Türkiye’nin En Ünlü Moda Tasarımcıları
Türkiye’nin önde gelen 150 moda tasarımcısı
Genç Türk tasarımcılar son yıllarda uluslararası platformlarda isimlerini giderek daha çok duyuruyor. Genç tasarımcılar modanın başkentlerinde dünyaca ünlü isimlerle aynı podyumda koleksiyon sergiliyor. İşte, gençlerle birlikte Türkiye’nin önde gelen 150 tasarımcısı…
HAZIR giyim ve tekstil Türkiye’nin lokomotif sektörleri arasında yerini koruyor. Dünyanın en önemli tekstil üreticilerinden biri olan Türkiye, artan üretim kalitesi ve tasarım bilinci ile dünya pazarlarında yerini her geçen yıl daha da sağlamlaştırmakta. Birçok şirket artık markalı ihracatla, daha yüksek katma değerli iş modelleri geliştiriyor. Marka olmanın önemi artarken tasarım da en çok konuşulan başlıklardan birisi. Yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’de isim yapmış moda tasarımcısı sayısı iki elin parmaklarını geçmiyordu. Ancak son yıllarda genç tasarımcılar dünyaca ünlü isimlerle aynı podyumda koleksiyonlarını sergilemeye başladı. Türk tasarımcılar sadece hazır giyim değil, endüstriyel tasarım, ayakkabı ve takı-mücevher tasarımı gibi farklı alanlarda da adlarından söz ettiriyor.
NASIL BİR EĞİTİM ALMALI?
Tasarımcı olmak isteyenler için pek çok üniversitede bulunan tasarım bölümleri eğitim fırsatı sunuyor. Marmara, Bilgi, Bilkent, İstanbul Teknik, Mimar Sinan Güzel Sanatlar moda tasarımı bölümü bulunan üniversitelerden sadece birkaçı. Öte yandan bazı tasarım alanlarında farklı bölüm mezunlarının daha etkin olduğu gözleniyor. Örneğin, mobilya tasarımcıları genelde mimar kökenli olurken, endüstriyel tasarımcılar üniversitelerin yetenek sınavıyla öğrenci alan endüstriyel tasarım bölümü mezunları oluyor.
Moda tasarımcısı olmaya sonradan karar veren veya üniversite eğitimi alma fırsatı bulamayanlar için ise bu konuda eğitim veren pek çok akademi mevcut. İstanbul Moda Akademisi (İMA) en yetkin kurumlardan biri olarak kabul ediliyor. İMA, Avrupa Birliği, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) tarafından 2007 yılında kuruldu. Akademi, endüstri deneyimi olan yerli ve yabancı tecrübeli eğitmenlerden oluşan akademik kadrosu ile moda tasarımı, teknoloji ve ürün geliştirme, moda yönetimi, moda iletişimi ve medya konularında kurgulanmış uygulamaya dayalı eğitim müfredatı ile öne çıkıyor. Kurum aynı za manda tekstil ve moda endüstrisinin ihtiyaç duyduğu kaynak niteliği taşıyan 5 bin 500 kitaplık bir kütüphaneye de sahip.
YILLIK ÜCRET 9 İLE 22 BİN TL ARASINDA
İMA’da moda tasarımı okumak isteyen bir öğrenci önce port-folyo hazırlık programı ile yaratıcılığım geliştirip görsel iletişim becerisi kazanıyor. Daha sonra moda tasarımı ve teknolojisi lisans programı ile moda tasarımcısı olmak üzere yoğun bir eğitim programından geçiyor. İMA’da bunların yanı sıra moda yönetimi, merchandising, moda marka yönetimi gibi farklı eğitimler almak da mümkün. Akademide yıllık eğitim ücretleri ise 9 bin ila 22 bin TL arasında değişiyor.
