arası fiyatlamalar görebiliriz. Olumsuz senaryoda bu 290-440 dolar aralığına gerileyebilir.
Soya: Soya fasulyesinde ABD’deki talep yakından izlenmeli. Önemli bir tüketici konumunda olan ABD’nin performansı ve mısır fiyatlarındaki dalgalanmada etkili olacak. Önemli bir tarım ürünü olan ve biodizelde de kullanılan bu üründe 2012 sonrası fiyatlamalarda baskı devam ediyor. 850 dolardan yükseliş gerçekleştiren soyanın yılsonu fiyatı olumlu senaryoda 1.050-1.090 dolara gidebilir.
Kahve: Kahve fiyatlarında yükseliş devam ediyor. Özellikle Brezilya Reali’nin değer kaybı ve olumsuz iklim koşulları kahve fiyatlarında negatif seyrin sürmesine neden oldu. Ancak 120 dolardan gelen tepkilerin devam etmesi 125 direncinin aşılarak kahvenin 127-130 dolar arasına yerleşmesine neden olabilir.
Paladyum: Kıymetli ve pahalı bir metal türü olan paladyumun Brezilya ve Kanada ana üreticileri. Petrol fiyatları ile birlikte zayıf bir performans gösteren bu iki ülke ekonomisi, paladyum fiyatlarını da olumsuz etkiledi. Arzın diğer sağlayıcısı Rusya ise diğer takip edilmesi gereken ülke. Paladyum fiyatlarında olumlu senaryoda 650-800, negatif senaryoda 530 dolar önemli bir bariyer.
Platin: Platin fiyatlarında ikamesi olan paladyumun performansı ve tüketici talebindeki değişimler yıl içerisinde etkili olmaya devam edecek. Öte yandan yılbaşından itibaren platin fiyatlarında görülen ralli dikkat çekiyor. Güney Afrika ve Rusya ekonomisinin performansı önemli olmaya ve izlenmeye devam edilecek. Emtia fiyatlarının bu yıl içerisinde toparlanma imkanı ihtimaller dahilinde duruyor. Yıl içerisinde olumlu senaryoda 1.120-1.300 dolar, negatif senaryoda 950-800 dolar aralığı önemli olacak.
Murat TUFAN / Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü
La Nina, kahvenin arz görüntüsünü bozabilir
Kahve: Hava olayları yumuşak emtiaların arz görüntüsünü önemli ölçüde değiştirebiliyor. Bu hava olaylarının başında; muson yağışları, sıcak hava akımı getiren El Nino ve La Nina geliyor. El Nino tehlikesini atlatan yumuşak emtialar soğuk hava dalgası getiren La Nina tehlikesiyle karşı karşıya. La Nina oluşumu yavaş yavaş Güney Amerika kıyılarında kendini göstermeye başlıyor. La Nina etkisinin devam etmesi halinde kahvenin arz görüntüsü bozulabilir. Teknik anlamda 114.00 dolar seviyesi güçlü destek olarak takip edilebilir. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde yükselişler yeniden 132-140 dolar seviyesine doğru devam edebilir. 140 dolar üzerine çıkabilmek için arz görüntüsünde önemli bir bozulmanın yaşanması önemli olabilir.
Dolar/TL: Dolar küresel ekonomide değer kaybetse de, TCMB’nin faiz indirimlerine gideceği yönünde beklentiler kurda bundan sonra düşüşleri sınırlı bırakabilir. AK Parti’nin 22 Mayıs’ta kongreye gideceğini açıklaması sonrası artan politik risk TL’nin değer kaybetmesinde etkili oldu. 2.8500-2.88 bölgesi destek olarak takip edilebilir. Bu seviyenin üzerinde yükselişler yeniden 2.96-3.00 seviyelerine doğru devam edebilir.
Gram altın: Çin kaygılarının sürmesiyle beraber ons altında düşüşler sınırlı kalabilir. FED riski yaşansa da TCMB’nin faiz indirim döngüsüne girmesi TL varlıklarını zayıflatıyor. TL’nin dolar karşısında sert değer kaybederek 2.97 seviyesine yükselmesi sonrası gram altın fiyatı 121 seviyelerine yükseldi. Önümüzdeki süreçte gram altın yükseliş potansiyelini taşıyabilir. TL’nin zayıf görüntüsünün devam etmesi halinde 116.500-114.600 destek bölgesi üzerinde yükselişler 122- 128 seviyelerine doğru sürebilir.
