Afrikada Tatil Yerleri
Dünyanın bilindik turistik yerlerini tükettiniz mi? Öyleyse sırada Afrika var. Bu yılın gözdesi ‘Kara Kıta’dan 7 ilginç destinasyon önerisi…
TURİZM ilginç bir etkinlik türü. Turist olmaya karar veren bir vatandaş, yani gezmeye para ayırabilen tüketici, önce kendi ülkesini keşfe çıkıyor. Ardından yakın ülkelere sıra geliyor. Oralar da tüketilince uzak, kıtalararası uçuşlar başlıyor. Bu kadarla da kalmıyor; buralar da gezilip bitince, bu defa da tematik turlar, ilginç butik geziler göze kestiriliyor. Son zamanlarda öne çıkan destinasyonlardan birisi de Afrika. CNN International, bu sezon turizmin yeni ilgi odağını Afrika olarak gösterdi ve kara kıtanın hangi noktalarının rağbette olduğunu belirledi. Belli başlı turizm acentelerine gelen talepler doğrultusunda ortaya yedi nokta çıktı. Bakalım bu tatil beldeleri sizi de kendine çekecek mi…
1) Cape Town’da ayı balıklarıyla yüzme fırsatı
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en geniş vahşi yaşam sığınaklarından biri olan Animal Ocean’da, heyecan sınırlarını zorlayacağınız deneyimler yaşayabilirsiniz. Mekan, zoolog Steve Benjamin tarafından önceleri akademik araştırmalar için kuruldu, daha sonra turizme açıldı. Ne de olsa bilimsel çalışmalar için para gerek. Animal Ocean’da, National Geographic fotoğrafçıları için bile ilginç görüntüler mevcut. Burada ayı balıklarıyla yüzmek, turistlerin öncelikli tercihi. Yüzme bilmeniz bile gerekmiyor. Şnorkel kullanabilir ya da scuba dalışı yapabilirsiniz. Deneyimli refakatçilerin gözü hep üzerinizde…
2) Kongo’da yürüyüş rotası
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Virunga Ulusal Parkı, 7 bin 800 kilometrekarelik bir alana yayılmış. 1925 yılında Belçika Kralı I. Albert tarafından kuruldu ve 1979’da Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alındı. Afrika’nın ilk ulusal parkı. Amaç, Virunga Dağları’ndaki ormanlarda yaşayan gorillerin neslini korumaktı. Park zamanla genişledi ve kuzeydeki Rwenzori Dağları’na ve Edward Gölü’ne kadar uzandı.
2008’de turizme açılan parkı yılda 6 bin 500 kadar turist ziyaret ediyor. 4-6 saatlik turlarda bol bol antilop ve maymun, şansınız varsa da aktif yanardağdan çıkan kıpkırmızı lavlar görebilirsiniz.
3) Namibya çöllerinde motorlu araçla yarış
Namibya, kurak toprakları olan bir ülke. Sınırları içinde iki büyük çöl bulunuyor. Ama turist çekmek için illaki deniz olması gerekmiyor. Çöl, insanların kural tanımadan, özel yapım motorlu araçlarla gönüllerince dolaşabildikleri bir pist gibi. Wilder-ness Safari tarafından düzenlenen turlar, heyecan arayan turistler için ideal.
Kum tepelerini aşarken aracı devirmek bile güvenli. Size de araca da bir şey olmuyor. Elbette yanınızda bir rehber bulunuyor. Tarihi boyunca Güney Afrika, İngiltere ve Almanya tarafından yönetilmiş bu ülke, 1990’da bağımsızlığını kazandıktan sonra kendi çok kültürlü karakterini geliştirme çabası içinde.
4) Zimbabwe’de buharlı tren nostaljisi
Afrika’nın vahşi yaşam alanlarım, balta girmemiş ormanlarını gezmenin en iyi yolu trendir. Zimbabvve’de nostaljik buharlı trenlerle yapılan gezi, büyük ilgi görüyor. Ünlü Zambezi Nehri boyunca uzanan tren yolu, Victoria Şelaleleri’ne de mümkün olduğu kadar yaklaşıyor. İskoçyalı gezgin ve doktor Da-vid Livingston tarafından keşfedilen bu şelaleler, bir doğa harikası. Yüz metre yukarıdan dökülen suların ortaya çıkardığı su bulutları, 300 metreye kadar yükseliyor ve 40 kilometre uzağa kadar yayılıyor. Nehir vadisinde tahminen 32 milyon insan, filler, zürafalar, zebralar, kartallar, timsahlar, su aygırları ve yüzlerce tür hayvanla birlikte yaşıyor.