İMA Direktörü Seda Lafçı tasarımda eğitimin önemini şu sözlerle açıklıyor: ‘‘Moda alanında çalışmak isteyen bir kişinin hem yaratıcı becerilerini hem de teknik becerilerini geliştirip moda dünyasını tanıyabileceği bir eğitime ihtiyacı var.” En çok moda tasarımı, moda yönetimi, görsel mağazacılık, styling ve moda fotoğrafçılığı eğitimlerinin talep gördüğünü anlatan Lafçı, bu eğitimlerin amacını ise “Moda endüstrisinin ihtiyaç duyduğu alanlarda uzman insan kaynağını, en kısa sürede ve en konsantre bilgiyle donatarak sektöre hazırlamak” şeklinde açıklıyor.
SHOWROOM’LAR SATIŞ KANALI
Her hazır giyim markasının adı ister stilist ister modelist ya da moda tasarımcısı olsun bir tasarımcıya ihtiyacı var. Dolayısıyla Türkiye’de faaliyeti bulunan çok sayıda hazır giyim üreticisinde onlarca moda tasarımcısı ya da eski adıyla stilist ve modelist çalışıyor. Bir moda tasarımcısı olmak için herhangi bir mesleki yeterlilik eğitimi almaya gerek yok. Öte yandan irili ufaklı derneklerin dışında tasarımcıların örgütlendiği büyük çaplı meslek kuruluşu da yok. Bu da Türkiye’deki tasarımcı sayısını tahmin etmeyi neredeyse imkansız kılıyor.
Sayı konusu ‘isim yapmış tasarımcılar’ olarak sınırlanınca biraz daha hesaplanabilir bir düzeye geliyor. Türkiye’de isim yapmış, kendi markasıyla koleksiyon hazırlayan 100’e yakın moda tasarımcısı bulunuyor. Kimisi okullu kimisi alaylı bu isimlere her geçen gün yenileri eklenmekte. Tasarımcılar genelde çalışan sayıları dört ila 10 kişi arasında değişen ekiplere sahip. Az sayıda da olsa kimilerinin mağazaları bulunurken çoğunlukla showroom’larında hizmet vermeyi tercih ediyorlar. Tasarımcılara profesyonel kapsamda destek veren bir moda girişimcilik merkezi olan Fashion Incu-be’un shovvroom’u, aynı zamanda bu tasarımcılara koleksiyonlarını sergileme ve satma imkanı sunuyor.
YARIŞMALAR BİRER FIRSAT
Tasarım alanında pek çok yarışma ve ödül organizasyonu var. Özellikle endüstriyel tasarım alanında düzenlenen yarışmalar, genç tasarımcılara adlarını duyurmaları için önemli fırsatlar sunuyor. Bu yarışmaların en önemlilerinden biri iki yılda bir düzenlenen Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri. Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliği ile düzenlenen organizasyonla bu yıl da 55 kavramsal tasarım ve 355 ürün tasarımı başvurusu arasından üç temel kategoride yılın en başarılı yeni nesil çalışmaları seçildi.
Ambalaj, aydınlatma, elektronik ürünler, ev cihazları, mobilya gibi 13 sektörü kapsayan Design Turkey, dünyaca ünlü tasarımcılara da ev sahipliği yaptı. TİM Başkan Vekili Tahsin Öz-tiryaki, Design Turkey’in Türkiye’deki markalaşma çalışmalarının en önemlisi olduğuna dikkat çekiyor ve “Tasarım ve inovas-yonla yaratacağımız markalar, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerde şu anda yaşanan döviz kuru savaşlarının dışında kalmasını sağlayacak” diyor.
Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması, ASD ve Reed TÜYAP işbirliği ile düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması endüstriyel tasarım alanında dikkat çeken diğer organizasyonlar arasında.
