Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve İş Dünyası
Yerel seçimlere sahne olan ve oldukça çalkantılı geçen yılın ilk yarısını geride bıraktık. Şimdi de önümüzde kritik bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bir taraftan da Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Bu süreçte merak edilen çok şey var. İşte bu merak edilen konuları CEO Club üyelerine sorduk.
Türkiye’nin dev şirketlerinden 84’ünün CEO’sundan 11 kritik mesaj aldık. CEO’lar, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakıyor.
Fakat CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Erdoğan’ı zorlayacağı tahmin ediliyor. CEO’lar, Türkiye’nin Ortadoğu politikasını başarısız buluyor ve Irak ve Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ekonomiyi olumsuz etkilemeye başladığını belirtiyor. Bu ortamda çoğu ekonomideki büyümenin yüzde 3-4 arasında kalacağını, enflasyonun ise yüzde 9-10 arasında olacağını tahmin ediyor. Dolar kurunun ise yıl sonunda 2,20 TL dolayında olacağı öngörülüyor.
Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olacak
Türkiye’de şu anda en önemli gündem maddesi, ağustos ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi. Burada da en çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olup olmayacağı merak ediliyor. Erdoğan, adaylık için son kararını hala vermedi. Son bilgilere göre AKP’nin cumhurbaşkanı adayı 1 Temmuz’da açıklanacak. Zaten adaylık için son başvuru tarihi de 3 Temmuz. Dolayısıyla bu hafta Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olup olmadığı belli olacak.
Türkiye’nin dev şirketlerinin CEO’ları, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Anketimize katılan CEO’ların yüzde 89,3’üne göre, Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olacak. CEO’ların sadece yüzde 10,/si Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını düşünüyor. Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olup olmaması, devletin zirvesinde yaşanabilecek değişiklikler açısından büyük önem taşıyor.
Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olur ve de seçilirse, hükümette mutlaka değişiklik olacak. Yeni başbakanın kim olacağı ve köşke çıkan Erdoğan ile nasıl bir mesai yürüteceği ise herşeyi olduğu gibi ekonomiyi de yakından etkileyecek.
İhsanoğlu’nun Erdoğan kadar seçilme şansı var
iktidardaki AKP cumhurbaşkanı adayını hala açıklamazken, iki büyük muhalefet partisi CHP ve MHP ise bilindiği gibi Ekmeleddin Ihsanoğlu’nu ortak adayları olarak gösterdi. 31 Aralık 2004’ten 31 Ocak 2014’e kadar İslam işbirliği Teşkilatı’nın genel sekreterliğini yapan tarih profesörü ihsanoğlu, İslam’ı çevrelere yakın bir isim olarak biliniyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan karşısında nasıl bir performans göstereceği de merakla bekleniyor.
Dev şirketlerin CEO’larına göre, Ekmeleddin ihsanoğlu’nun seçilme şansı ortada. Anketimize katılan CEO’ların yüzde 50,6’sı ihsanoğlu’nun seçilebileceğini söylerken, yüzde 49,4’ü ise “Seçilme şansı yok” diyor. Bu sonuçlar cumhurbaşkanlığı seçiminin epey çekişmeli geçeceğini düşündürüyor.
Ekmeleddin ihsanoğlu gerçekten cumhurbaşkanı seçilirse, devletin zirvesinde işler epey değişebilir. En basitinden, böyle bir durumda köşkte hükümetin çıkardığı her yasayı onaylayan bir isim olmayacak, ihsanoğlu, halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak halen bu makam için mevcut geniş yetkileri kullanmaya teşebbüs ederse, hükümeti daha da rahatsız edebilecek. Böyle bir durumda hükümetten de cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlamaya yönelik adımların gelmesi ve siyasi gerilimin zirve yapması söz konusu olabilecek.
Erken genel seçime gerek yok
Gelecek genel seçimin normalde Haziran 2015’te yapılması gerekiyor. Ancak bazı kesimlerde her zaman olduğu gibi yine bir erken seçim beklentisi var. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bir erken genel seçimin yapılabileceği hatta mutlaka yapılması gerektiği konusunda görüşler dillendiriliyor. Bir tarafta, Erdoğan cumhurbaşkanı olursa “seçilmemiş” bir başbakanın işbaşına geleceğini bunun ise çok doğru olmadığını söyleyenler erken seçim istiyor Bir tarafta da Erdoğan cumhurbaşkanı seçilemezse hükümetin güven tazelemek için erken genel seçime gidebileceğini düşünenler bulunuyor. Fakat CEO’ların çoğuna göre bir erken seçime gerek yok.
