Şehir otellerinde yönetici transferleri hız kazandı

Son yıllarda özellikle İstanbul’da ve Anadolu’nun önde gelen kentlerinde şehir otellerinin sayısının artmasıyla, oteller arasında yönetici transferi de hız kazandı. Rekabetin estirdiği rüzgar, en çok üst yönetici transferlerinde gözleniyor. Geçmişte üst yönetim kademelerinde aynı otelde görevde kalış süresi 10 yıla kadar uzarken, günümüzde bu süre üç yıla kadar geriledi.

Turizmde eskiden daha çok sezon öncesinde yoğunlaşan üst yönetici transferleri, artık tüm yıla yayılarak gerçekleşiyor. Bu gelişme daha çok da yerli ve yabancı pek çok grubun gözde yatırım alanı olan şehir otellerinde yaşanıyor. Çünkü rekabetin çok hızlı arttığı şehir otellerinde, en çok ihtiyaç duyulan konulardan biri deneyimli ve performansı iyi olan yöneticiler. Üst yönetici sıkıntısı da otel yönetimlerini yılın her dönemine yayılan bir şekilde yönetici transferine yöneltiyor.

Rixos’tan Polat’a, Hilton’dan Dedeman’a kadar yerli-yabancı otel zincirlerinde transferden atamaya ve rotasyona kadar yoğun bir hareketlilik söz konusu. Önümüzdeki dönemde şehir otellerinden kıyı otellerine kadar yeni tesislerin açılmasıyla birlikte transferlerin de hızlanması bekleniyor.

Türkiye’de turizm yatırımlarının hızlanmasına paralel olarak yeni tesisler açılırken, bu tesislerde çalışacak eleman talebi de artıyor. Tesis sayısındaki artışa paralel olarak kalifiye eleman sayısının artmaması ise sektörde hizmet rekabetine eleman rekabetini de ekliyor. Adana’dan Konya’ya kadar Anadolu’nun gelişen kentlerinde Dedeman, Hilton ve Divan gibi otel zincirlerinin yeni otel yatırımları yapmaları, atama ve transferlerin sürmesini sağlıyor.

REKABET TETİKLİYOR

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ali Kızıldağ, bir değer yaratılan turizm sektöründe transferlerin zaman zaman otel yatırımcılarının zaman zaman da yöneticilerin tasarrufuyla gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Kızıldağ, “Türkiye’de tesis sayısının artması ile birlikte transfer süreleri de kısaldı. Geçmişte bir tesiste 10 yıl çalışılırken artık üç yıl çalışmak bile istikrar olarak görülüyor. Rekabetin artması ile birlikte transferlerde de artış gözleniyor” diyor.

Yeni açılan otellerde özellikle ope-rasyonel bölümler olan genel müdürlük, müdürlük, yiyecek & içecek ve kat hizmetleri gibi pozisyonlarda sık değişim yaşandığına dikkat çeken Ali Kızıldağ, bu bölümlerin otelin başarısında etkili olması nedeniyle yatırımcılar tarafından önemsendiğini vurguluyor. Kızıldağ, yönetici değişikliği dönemlerinde işletmenin çıkarlarım, çalışanların özlük haklarını koruyacak şekilde adımlar atılmasının da önemine dikkat çekiyor.

İLK İKİ YIL ÖNEMLİ

Turizm sektöründe yeni tesislerin devreye alınması, giderek artan rekabet nedeniyle tesislerin beklenen başarıyı yakalayamamalan gibi nedenlerle yöneticilerin sık sık değiştirilmesi gündeme geliyor.

Elite World Hotels Genel Müdürü Ünsal Şinik, yerli ve yabancı zincirlerin yeni otel yatınmlanna hız vermeleriyle birlikte açılan yeni otellere transferlerin yapılmasının turizm sektöründe transfer sayısını artırdığını söylüyor. Yeni açılan bir otelin kendini kanıtlaması ve rekabette yerini alabilmesi için ilk iki yılın zorlu bir dönem olduğuna dikkat çeken Şinik, ‘Yeni açılan otellerde ilk iki yıl zor geçer. Bu süreçte başan yakalanamazsa sorumluluk yöneticilere yüklenip yönetici değişikliğine gidilebilir. Ya da zorlu geçen bu süreçte yıpranan yöneticiler başka tesislere transfer olma yolunu seçebilirler. Bu da oteller arası transferleri artırıyor” diye konuşuyor.