FTSE100 Endeksi: İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıktığını görmemiz halinde ülkenin para birimi sterlin kadar, İngiltere Borsası FTSE 100’ün sert değer kaybettiğini görebiliriz. Uzun vadede belki İngiltere ekonomisi için olumlu bir durum söz konusu olsa da, bu ayrılığa piyasanın ilk tepkisi sert olabilir. Çin etkisiyle an itibariyle endekste sert yükselişler görülse de kritik direnç noktalarına yaklaşılmış durumda. 6450-6370 aralığı önemli bir direnç bölgesi olarak izlenebilir. Bu seviyeler geçilemediği sürece endekste, Brexit ihtimali nedeniyle kalıcı bir yükselişten bahsetmek zor. Aşağıda 6000 desteği kırılırsa da satışlar orta vadede 5770’lere kadar sürebilir.
Brent Petrol: 2 Haziran OPEC toplantısında arzın dondurulacağına dair beklentilerin petrolü güçlü tuttuğunu görüyoruz. Arz dondurma ve stokların azalacağına dair beklentiler Brent petrol fiyatını 48 doların üzerine taşıyabilir. 48.00 direncin aşılmasıyla 50.50 seviyeleri gündeme gelebilir. Petrol fiyatları önümüzdeki dönemde önemli yatırım alternatifi olabilir.
Bakır: Küresel piyasalardaki büyüme endişeleri ve Çin’deki yavaşlamadan belki de en çok olumsuz etkilenen ürünlerin başında bakır geliyor. Endüstriyel önemi yüksek bu üründe Çin’de açıklanacak verilerin etkisi oldukça büyük. Son zamanlarda Çin tarafında açıklanan veriler öncekilerin aksine toparlanmaya işaret ediyor. Talebin artacağı beklentisiyle bakır fiyatlarının 2.30 seviyelerine kadar yükseldiğini gördük. Yılbaşından bu yana yüzde 10’na yakın yükseliş yaşayan bakır fiyatının yükselişlerine devam edebilmesi için 2.1280 seviyesinin üzerinde kalması önemli olacak. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde yükselişler 2.30-2.3280 bölgesine doğru devam edebilir.
Soya Fasulyesi: Yumuşak emtialar tarafında arz görüntüsü en çok bozulan ürünün soya fasulyesini olduğunu görüyoruz. Önemli bir soya fasulyesi üretici olan Arjantin’in yeterince yağmur alamaması, soya fasulye arzını olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda soya fasulyesi stoklarının önemli ölçüde azalmış olması yükselişte etkili oldu. Petrol fiyatlarıyla korale hareket eden soya fasulyesi yükselişleri 1.000 dolar seviyesinin üzerine çıksa da önemli direnç olan 1.090 dolar seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Bu seviyeden bir miktar kar satışları gelebilir. Ancak 980 dolar seviyesinin üzerinde yükseliş isteği devam edebilir.
Savaş DİVANL10ĞLU / Saxo Capital Markets Ülke Başkanı
Platinde uzun, altında kısa ikilemi
Platin: Platin, Volksvvagen krizinden sonra dizel motorların jjjj sıkıntı yaşayacağı görüşü ile beraber ciddi değer kaybı yaşamıştı. Öyle ki tarihinde genel olarak altından daha pahalı işlem görmüş platin, iki ay öncesinde altından yüzde 26 daha ucuza satılıyordu. Bu anomalinin yavaş yavaş düzeltmeye girdiğini görüyoruz. Bugün bu fark yüzde 17’ye düşmüş durumda ve bu oranın son beş senenin ortalaması olan yüzde 2’ye kadar düşme ihtimali de gayet yüksek. Geldiğimiz seviyede direkt altında uzun pozisyon almaktansa, platin uzun, altın kısa bir pozisyon ikilemesi, riski çok düşük ve getirisi çok yüksek olabilecek bir yatırım olabilir.