Farklı alanlarda isim yapmış 150 tasarımcıyı listeledik ve yeni nesil tasarımcılar arasında dikkat çeken bazı isimlerin hikayelerini derledik…
TEKSTİLCİ AİLENİN TAKI TASARIMCISI KIZI
Deniz Kaprol
Takı ve mücevher tasarımcısı Deniz Kaprol, tekstilci bir ailenin çocuğu. Ancak o tasarımcılıkta kumaşı değil takı ve mücevheri seçmiş. Kendi tanımıyla bu meslek onun için adeta yaşam kaynağı. Tasarım yapmanın kendisinin yaşamdaki duruşunu belirlediğini belirtiyor. Kaprol, Bilkent Oniversitesi’ni bitirdikten sonra New York’ta Fashion Institute of Technology’de kadın giyimi üzerine tasarım okudu. Bir süre New York’ta çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönerek Boyner ve Goldaş gibi firmalarda tasarımcı ve tasarım departman yöneticisi olarak çalıştı. Ayrıca Penti Çorap, Tempo Aksesuar, Caracas ve Zen Pırlanta gibi firmalara da tasarım yaptı.
Hong-Konglu bir firmadan gelen tasarım danışmanlığı teklifi ise yedi yıl önce kendi şirketini kurmasına vesilel ismiyle kendi markasını oluşturan Kaprol, bir yandan da çeşitli firmalara mücevher ve takı koleksiyonu hazırlanmasında danışmanlık hizmeti veriyor. Bugüne kadar iki ayrı hazır giyim podyumunda takı defilesi düzenledi. Kendi markasıyla üretilen takı ve mücevherlerin yurtdışında da satılması için girişimlere başlayan Kaprol, bu konuda şunları söylüyor: “Bazı shovvroom ve perakendeci firmalarla görüşmelerimiz sürüyor. Doğru yerde, doğru hedef kitleye hitap etmek istiyoruz. Perakende olarak şu anda iki noktada yer alıyoruz. Konsept mağaza için doğru yer ve doğru yatırımcı arıyoruz.”
KUMAŞTA KALİTEDEN VAZGEÇMİYOR
Gamze Saraçoğlu
Moda tasarımcısı Gamze Saraçoğlu Türkiye’de İngilizce İşletme eğitimini ve Pre-MBA eğitimini tamamlamasının ardından New York’ta Parson’s School Of Design’da moda tasarımı eğitimi aldı. İlk olarak New York’ta Donna Karan’da çalıştı. Türkiye’de ise Beymen Club’ta staj yaptı. Bugüne kadar MRM, Herry, Damat Tvveen gibi pek çok markaya kapsül ve büyük olmak üzere pek çok koleksiyon hazırladı.
2004 yılında kendi ismiyle markasını yaratan Gamze Saraçoğlu’nun Abdi İpekçi Caddesi’nde showrom’u ve yine Nişantaşı’nda bir tasarım stüdyosu var. 10 kişilik bir ekibi olan Saraçoğlu, senede iki defa koleksiyon hazırlıyor. Ayrıca tasarım stüdyosunda özel müşterileri ve danışmalık hizmeti verdiği firmalar için tasarım çalışmaları yapıyor.
Saraçoğlu’nun tasarımlarında kumaş en önemli öğe. Koleksiyonlarında sıkça ipek kullanan Saraçoğlu’na göre kaliteli malzeme kullanımı çok önemli. Uzun zamandır Boyner Cot-ton Bar ve Limango’ya danışmanlık yapan Saraçoğlu, öte yandan üniforma da-nışmalık hizmeti de
veriyor.
Philip Morris, Turkcell, Petrol Ofisi gibi büyük şirketler de Saraçoğlu’nun danışmanlık hizmeti verdiği kurumlar arasında.
Saraçoğlu Türkiye’de tasarımın geleceğinden çok umutlu. Son dönemlerde ciddi atılımlar yapıldığını söyleyen Saraçoğlu, “Türkiye çok büyük hızla gelişen bir pazar konumunda. Bu konumda olması da çok dikkat çekiyor. Hızlı gelişme tasarımcıları daha iyiyi yaratma konusunda geliştiriyor. İki taraflı bir büyüme söz konusu” diyor.
“ÖZGÜNLÜK KONUSUNDA ÇALIŞMALIYIZ”
Ümit Ünal
Babası terzi olan Ümit Ünal, kumaşlarla çok küçük yaşta tanışır. Lise yıllarında amatör tasarımlar yapmaya başlar. Ancak üniversite tercihini önce İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünden yana kullanır. Ardından Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nü kazanır ve bu bölümden mezun olur.
