Kendi Adımlarını Takip Et!
Eğer sen şimdi pes edersen, kurduğun büyük hayallerden, yürümek istediğin o uzun yoldan şimdi geri dönersen, bil ki tarih; yazmak için daha iyilerini elbette bulacaktır.
Her insanın hayatta vermesi gereken önemli kararlar vardır, işte o kararlar bizim dönüm noktalarımızda ve biz kendimiz için en iyi sonucu hangi seçim verirse onu seçeriz. Genellikle bu kararlar, diğer insanların; yani ailemizin, arkadaşlarımızın ve tanıdıklarımızın yön vermesiyle şekillenir. Onların ayak izlerini takip ederiz. Yıllar önce TV’de dinlediğim ve beni çok etkileyen bir sözü paylaşmak istiyorum: “Başkalarının adımlarını takip edenler, yaşama kendi ayak izlerini bırakamazlar.” O sözü hiç unutmadım. Fikirlerimin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Hep kendim olmak istedim. Onca insanın özenti tavırlarına ve kendini beğenme hastalığına rağmen…
insanlar, diğer insanlardan farklı olmak ister. Egolarını tatmin etmek için örneğin bir dizi karakterine özenmeye çalışırlar. Özendiği davranışların, onu daha ayrıcalıklı yaptığını zanneder. Özgüven eksikliğini bu gibi saçma davranışlarla örtmeye çalışırlar. Oysa bu çok yanlıştır, insan kendisini olduğu gibi sevmeli ve kabullenmelidir. “Onda olan, bende niye yok?” diye şikâyet etmemelidir.
İçimizde yaşadığımız özgüven eksikliğinden kurtulamıyoruz. Maskeleri çıkardığımızda bir değerimizin kalmayacağından korkuyoruz. Ama eğer gerçekten “Ben varım, buradayım!” diye haykırmak istiyorsak ve bunu gerçekten başarmak istiyorsak, ilk önce kendimize güvenmeliyiz ve kendi hayatımızın başrolünü maskelerimizle değil, kendi kişiliğimizle oynamalıyız. Korkularımızı yeneceğimize inanmalıyız. Korkularımızdan korkmamayı öğrenmeliyiz. Denediysek ve sonuç başarısızsa, inancımızı yitiriyorsak, en büyük silahımız, vazgeçmemeyi öğrenmektir.
Başaramadığımızda küçük bir çocuk gibi bir kenara oturup ağlamak yerine, “Ben başaracağım.” demeyi öğrenmeliyiz. Geçmişte başaramadığımız hiçbir şey, gelecekte başarabileceğimiz şeylere engel olmamalı. Şimdiye kadar tarih kitaplarında hep zaferleri okuduk. Vazgeçmeyenleri, pes etmeyenleri ve azmedenleri okuduk. Öğretmenler, bize hep üstad olan kişileri araştırmakla görevlendirdi. Hiç kimse planı çizilmiş bir evin nasıl yapıldığını vazgeçmezsen en iyi sen olabilirsin. “Şimdi varım” diyorsan, “ben her şeyimi yaparım” diyorsan, başlamak için yarınları bekleme! Senin yarının şimdi… Hemen işe başla! Çünkü ileride “keşke” dememek için “hemen şimdi” demeliyiz.
Unutma! İşe başlamak için Pazartesiler beklenmez. Bugün şendeki her şey değişebilir. Bugün senin milâdın olabilir. Ve şunu da sakın unutma; hayallerin gerçekleşmek için var.