Petrol: Aylardır üstünde durduğumuz dip oluşumu gerçekleşiyor gibi gözüküyor. Fakat yükselme hareketi bir miktar hızlı gerçekleşti, o yüzden yukarı hareketin sağlıklı devam edebilmesi için kısa dönemde küçük düzeltmeler görmemiz mümkün. Daha önce 50 dolara yaklaşan seviyelerde kapanan bazı petrol platformlarının yeniden üretime geçtiğini görmüştük. Eğer yine bu eğilimi görürsek petroldeki rallinin soluğu uzun olmayabilir. Genel bakış açımız önümüzdeki günler ve haftalarda yatırımcının her düşüşteki düzeltmeyi bir uzun pozisyon fırsatı olarak değerlendirmesi yönünde olur. Özellikle Brent petrolün 45 doların altına geldiği her seviye Brent uzun pozisyonlarında uzun dönemli yatırım için çekici olur. Ama şu anki seviyeden petrol uzun pozisyonlarda acele etmeye gerek yok, uzun pozisyonlar için kısa dönemli düzeltmeler beklenmeli.
Altın/Gümüş: Değerli metaller tarafında altın ve gümüş çok ciddi prim yapmış olsa da bunun büyük bir kısmı dolar zayıflığı
Pamuk: El Nino etkisi nedeni ile yaşanan iklim kaymalarının sonucu hasat olumsuz etkilendi. Bu da uzun süredir düşük giden fiyatlarda yükseliş hareketine neden oldu.
Son 10 senedir aylık fiyat değişimi incelendiğinde özellikle Mart ve Nisan aylarında fiyatın yükselme, Mayıs ayında ise düşme eğiliminde olduğu görülüyor. Bu nedenle boğalar için riskli sayılabilecek bir aya giriyoruz. Diğer yandan COT raporuna göre, 2 hafta öncesine kadar shortlar azaldı ve son 2 haftadır da fonlar Pamuk’ta alışta.
Cumhur ÖRNEK / Ata Yatırım Yurtdışı Piyasalardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Sterlin/dolar paritesi yatırımcılara fırsatlar sunuyor
Sterlin/Dolar: İngiliz Sterlini, ülke AB’den çıkma konusunda referanduma gitme kararı aldığından beri dolar karşısında 1.3800 seviyelerine kadar geriledi. AB’den ayrılma konusunda referandumdan ‘hayır1 yönünde bir karar çıkması halinde sterlin/dolar paritesinde 1.6000 seviyelerine kadar bir yükseliş görebiliriz. Özellikle FED’in yeni faiz artırımı konusunda karar alamayacağı konusunda piyasalarda oluşan beklenti de devam ettikçe sterlin/dolar paritesinin yatırımcılara fırsat sunduğu görülüyor.
Dolar/Japon Yeni: Parite, Japon Merkez Bankası’nın [Bank of Japan) yanlış negatif faiz politikası yüzünden piyasalar tarafından cezalandırıldı ve Japon Yeni, dolar karşısında hızla değer kaybetti.
Özellikle geçen hafta BOJ Başkanı Kurado’nun ek parasal gevşemeden bahsetmemesi ile Japon Yeni değer kazanarak 106 seviyelerine kadar geriledi. Japon Yeni’nin değerlenmesi zaten enflasyon hedefi konusunda zorlanan merkez bankasını daha da sıkıştıracak. Haziran ayında BOJ’un aksiyon yapmak zorunda kalacağını düşündüğümüzden 105.20 kuvvetli desteğini fiyatlar yakınsadıkça yavaş yavaş dolar/Japon Yeni alımı düşünülebilir.
Enver ERKAN / ALB Forex Araştırma Uzmanı
Mısır 380-400 dolar bandında dengelenebilir
Mısır: ABD’de çiftçilerin mısır ekili alanlarını 2016 yılında azaltması beklentilerine, Çin’in de eşlik edeceği tahmin ediliyor. Mısır üretiminde küresel bazda bir yavaşlama olabileceği beklentileri ile beraber fiyatlarda yukarı yönlü bir hareketlenme meydana geldi. 350 dolar seviyesi altından dönen mısır fiyatı 2016 yılında 380-400 dolar bandında dengelenebilir.
Bakır: Bakırın durumu Çin’in ekonomik durumuna bağlı gözüküyor. Son dönemde TÜFE tarafında yukarı doğru bir hareketlenme, PMI verilerinde de 50 seviyesine doğru yukarı yönlü bir trend görüldü. Bakır da bu kapsamda, uzun süreli düşüş trendinden yukarı yönde tepki verme çabasında bulundu. Yukarı hareketin devamı için Çin’den gelecek verilerin iyi olması gerekiyor. Özellikle yılın ikinci yarısında Çin ekonomik büyümesine dair olumlu veriler alınabilirse, bakırda da toparlanma gerçekleşebilir. LME ve Shanghai bakır stoklarının azalması da, talebin canlanmasıyla mümkün olabilir. Son dönemde sanayi metallerinde artan iyimserlikle beraber bakırın ton fiyatının seneyi 5.000 dolar civarında kapatabileceğini düşünüyoruz.