Ünal, birçok bilinen markanın oluşumunda yer aldı, tasarımlarını yaptı. Yurtdışı ve yurtiçinde düzenli olarak defilelerini ekspozisyon ve enstalasyonlarla sunuyor.
Fashion Week’de ve özel sunumlarla koleksiyonlarım tanıtan Ünal, ‘The Doors’ ismindeki atölyesinde çalışmalarına devam ediyor. Bir dönem Umitunal Doors ismiyle mağaza açan Ünal, daha sonra bu mağazayı kapattı. Son yıllarda ağırlıklı olarak yurtdışı odaklı çalışan Ünal’ın koleksiyonları 12 yıldır Japonya ve Hong Kong başta olmak üzere, Chicago, Stockholm, Kahire, Beyrut ve Almanya’nın birçok kentinde tasarım mağazalarında ve galerilerinde yer alıyor. Koleksiyonları Berlin, Düsseldorf ve Paris tasarım organizasyonlarında düzenli olarak sergileniyor.
Deneyselliği sevdiğini vurgulayan Ünal, bu nedenle uluslararası platformların markasına daha uygun olduğunu savunuyor. Türkiye’nin tasarım açısından hala yolun başında olduğunu söyleyen Ünal, “Ama dinamik bir yapımız var. Özgünlük konusunda ise daha fazla çalışmamız gerekiyor” diyor.
ERKEK MODASINA YER AÇTI
Hatice Gökçe
Erkek giyim sektörüne hizmet veren moda tasarımcısı Hatice Gökçe, 12 yıl önce bu alanda çalışmaya başlayarak Türk moda sektöründe daha önce var olmayan bir alan yarattı. Gökçe
maskülen tarzı benimsemiş kadınların kenarda kaldıklarını düşünerek, bir süre sonra kadınlar için de tasarım yapmaya başladı.
Hatice Gökçe Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanat Fakültesi Tekstil Bölümü’nü bitirdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra 1998 yılında tasarım atölyesini kurdu. O zamandan bu yana erkek modasında alışıldık kodları sorgulayan deneysel yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Lente di Abbate, Bil’s, Erenko Tekstil, Argande gibi firmalara danışmanlık yaptı. Yakın zamanda ise Doreanse markası için organik bir çamaşır koleksiyonu hazırladı. Kendisinin Teşvikiye’de Fashion Hub isminde bir mağazası bulunuyor.
Erkek modasında son dönemde gözle görülür değişimler yaşandığına değinen Gökçe, “Modadaki hızlı değişim Türkiye’de de etkilerini gösteriyor. Erkek giyimin moda dünyasında artık daha çok konuşulduğunu görüyoruz” diyor. İdealinin moda dünyasında bir Türk erkek profilinden bahsedilmesini sağlamak olduğunu söylüyor.
HEDEFİ ASYA PAZARI
Aslı Filinta
Bilkent Ekonomi Bölü-mü’nden mezun olduktan sonra Vakko’da çalışmaya başlayan Aslı Filinta 2006’da Parsons the New School’dan ders almak için New York’a taşındı. 2008‘de kendi adını taşıyan moda markasını kurdu, ilk kadın giyim koleksiyonu 2009’da sunulan markanın tasarımları bugün, tasarımcının kendi internet satış sitesinde, tüm V2K mağazalarında ve dünyada 18 farklı noktada satılıyor. 2009’da Paris’in en önemli hazır giyim fuarı Who’s Next’te ‘Genç Tasarımcı’ ödülüne layık görüldü ve istek üzerine Target SS09 için mini bir koleksiyon tasarladı. İkinci koleksiyonunun ardından Vogue Japonya’nın dikkatini çekerek koleksiyonu Dover Street Comme Des Garçon ‘pop up’ mağazasında Chanel, Chris-tian Dior, Fendi, Loewe Celine, Lanvin, Maison Martin Margiela, Pierre Hardy, Chloe, Marni gibi isimlerin yanında yer aldı.