5) Malawi’de kano sefası
Kano ile dolaşmak, her turistin hoşuna giden bir aktivite. Durgun sularda, bu aracı kullanmayı bilmek gerekmiyor. Yine de size bazı güvenlik önlemleri sıkı sıkıya öğretiliyor. Malawi Gölü bu iş için biçilmiş kaftan. Birkaç saat kano kullandıktan sonra göl içindeki Mumbo Adası’m ziyaret ediyorsunuz. Orada sizi, bütün yorgunluğunuzu unutturacak açık büfe yemek bekliyor. Ada ise tam bir doğa harikası. Fotoğraf makinenizin belleğinde yeteri kadar yer olduğundan emin olun. Parmağınızı deklanşörden çekemeyeceksiniz.
6) Uganda’da ciplerle safari
Queen Elizabeth Ulusal Parkı’nda safari düzenleniyor. Üstü açık ciplerle yapacağınız gezide, vahşi yaşama yakından tanıklık edeceksiniz. Şansınız yaver giderse hayvanları avlanırken videoya çekebilirsiniz. Belgesel kanallarında gösterilen görüntülerin çoğu, amatörler tarafından kayda alınır. Park, başkent Kampala’nın 375 km güneybatısında. Parka gitmek bile zahmetli. Ama görecekleriniz, bu zahmete değer. 1954 yılında kurulan bu parkta, 95 memeli, 500’den fazla da kuş türü yaşıyor. Park aynı zamanda sönmüş yanardağlara, krater göllerine ve tuz kayalıklarına da ev sahipliği yapıyor.
7) Gana cangıllarında bisiklet turu
Cangıllar, balta girmemiş ormanlar olarak tanımlansa da usta bisiklet sürücüleri, kendilerine yol açmayı, macera yaratmayı iyi biliyor.
Şelaleler, yarasa mağaraları, köyler, geçit vermeyen bitki örtüleri, kakao plantasyonları yolunuzun üzerinde olacak. Aburi kırsalında, doğal hayatm korunması görevi ilk kez, 1890’da William Crowther adında bir öğrenciye verilmişti.
Turistlere tavsiyeler
Turist olarak dünyanın neresine giderseniz gidin dikkat etmeniz gereken hususlar vardır. Çünkü her şehir turistlere dostça davranmaz. Seyahat acentelerinden derlediğimiz birkaç tavsiyeyi aktarıyoruz.
■ Her şeyden önce turist gibi davranmayın. Yerel halk gibi hareket edin. Sırt çantanız olmasın. Eğer varsa, fotoğraf çekiyorsanız, harita karıştırıyorsanız, turistsiniz ve hedefsiniz demektir.
■ Kalabalık yerlerden uzak durun. Ama ıssız yerlerde de dolaşmayın.
■ Toplu taşıma araçlarında yankesicilere dikkat edin.
■ Pasaportunuzu, dövizinizi, evraklarınızı küçük bir keseye koyup boynunuza asın. Amerikalılar paralarını, özel olarak yaptırdıkları pantolon kemerlerinde saklar.
■ Yanınızda fazla para bulunmasın. Paranızı, her otel odasında bulunan kasalarda saklayın.
■ Sıcak yerlerde yanınızda mutlaka bir şişe su olsun. Susuz kalabilirsiniz, ya da sıcak çarpabilir.
■ Yürürken dikkat edin. Ayağınızı burkarsanız, seyahatiniz berbat olur. Yumuşak, rahat ayakkabılar kullanın.
■ Geceleri yürüyüş yapmaktan kaçının. Gideceğiniz yere taksiyle gidin. Ziyaret ettiğiniz kentin çok güvenli olduğunu düşünebilirsiniz. Ama unutmayın, artık tehlikenin nereden geleceği belli olmaz.
■ Elektronik eşya satın almayın. Bu hem sizin paralı olduğunuzu gösterir hem de mal çalıntıysa başınız derde girebilir. En azından aldatılma ihtimaliniz çok yüksektir.
■ Kumsalda uyku tulumu içinde uyumaya çalışmayın. Çok tehlikelidir.
■ Şehirlerarası yollarda bisikletle dolaşmayın.
■ Gittiğiniz yerin dilini, birkaç kelimelik de olsa öğrenmeye çalışın. Size çok yardımı olur.
■ Yerel halkla mahkemelik olacak durumlara düşmemeye gayret edin. Haklı da olsanız, sizin aylarca o kentte kalıp davaları takip edemeyeceğinizi iyi bilirler.
■ Pahalı fotoğraf makinenizi, “Resmimizi çeker misiniz” diye bir gence vermeyin. Kapıp kaçabilir.
■ Size aşina olan yiyeceklerden şaşmayın. Bilmediğiniz şeyleri yemeyin.
■ Daha çok yer göreceğim diye uykunuzdan feragat etmeyin. Her gün 7-8 saat uyuyun.