Kahve: Son bir yılda Brezilya Reali, dolara karşı yüzde 13 değer kaybetti. Ülkenin bazı bölümlerinde etkili olan yağmurlar ise önceki yılda kurak havadan etkilenen kahve fiyatının düşüş trendinde seyretmesine neden oldu. Fiyatta son dönemdeki tepki hareketi de dikkate alınarak kahvede 125-130 dolar arasında bir dalgalanma öngörülebilir.
Nikel: Nikelde de diğer sanayi metalleri gibi Çin’in ekonomik durumu ve bunun talebe olan etkisi belirleyici olacak. Son dönemde sanayi metallerinde artan iyimserlikle beraber bizim öngörümüz, nikel için yılsonunda 9.500 dolar/ton.
Dolar/Japon Yeni: Paritenin çok düşük seviyelere gerilemesi, küresel ekonomik dengesizlik veya kaos habercisi olabilir. Bu nedenle pariteye ilave aşağı yönlü hareketin gelmesi, küresel piyasalar açısından olumlu bir durum olmadığını işaret edecektir. Bir diğer ihtimal de, Japonya Merkez Bankası’ndan ek genişleme gelmesi ihtimali veya FED’in özellikle hazirandan sonra daha şahin bir tutum belirlemesi olabilir. Fiyatın 106.00 aşağısında kalıcı olması 100.00 seviyelerini gösterebilecekken, pozitif senaryoda hedef 115.00.
Pamuk: 2016 yılının başında ABD Tarım Bakanlığı’nın pamuk üretimine ilişkin olumlu beklentileri neticesinde pamuk vasat performans gösteren emtialardan biriydi. Uzun süreli yatay bandını yukarı doğru kıran pamukta 63 dolar seviyesi civarında dengelenme bekliyoruz.
Altın: Altın açısından en belirleyici olan etmen, dolar endeksinin seyri olmuştur. Altındaki kademeli yukarı yönlü hareket FED faiz artırmaktan kaçındığı sürece devam edebilir. Ancak ikinci yarıyıl itibarıyla küresel ekonomilerde beklenen toparlanma ve FED’in daha şahin olması beklentisi, altına olan talebi de azaltabilir. Bu kapsamda altın açısından da hem pozitif, hem negatif senaryo geçerli olacak. Altında pozitif senaryoda 1.300, negatif senaryoda 1.200 dolar hedef olabilir.
Sterlin/Dolar: 23 Haziran’da İngiltere’de gerçekleşecek referandumdan, Brexit kararının çıkması halinde sterlin’de ilave değer kayıplarının yaşanması beklenebilir. Halkın AB’de kalmaktan yana oy kullanması halinde de toparlanma meydana gelebilir. Öte yandan Ingiltere Merkez Bankası’nın kötü gelen ekonomik veriler ve küresel dengesizliklerle faiz artırımından kaçındığı da ortada. Paritede olumsuz senaryoda 1.40 desteğinin kırılması, risk teşkil edecektir. Sonraki dönemde parite 1.36 seviyelerine de baskılanabilir. Ancak İngiltere AB’den çıkmazsa 1.46-1.50 aralığına doğru toparlanma beklenebilir.
Dolar/ TL: Son dönemde ekonomik veriler iyi geldi. Aynı zamanda Merkez Bankası belirsizliğinin kısa sürede ortadan kalkması ve sürecin hızlı bir şekilde geçilmesi, bu iyimserliği destekledi. Bundan sonraki süreçte yurtdışı fiyatlamaların yanı sıra yurtiçinde siyasi gelişmeleri izleyeceğiz. Dolar endeksindeki toparlanmanın devam etmesi durumunda kur tarafında da yukarı yönlü hareketler devam edebilir. Özellikle teknik anlamda 2.85 seviyesi önemli olacak. Bu seviyenin üzerinde gelebilecek kapanışlarda hareketlerin devamını bekleyebiliriz. Geri çekilmelerde ise 2-80-2.76 bandı orta ve uzun vade alımlar için ön planda olmaya devam edecek. Özellikle yılın ikinci yarısı biraz daha temkinli olunması gereken bir dönem olacağa benziyor. FED’in de küresel ve domestik gelişmelere dayanarak hazirandan sonra daha şahin bir tutum sergilemesi işimizi zorlaştırır. Dolar bu durumda TL’ye karşı kademeli olarak değerlenebilir ve kur yılı 2.95-3 TL seviyesi civarlarında kapatabilir.