Turizmde artan rekabetin tesislerin birbirlerinden yönetici transfer etmelerine neden olduğunu işaret eden Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy ise sektör çalı-şanlannın artan rekabet nedeniyle hızlı yükselme şansını yakaladıklarını söylüyor. Ersoy, “Yöneticiler yeni otellerle birlikte seçme şansına da sahip olabiliyorlar. Ancak çok sık yer değiştirmek de bir yönetici için pek makbul olmayan bir durum. Bir tesiste en az üç yıl kalmaları gerektiği konusuna dikkat etmeleri gerekiyor” diyor.

2016 KRİTİK BİR YIL

Transearch Genel Müdürü Göksel Önder, Türkiye pazarına yeni otel zincirlerinin gelmesi ve yerli zincirlerin artan yatınmlan ile birlikte sektörde bir hareketlilik yaşandığına dikkat çekiyor. Önder, “Yeni açılan otellerde kabiliyeti yüksek yöneticilere ihtiyaç duyuluyor. Bu liderler daha esnek düşünüp ekiplerini yüreklendirerek tesisin başarısını artırabiliyorlar. Bu nedenle transferlerde bir artış yaşanabiliyor” diyor. Göksel Önder, tesis sayısının artmaya devam etmesi ile birlikte bu hareketliliğin önümüzdeki dönemde de süreceğini vurguluyor.

Turizm kapalı ve içine dönük bir sektör olduğu için, özellikle teknik rollerdeki sınırlı arz, artan personel talebini karşılamakta zorlanabiliyor. Buna çalışanların coğrafi mobilitesinin de yüksek olmaması eklenince, sektörde yeni açılan tesisler, ücret, yan hak ve unvanlar gibi konularda enflasyon yaratılıyor. Komşu ülkelerde yaşanan karışıklıklar, IŞİD tehdidi, hedef pazarlarda yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle 2016 yılı turizm sezonunun da bu yıl gibi durgun geçmesi halinde gelecek yıl otel yönetimlerindeki değişimin daha da hızlanabileceğine dikkat çekiliyor. Çünkü tesislerde turist sayısında yaşanan düşüşlerin otel yöneticilerine fatura edilip yönetim değişikliklerinin de gündeme gelebileceği vurgulanıyor.

KENDİLERİ EĞİTİYOR

Türkiye’de turizm sektörüne yönelik eğitim veren kurumların yetersizliği, artan eleman talebi, turizm markalarının kendi eğitimlerini vermelerine neden oluyor. Hilton, She-raton gibi uluslararası zincirler, açtıkları eğitim programlarıyla sektöre eleman yetiştiriyor. Buna rağmen sektöre yeterli eleman temin edilemiyor ve bu da transferlere neden oluyor.

En çok transfer yapılan aşçı ve genel müdürlük pozisyonlarında aynı tesiste çalışma süresi geçmişte ortalama beş yıl iken günümüzde 3,5 yıla geriledi. Sektör temsilcileri, rekabetin artmasıyla bu sürelerin daha da kısalabileceğim söylüyor.

Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, turizm sektöründe yaşanan kıyasıya rekabetin artık çalışan rekabetine dönüştüğüne dikkat çekerek, yönetici transferlerinin her geçen yıl arttığını söylüyor. Türkiye’nin istihdam yoğun sektörlerinin başında gelen turizmin artık kolay iş bulunabilmesi bakımından tercih edilen bir sektör haline geldiğine dikkat çeken Bayındır, turizmde hızlı yükselme şansı bulunduğunu ancak kalifiye eleman sorununun tam anlamıyla çözülemediğini vurguluyor.