Dünya Pazarlarına Entegrasyon İçin Sürdürülebilirlik
Kuşkusuz sürdürülebilirlik Türkiye’ de KOBİ’lerimizin bir numaralı gündem maddesi değil. Bu tespitin hemen ardından şu iki soruyu sormak gerek. Bu tespit sağlam bir temele mi dayanıyor, yoksa bir önyargı mı?.. İkincisi eğer doğru bir tespitse, bu böyle devam edebilir mi?
Verilere dayanarak, Türkiye’nin bir KOBİ’ler ülkesi olduğunu söyleyebiliriz. Girişimlerin yüzde 99’u KOBİ. Toplam ihracatın yüzde 60’ı KOBİ’ler tarafından gerçekleşiyor. İhracatımızın yüzde 18’i, ortalama 9 kişilik işletmelerin başarısı. TÜİK verilerine göre, KOBİ’lerin ihracatının yüzde 35’i sanayi, yüzde 60,5’i ticaret sektöründe. Ana pazar da Avrupa… Şunu da ekleyelim: TUİK istatistiklerine göre, işletme büyüklerinden bağımsız olarak KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 50’si 2010-2012 yılları arasında yenilik faaliyetinde bulunmuşlar.
Bu resimden çıkarılacak önemli sonuçlardan bazıları şunlardır:
Türk KOBİ’lerinin önemli bir kısmı AB pazarının tedarik zincirinde yer almaktadır. Tarımla ilgili konulara önümüzdeki dönemde ayrıca ve özellikle temas edeceğim.
Ancak genel resme bakarak şunu söylemek mümkün. KOBİ’ler sürdürülebilirlik konusunda yapmaları gerekenleri, çok kısa bir zaman içinde Avrupa pazarından öğrenmek durumunda kalacaklar. Çünkü aksi taktirde pazara entegrasyon olanakları hızla daralacak. Nasıl çocuk işçi çalıştırılmıyorsa, karbon ayak izi ya da üretimde kullanılan maddelerin ürün yaşam döngüsünde çevreye etkileri ya da kadın işçi sayısı, rekabete sunulan ürünün bir nevi olmazsa olmaz kalifikasyonları içerisinde yer alacak.
Türk KOBİ’lerinin sürdürülebilir kalkınma modelleriyle gelişmesi, dünya piyasalarında yepyeni ve engin bir rekabet olanağı.
Bu öngörü ile KOBİ’lere daha fazla esneklikler sağlanmalı düşüncesindeyim.
Türkiye’nin yenilikçiliği ve genç insan gücünün istihdamını önleyen çeşitli uygulamalara rağmen, ortalama 9 kişilik işletmelerle bu başarıları elde etmiş girişim dinamiğinin, esnekliğe yönelik kanun, mevzuat, eğitim ve teşviklerle, rekabetçi sürdürülebilir kalkınma modellerine yönlenmesinde büyük yarar görüyorum.
Daha ileriki yazılarda da ele almayı düşündüğüm, döngüsel (cir-cular) üretim modelleri, ortak bazlarla ölçek yaratarak enerji girdisi sağlama formülleri, karbon ayak izi dönüşümünü fonlaştırma girişimleri, KOBİ’lerimizin girişim enerjisini katlayarak ödüllendirecektir.
10 Maddede Neden Sürdürülebilirlik
1. Kârlılığı artırma potansiyeli
Ekolojik verimliliğin özü, ‘daha azı ile daha fazlası’nı yapmaktır. Enerji, atık, hammadde ve ulaşımı içerir. Bunların hepsi maliyetleri azaltmakla ilgilidir.
2. Daha yeşil ürün ve hizmetlere talebi karşılamak
Tüketicilerin daha yeşil ve güvenli ürünlere talebi hızla artmaktadır, insanlar kullandıkları ürünlerin kaynağına, üretildikleri yerdeki çalışma koşullarına, adil ticaret ve benzeri bilgilere daha fazla dikkat etmektedir.
3. Yeni iş modelleri
Dünyada ürün yerine hizmet odaklı yeni iş modelleri gelişiyor. Satış yerine kiralama, sabit giderlerden açısından müşterilerin yararına. Daha fazla ürün satmaya odaklanmamak, şirketlerin uzun ömürlü dayanıklı ürünler yaratmalarına yol açacaktır. Kaynak kullanımı azalacağından bu çevre için de yararlıdır. Düzenli gelir akışını da mümkün kılar.
4. Fırsatlar ve girişimler için fon olanakları
Ekolojik inovasyona yönelik AB ve devlet kökenli pek çok finansman kaynağı bulunabilir.
5. Bilgi ağları
KOBİ’ler sürdürülebilirlik konusunda aynı sektördeki diğer şirketlerle bilgi paylaşım ağları kurmalıdır. Bir ağa dahil olmak, giderleri azaltacak, iyi uygulamalarla ödül kazanma şansım artıracaktır.
6. Artan verimlilik
Sürdürülebilir uygulamalar çalışan memnuniyetini, çalışan memnuniyeti de verimliliği artırır.
7. Marka imajına katkı
Çevreci ve daha sürdürülebilir görünmek, bir şirketin markasına olumlu yönde katkıda bulunur.
8. Yeni müşteriler
işletmeler-arası (B2B) çalışan KOBİ’ler, çevreci özellikleri sayesinde, ‘tercih edilen tedarikçi’ statüsü kazanabilirler. KOBİ’lerle çalışan büyük şirketler sürdürülebilirlik kanıtı talep edebilmektedir.
9. Ceza riskini azaltma
Bir şirket çevreyle ilgili yasalara ne kadar uyarsa, ceza alma riski de o derecede azalır.
10. Yeni ‘Mega trend’
Biişim ve kaliteden sonra sürdürülebilirlik yeni mega-trend’dir. iş süreçleriyle ilgili şeffaf olmak avantaj yaratır. Gelecekte zorunluluk haline gelecek konularda hazırlıklı olmanızı sağlar.
Bunlar sadece işiniz için değil, çevre ve toplum için de iyidir.
Ekonominin büyük bölümünü KOBİ’ler oluşturmaktadır. KOBİ’lerin gerçekleştireceği küçük değişimler, hayatımızda büyük farklar yaratabilir.
Sustineo İstanbul Sürdürülebilirlik Danışmanlığı dilek@sustineoistanbul.com