İsviçre Frangı: İsviçre Merkez Bankası, halihazırda negatif faiz uygulayan ülkelerden biri. Biz 2016 yılında daha dengeli bir seyir bekliyoruz. Bu kapsamda dolar /İsviçre Frangı paritesi de 0.95-1.05 bandında dalgalanabilir.
Brent petrol: OPEC ve OPEC dışı ülkeler fiyatlarda dengelenme sağlayabilmek amacıyla petrol arzını dondurma yoluna gitmeyi istiyor. İran ise bu fikre karşı. Ancak Rusya ve Suudi Arabistan’ın bu konuda anlaşmış olması, petrol arzının dondurulması kararını beraberinde getirebilir. Aksi takdirde fiyat hızlı bir şekilde aşağı gelebilir. Yine de, global çapta çok yüksek olan petrol stokları ancak talepte toparlanma ile anlamlı azalma gösterir. Bu durumda petrolün çıkış trendi yakalaması zor görünüyor. Beklentimiz 2016 yılında fiyatın 46-40 dolar bandında dengelenmesi yönünde.
SBP 500: 1.800 seviyelerine kadar gerileyen endeks, petrol fiyatlarında toparlanmanın etkisi ve küresel merkez bankalarının genişlemeci politikalarının artırdığı risk iştahıyla yeniden yukarı yönlü bir ivmelenme yakaladı. Yılın ikinci yarısında da FED’in faiz adımları ve küresel ekonomilerdeki trend belirleyici olacak. S&P 500 endeksinde de bu kapsamda 2.150-2.100 bandında bir seyir beklenebilir.
Eda Önder ÖZTÜRK / Alan Yatırım Kıdemli Analisti
Petrolde volatilite fazla
Petrol: Son yılların hep kaybedeni olan Brent Petrol’de bu yıl bir dipten dönüş eğilimi olsa da volatilitenin oldukça fazla olduğunu görüyoruz. Özellikle petrol üreticilerinin arzı kısabileceğine dair beklentiler, petrol tarafında da fırsatları beraberinde getirebilir. Beklentiler zayıf olmasına rağmen 30 dolar seviyelerinin altı, kısa vade için pek mümkün görünmüyor. Ancak 50 dolar seviyesinin üzerinde ABD’de kaya gazı petrol üreticileri yavaş yavaş devreye girebilir. Bu seviyeler üzerinde de kalıcılık sağlanması kolay olmayabilir.
Euro/Dolar: Özellikle hem Avrupa Merkez Bankası hem de FED’in önümüzdeki dönemde izleyecekleri yol haritası, euro/dolar paritesini cazip kılabilir. 1.08-1.20 aralığından işlem fırsatları yakalanabilir.
Sterlin/Doiar: Brexit hikayesiyle birlikte sterlin/dolar yılın kalan kısmında hem aşağı yönlü hareketlerde hem de yukarı yönlü hareketlerde kazanç verebilir. Mevcut durumda 1.4050 seviyesi üzerinde parite yeni bir taban oluşumu sağladı. Bu seviyeler sterlin/dolar için Brexit’in olmaması halinde dip olarak gözükebilir. Brexit referandumundan “AB’de kalma” kararı çıkması halinde parite hızlanabilir.
Dolar/TL: Türkiye tarafında yeni TCMB Bankası başkanının m nasıl bir yol izleyeceği ve FED’in mevcut politikası nedeniyle hareketlilik görülebilir. Kısa vadede zirve seviyelerden 2.80’lere gevşeme gösteren paritede 2.80 seviyesi altında bir miktar daha iyimserlik görülebilir. Ancak yılın ikinci yarısında dolar/TL tarafında daha olumlu fiyatlamalar gösterebilir.
