İşte Girimci Profilimiz
Girişimcilik ülke gündeminde hiçbir dönemde olmadığı kadar popüler bir hale geldi. Çünkü girişimcilik artık Türkiye ekonomisi için gelişmenin ve yeni değerler yaratmanın önemli araçlarından biri olarak görülüyor. İşte bu nedenle girişimcilerin önündeki engeller kaldırılmalı ve fikirlerinin ekonomiye katılması ve ticarileşebilmesi sağlanmalı. Bunun için birçok kurum farklı çalışmalar, projeler yürütüyor. “Türkiye’de Girişimcilik ve Türk Girişimci Profili Üzerine Bir Analiz” araştırması, girişimcilikle ilgili yapılacak çalışmalara ışık tutacak türden. Söz konusu araştırma Yrd. Doç. Dr. Asuman Sönmez ve Araş. Gör. AndaçToksoy tarafından hazırlanmış. Araştırma son derece önemli bulgular ve ilginç bilgilerle dolu. Örneğin girişimcilerin eğitim seviyelerinin yükselmeye başladığı, girişimciliğin yaş aralığı yoğunluğun 30-44 yaş arasında olduğu görülüyor. Kadın girişimci sayısı arttığı aşikar.
Araştırmada da girişimci adaylarının yüzde 90’ının ilk defa iş kuracağı ve daha önce iş kurmuş olan girişimci adayları içinde kadınların payının erkeklerin payının yarısından az oluğu görülüyor. Ortaklık konusunda geleneksel yapımız girişimci adaylarında da devam ettiği ve büyük bir çoğunlugu ortak istemiyor. Bu çalışma, çoğunluğu İstanbulda 400 girişimci tarafından doldurulan formlar değerlendirilerek yapılmış. Katılımcılara kurmak istediğiz iş fikri nedir? İşi nerede kuracaksınız? Ortağınız olacak mı? Daha önce kendi işinizi kurdunuz mu? İşi kurarken faydalanacağınız finansal kaynaklar nelerdir?… Bu ve benzeri sorular yöneltilmiş.
Girişimcilikte başarı = iş tecrübesi + deneyim
400 kişilik grubun 187’si kadın 213’ü erkek. Katılımcıların yaş aralığı ise 20-59 arasında değişiyor. Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketini kuran kişilerin, şirketlerini kurduklarındaki ortalama yaşları 31, kurucuların şu an ki yaş ortalamasının 41 olduğu görülüyor. Girişimci adaylarının eğitim seviyelerinin oldukça yüksek olması dikkat çekici. Girişimci adaylarının eğitim seviyeleri genel olarak Türkiye ortalaması olan altı yıl eğitim süresinin yaklaşık iki katına denk geliyor. Örneğin yüzde 57’si lisans, yüzde 3’ü ön lisans ve yüzde 1 ‘i 1 ‘i yüksek lisans düzeyinde. Girişimcilere hangi sektörde iş kurmayı planladıkları sorulduğunda yüzde 64’ü hizmet sektörü yanıtı vermiş. Hizmet sektörünü yüzde 23 ile üretim, yüzde 13 ile ticaret takip ediyor. Girişimcilikte başarıyı yakalamanın en önemli şartlarından birisi iş tecrübesi ve özellikle iş ile ilgili deneyim sahibi olmaktır elbette. Katılımcı grup içinde 331 girişimci adayının iş tecrübesi olduğu görülüyor. Daha önce iş kurmuş ya da kurmamış ayrımı olmaksızın, girişimci adayları kuracakları şirketlerin yüzde 100 oranında kendilerine ait olmasını tercih ediyorlar. Bu durum aslında Türkiye’de ortaklık konusuna ne kadar mesafeli durulduğunu da gösteriyor. “Kendi işinizi kurmanın önündeki en büyük engel nedir?” sorusuna girişimcilerin yüzde 70’i “başlangıç sermayesinin olmaması”,”devlet desteğinin bulunmaması” ve “bilgi eksikliği” yanıtı vermişler. Katılımcı grubun verdiği cevaplar doğrul-tuşunda girişimci adaylarının iş kurmaları ile ilgili ihtiyaçları olan sermaye mik-h tarı ortalama 70 bin TL olduğunu görülüyor. 400 kişilik grupta 200 bin TL’nin üzerinde sermaye ihtiyacı olan 10 girişimci adayının dışında kalan grubun ortalaması ise 64 bin TL Sermaye ihtiyacının kadın ve erkek bazlı ayrımlarında ise ortalama sermaye ihtiyacı kadın girişimcilerde 66 bin TL iken erkek girişimcilerde 75 bin TL’ye yükseliyor. Peki, başlangıç sermayesi konusunda sıkıntı yaşayan girişimcilerimiz çoğunlukla hangi destek mekanizmalarını kullanmayı tercih ediyorlar? Katılımcıların neredeyse tamamı KOSGEB Girişimcilik Desteği Programı’ndan faydalanacağını beyan etmişler.