Kahvaltı hakkında doğru bilinenler ne kadar doğru?
GÜNÜN ilk öğününün, farklı insanlar için farkı anlamları vardır. Kahvaltı, kimine göre işe giderken atıştırılan bir gofrettir, kimine göre de evde yenen bir çörek veya omlet ile içilen bir fincan kahvedir. Çok zengin çeşitleri olan bir kahvaltı almadan güne başlamayanlar da vardır elbette. Milyonlarca insan, kahvaltıyı atlamanın kilo vermede önemli rolü olduğunu düşünür. Acaba öyle mi? Kahvaltı alışkanlıklarımız gerçekte, gün boyu kilomuzu, eneıji seviyemizi, iştahımızı etkiliyor mu? ABD’de Rochester/Minnesota’da bulunan Mayo Clinic’in uzmanları, 300’den fazla denek üzerinde dört ay süren araştırmalarını tamamladı ve sonuçlarını açıkladı. Böylece kahvaltının da kodları kırılmış oldu. Beslenme uzmanı Katherine Zeratsky, bakın şimdiye kadar doğru bilinen yanlışları nasıl düzeltiyor:
Efsane: Kahvaltı, kilo vermek için gereklidir.
Gerçek; Sabah, bir şeyler atıştırmanın, kilo vermeye ya da almaya doğru dan bir etkisi yok. 300 kadar aşırı kilolu kişiden bir gruba her zamanki kahvaltı alışkanlıklarına devam etmeleri, diğer gruba da kahvaltıyı atlamaları söylendi. 16 hafta sonra yapılan kilo ölçümlerinde hiçbir deneğin kilo aldığı ya da verdiği saptanmadı. American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir makale de, kahvaltının kilo üzerinde bir etkisi olmadığını doğruluyor. Fakat kahvaltının zamanı ve alman besin maddeleri etken olabilir. Bunun için bir beslenme uzmanının tavsiyelerine kulak vermeniz gerekir.
Efsane: Kutuda satılan gevrekler kahvaltı masasında yer almamalıdır.
Gerçek: Araştırma ABD’de yapıldığından, doğal olarak buğday gevreğinin kahvaltıdaki önemi inceleniyor. Çünkü Amerikalıların yüzde 90’ı kahvaltıda gevrek tüketir. Gevreği atlamak zorunda değilsiniz. Ama gevreğiniz şekerli, ya da ona karıştırdığınız süt şekerli olmamalıdır. Çoğu kişi, biraz lezzetli olması için çikolatalı ya da meyveli gevrekleri tercih eder, işte yanlış olan budur. Tam tahıllı gevrekler, kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur. Gevrek, vücutta eriyebilen liflerden oluştuğundan, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin gelişimine katkıda bulunur, sağlıklı bir kiloda kalmanızı sağlar. En iyi gevrek, arpa ve yulaf karışımıdır. Bağırsak sorunları olanlar, buğday gevreklerini seçmelidir. Fakat gevreğin de bir sınırı vardır. Ölçü, bir kasenin üçte biri kadar olanıdır. En fazla yarım kase yemelisiniz. Daha fazla değil.
Efsane: Günlük aktiviteniz için öğleden önce bir şeyler yiyip vücudunuzu güçlendir-melisiniz.
Gerçek: Şüphesiz ki yemek yemek, enerjinizi artıran bir unsurdur. Aslında, bu efsane değil, gerçektir. İngiltere’de yapılan bir araştırma da göstermiştir ki, sıkı bir kahvaltı yapan insanlar, kahvaltıyı atlayan insanlara oranla gün içinde çok daha enerjiktir. Fakat araştırmayı yapanlar, bir hafta kahvaltı edip bir gün kahvaltıyı atlayanların aynı enerjik davranışları gösterip göstermediğinden emin değildir.
Bunun fazla bir önemi de yoktur. Çünkü her gün kahvaltı yapma alışkanlığı olan insanlar, çok zorlayıcı sebepler olmadığı sürece nadiren kahvaltı atlarlar. Zengin çeşitli kahvaltılarda glikoz seviyesi yükselmekte, bu da beyinde ve merkezi sinir sisteminde, “Enerjim var, bunu kullan” mesajı içeren sinyallerin oluşmasına neden olmaktadır.
Beslenme uzmanlan, günlük aktivitenin yoğunluğuna göre kahvaltı yapılması gerektiğini düşünüyor. Bir fabrikada işçiyseniz, kahvaltıyı sıkı tutmalısınız. Hafif bir masa başı işiniz varsa, az şey yemekle yetinebilir veya öğünü atlayabilirsiniz. Fakat kahvaltının, aktif bir yaşam biçimini desteklediği gerçeğini göz ardı edemezsiniz.
Efsane: Günlük işinize başlamadan önce bir şeyler atıştırmak, gün içinde daha az yemenizi sağlar.