Altı yıldır kendi markası altında 14 farklı ülkeye ihracat yapan Filinta, “Hedef pazarımız Asya.
Çin’de Guangzho-u’da bir showroom’umuz var. Bu sezon The W Hotel’de defile yaptık. Avrupa ve Amerika’da birer satış showroom’umuz var. Her sezon iki fuar yapıyoruz. Bütün üretimi Türkiye’de ve elimden geldiğince Türk kumaşlarını kul lanarak yapmaya çalışıyorum diyor.
ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Milka Karaağaçtı
Kısmet by Milka markasıyla en tanınan takı tasarımcısı Milka Kara-ağaçlı, Saint Benoit Fransız Lise-si’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi.
Asıl uzmanlık alanı ise pazarlama ve iletişim. Pazarlamanın da yaratıcılık gerektirdiğini bu nedenle bu yönünü geliştirmek için pek çok eğitim aldığını anlatan tasarımcının çocukluğundan beri hayali tasarımcı olmakmış. Karaağaçlı, “Eğitim ve iş hayatı derken buna çok fazla kendim için yoğunlaşma fırsatım olamadı ve bir gün ansızın karşıma çıkan bir fırsatla bu hayalim gerçekleşti” diyor.
Karaağaçlı 2008 yılında Londra’da yaşayan bir arkadaşını ziyarete giderken onun için hediye bir nazar boncuklu kolye alır. Kolyeyi görenler Karaağaçlı’ya nazar boncuklu bilezik, küpe, kolye siparişleri vermeye başlar. Bundan ilham alan tasarımcı, üç haftada 70 farklı nazar boncuklu takı yaparak Londra’ya yollar. Böylece tasarımcılık hikayesi başlar. Bir buçuk yıl takı tasarım atölyelerinde çalışarak, işin ustalarından birebir eğitim alır. Karaağaçlı bu süreci şu sözlerle anlatıyor: “Hayata bakışımı, inançlarımı ifade edebileceğim alanı bulmuştum, işin inceliklerini öğrendikçe daha büyük haz duymaya başladım ve mesleğimi bırakarak bu yeni serüvene başladım.”
Kısmet by Milka koleksiyonları tasarımcının kendi showroom’larınm yanı sıra anlaşmalı olduğu yurtiçi ve dışı satış noktalarında ve internette satılıyor.
BEYAZ SARAY’A TASARIM YAPACAK
Şafak Çak
Aslen iç mimar olan Şafak Çak, kişiye özel mobilya tasarımlarıyla adından sıkça söz ettiren bir isim. Jennifer Lopez, Paris Hilton gibi yıldızlara yaptığı tasarımlarla ses getiren tasarımcı, 2000 yılında kendi şirketini kurdu. Türkiye’nin yanı sıra Dubai, New York ve Almanya’da pek çok mekan ve endüstriyel tasarıma imza attı. New York Times ve Stem Dergisi onunla önemli bir tasarım markası olarak röportajlar yaptı. Çak, bugün kendi adını taşıyan şirketi altında dış mekan, iç mekan ve endüstriyel tasarımlar yapıyor. 2015 yılında Beyaz Saray’a da bir mobilya tasarımı yapacak olan Çak tasarımlarını şöyle anlatıyor: “Geçmiş ile geleceği harmanlayan bir tarzım var. Bilhassa Amerika projelerimizde OsmanlI temalı tasarımlarımız çok ilgi görüyor. Türk tasarımcılar yüzlerini Avrupa ve Amerika’ya dönmeliler. Birçok tasarımcı bu ülkelerdeki pazarlama şirketlerine kendilerini teslim ediyorlar. Ancak doğru yol, dünya yıldızlarına özel bir şeyler tasarlamak. Roberto Cavalli ve birçok tasarımcının bu yol ile marka olduklarını biliyoruz.”
Ben moda tasarımı seviyorum . Seninle çalışabilir miyim uzaktan e-posta benimle irtibata geçin. Ben bir Arap olduğumu