Altın: Son yılların bir başka kaybedeni altında bu yıla pozitif başlarken, dünyadaki risk algısından besleniyor. Altın zaman zaman düzeltmeler yapsa da, şu an için kazançlarını koruma eğiliminde. Risk algısının tamamen geçmemesi ve FED’in de faiz artırım hikayesi ile birlikte altın tarafında aşağı ve yukarı yönlü hareketler görebiliriz. 1.220 seviyeleri üzerinde tutunan altında 1.220 ve 1.350 bandında bir hareket görebiliriz.
Ahmet ULUHAN / NoorCM Menkul Değerler Pazarlama Müdürü
2016, altın için bulunmaz bir yıl
Altın: Bu yıl, FED’in güvercin tutumu ve negatif faiz döneminin hızlanması ile altın için adeta bulunmaz bir sene oluyor. 1.300 ons seviyelerinde kısa vadeli dirençle karşılaşan altın fiyatlarının bu seviyelerde bir miktar dirense de daha üst kademeler için henüz istediği potansiyeli ve talebi bulduğunu düşünmüyorum. Özellikle 1.300-1.320 ons bandı kritik direnç kademeleri olarak görülebilir. Haziran ayında gerçekleşecek olan FED toplantısı sonuçlan altın ons fiyatlarının seyri saçısından da belirleyici olacak. 1.300 ons seviyelerinden piyasanın tekrar düzeltme yapması ve sonrasında 1.230-1.200 ons kademelerini çalıştırması yönünde. Sonrasında ise bir süre 1.200 kademelerinde stabil birfiyatlama izleyebiliriz. Yılsonuna kadar olan süreçte ise 1.300-1.180 ons aralığındaki dalgalanmanın devam etme olasılığı yüksek. Olası kırılmalarda ise aşağıda 1.180 ons kırıldığında 1.100 seviyeleri hedeflenirken, yukarıda 1.300-1.320 ons kademelerinin aşıldığı durumlarda 1.500 ons seviyeleri hedeflenmeli.
Dolar endeksi: Öncelikle dolardaki son değer kayıplarının genel olarak sonlandığını düşünüyorum. Özellikle dolar endeksi 91‘lerde bulduğu destek sonrası kısa vadede bir kez daha toparlanma sürecine girdi. Son hareketin en azından 94-95 aralığına kadar sürmesini ve sonrasında FED kararlarına kadar doların stabil devam edeceğini tahmin ediyorum. FED cephesinden atılacak olası faiz adımı endeksi 98 seviyelerine doğru taşıyabilir. Aksi durumda dolardaki realizasyon bir kez daha hız kazanarak 90 seviyelerini zorlar.
Petrol: Petrol fiyatlarındaki dalgalı seyrin devam edeceğini düşünüyoruz. Haziran ayı OPEC kararları fiyatların seyri açısından önemli. Ancak enerji piyasasındaki eksik talep yönlü sorunun devamı ve arzdaki kısıtlamanın gecikmesi, yukarı yönlü toparlanmaları zorluyor. Haziran toplantısı sonrasında da sorunların devam edeceğini düşünüyorum. Bu kapsamda Brent petrol 48-50 dolar seviyelerini zorlarken olası geri çekilmelerde 40 dolarlı seviyelerde tutunmaya devam eder. Yukarı hamlelerin sınırlı kalması ve gelişmelerin fiyatları desteklememesi, piyasayı yılın devamında tekrar 40 doların altına çekebilir.
Dolar/TL: İç piyasalar dış gelişmelere endekslenmiş olsa da zaman zaman iç siyasi gündem fiyatlar üzerinde etkinliğini artırıyor. TCMB sadeleşme ve faizlerdeki indirim sürecine devam etme eğilimi gösterse de haziran ayı FED politikalarına JÂ dair gelişmeler ve içerideki siyasi dalgalanmalar dikkatle izlenmeli. Dolar/TL kurunda 2.80-2.78 kademeleri önemli destek seviyeleri. Kısa vade hareketlenmelerde siyasi riskler doğrultusunda 2.90 kademesi üzerinde zaman zaman fiyatlamaların sertleştiğini görebiliriz. Bir süre 2.90 eksenli fiyatlanmasını beklediğimiz kurun daha ileride tekrar 3’lü seviyelere doğru hareketlenebileceğin! düşünüyorum. Özellikle 2.90 kademesinin hacimli aşılacağı durumlarda 3 ve üzerindeki zirveler hedeflerine devam eder.