Gerçek: Vücudunuzun her gün belli düzeyde bir kaloriye ihtiyacı vardır. Sabah bir iki şey atıştırmak, öğleden sonraki kalori ihtiyacınızı azaltmaz. Tam tersine, iyi bir kahvaltı, vücudunuzda gün boyu dengeli kalmanızı sağlayacak kimyasallar üretir. Kahvaltı, özellikle çocuklar ve gençler için önemlidir. Kahvaltıda proteini yüksek besinler tüketen gençler, beyinlerinde dopa-min seviyesinin yükselmesini sağlar. Dopamin de günün ilerleyen saatlerinde yemek yeme isteğinizi azaltır. Hele hele çok fazla yeme isteğinizi tamamen önler.
Günde üç öğün yiyorsanız ve akşamlan hala bir şeyler atıştırıyorsamz, bu davranışınızın açlıkla hiçbir ilgisi yoktur. Sıkıntıdan, stresten, kendinizi ödüllendirme isteğinden ya da damak tadı için yiyorsunuzdur. Fazla kiloları yapan, bu gereksiz atıştırmalardır. Aslında günde iki öğün de yeterlidir. Önemli olan, bu iki öğünü, uykuda geçen 8 saat hariç, günün 16 saatine dengeli bir şekilde yaymaktır.
Vücutta değişken glikoz seviyesi, kötü beslenmeye ya da istikrarsız bir metabolizmaya işaret eder. Bu da diyabete ve kardi-yovasküler hastalıklara yol açar. Bu nedenle sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı, alacağınız kalorileri azaltmaz ama sizi hastalıklardan korur.
Efsane: Kahvaltı, günün en önemli öğünüdür.
Gerçek: Evet, bu efsane değil, gerçektir. Kahvaltıda size enerji veren ve açlığınızı kontrol altında tutacak besin maddelerine yer vermeniz gerekir. Yoğurt, yumurta, muz, kefir gibi.
Türkiye’de kahvaltı alışkanlığı
Türk kahvaltısı, dünyanın en zengin kahvaltılarından biridir. Pek çok ülkede kahvaltı, bir çörek ve kahveden ibarettir.
Yabancı ülkelerdeki lüks otellerde verilen ‘Amerikan kahvaltısı’, ‘tam İngiliz kahvaltısı’ veya ‘kontinental kahvaltılardaki çeşitlilik, Türk kahvaltısının yanına bile yaklaşamaz. Kahvaltı, ‘kahve altı’ kelimelerinin bir arada söylenmesinden doğar. Çünkü OsmanlI’da ilk öğün, hep kahve ile açılmıştır. Fakat imparatorluk, kahve üreten toprakları birer birer kaybedince kahve kıtlığı baş göstermiş, kahvaltıda sıcak içecek olarak çay tercih edilmeye başlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı yıllarından beri Türk kahvaltısına çay hakimdir. Türk kahvaltısı da sağlıklı ve sağlıksız unsurlar içerir. Ne yazık ki en lezzetli olanlar sağlıksız olanlardır. Size sağlıklı ve sağlıksız kahvaltı seçenekleri sunuyoruz. Tercih sizin.
Sağlıksız kahvaltı:
Ekmek, simit, poğaça, açma, çatal, börek, sucuk, salam, sosis, kırmızı et, kaşar peyniri, her tür reçel, bal , süt, tost, kek, margarin.
Sağlıklı kahvaltı:
Çorba (tavuk suyu, mercimek, tarhana, kelle paça), kuru meyve, yoğurt, çay veya yeşil çay (ikisi de şekersiz], kahve (küçük bir fincan, sütsüz, şekersiz), fındık, ceviz, badem, salatalık, yeşil salata, domates, roka, marul, tere, zeytin, zeytinyağı, tereyağı, süt (çocuklar için), pastırma, omlet veya menemen (yumurta, zeytinyağı, soğan, yeşil biber ve domatesle yapılan), beyaz peynir, keçi peyniri, kefir, taze sıkılmış portakal suyu, muz, buğday arpa yulaf gevreği (katkısız).
Balın, sağlıksız kahvaltı listesinde yer alması şaşırtıcı olabilir. Bal, doğanın ürettiği en mükemmel besin maddesidir. Ama ne yazık ki, kovanlar bazen hastalıklara karşı ilaçlanır. Bu ilaç, bala yapışır. Balı yıkayamazsınız.
Süt de en iyi besin maddelerinden biri olmakla birlikte son yıllarda artık tavsiye edilmiyor. Bu durum, gelişme çağındaki çocuklar için geçerli değil. Yaşı ilerlemiş olanlar şüt tüketimini azaltmalı, daha çok ayran, yoğurt, kefir gibi sütten yapılmış ürünleri tercih etmeli.