Anketimize katılan CEO’ların yüzde 70,2’si, “Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra erken seçim olmalı mı?” sorusuna “hayır” yanıtını veriyor. Bu soruya “evet” diyenlerin oranı ise yüzde 29,8’de kalıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle normal genel seçim arasında 10 aylık bir süre var. Bu sürenin çok uzun olmaması erken genel seçim olasılığını azaltıyor. Hele Erdoğan cumhurbaşkanı olursa hükümet bu süreyi idare etmeyi tercih edebilir. Ancak cumhurbaşkanlığı muhalefete kaptırılırsa siyasi ortam gerginleşebilir ve hükümet seçimi öne almayı düşünebilir.
Irak ve Suriye’de siparişler azaldı
Irak ve Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Türkiye ekonomisini nasıl etkilediği çok güncel bir konu. Ekonomist’in son iki haftaki sayılarında, Irak’taki gelişmelerin özellikle taşımacılık sektörünü çok olumsuz etkilediği ve bunun da ihracatı vurmaya başladığı haberlerine yer verdik. Geçen hafta Ekonomi Bakanlığı da harekete geçti ve Irak’ta iş yapan Türk şirketlerinden son gelişmelerden nasıl etkilendiklerine ilişkin bilgi toplamaya başladı.
Biz de anketimizde CEO’lara aynı soruyu sorduk. Gelen yanıtlar içinde, bölgeden gelen siparişlerin azaldığı bilgisi öne çıkıyor. CEO’ların yüzde 37,5’i bu cevabı veriyor. CEO’ların yüzde 20,8’ine yani beşte birine göre, Irak ve Suriye’deki gelişmeler iç talebi de daraltmış durumda. Bu ise ekonomi için alarm zillerinin çalması anlamına geliyor. CEO’ların yüzde 13,9’u bu gelişmelerin turizmi olumsuz etkilediğini söylüyor. Bir başka yüzde 13,9’luk kesim tahsilat sıkıntısının arttığını ifade ediyor. CEO’ların yüzde 11,1’i İrak ve Suriye’deki gelişmelerin mal sevkiyatında sorun yarattığını, yüzde2,8’i de ihracatın finansmanında soruna yol açtığını belirtiyor.
Sıkıntılara karşı önlemler almıyor
CEO’ların anketimizin önceki sorusuna verdiği yanıtlara göre, Irak ve Suriye’de yaşanan son gelişmeler şirketleri epey olumsuz etkilemiş görünüyor. Peki, bu sorunların çözümü için önlem almıyor mu? Bu konudaki sorumuza CEO’ların yüzde 35,Ti “evet” yanıtını veriyor. Yüzde 44,2’si de önlem almak için planlama aşamasında olduklarını belirtiyor. Yüzde 20,8’lik kesim ise önlem almadıklarını ifade ediyor.
Ortadoğu politikası başarısız
Ortadoğu’da yaşananlar hepimizin malumu. Güney komşumuz Suriye üç yıldan beri bir iç savaş yaşıyor. Bu ülkedeki iç savaş son birkaç aydır Irak’a i da bulaştı. Suriye’de güç kazanan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) isimli terör I örgütü, Irak’ın da bazı bölgelerini işgale başladı. Bu örgütün en önemli adımı Musul’u işgal etmesi oldu. Musul’da Türkiye Konsolosluğu’nun basılması ve görevlilerinin rehin alınması ise Türkiye’ye darbe vurdu. IŞİD, ayrıca Türk TIR şoförlerini rehin alarak bu bölgeye olan ticaretimizi de aksattı.
Hükümet, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde “komşularla sıfır sorun politikası” izliyordu ama birçok komşumuzla sorunumuz var. Suriye dışında İraktaki merkezi hükümetle ve biraz daha uzaktaki Mısır ile de ilişkilerimiz gergin. Bu nedenle özellikle Ortadoğu’ya yönelik dış politikamız çok tartışılıyor.
Bu tartışmayı CEO’lara da sorduk. Türkiye’nin dev şirketlerinin CEO’larına göre, Ortadoğu politikamız son derece başarısız. Anketimize katılan CEO’ların sadece yüzde 1,2’si Türkiye’nin Ortadoğu politikasının başarılı olduğunu düşünüyor. Yüzde 14,3’ü kısmen başarılı olduğunu söylüyor. Yüzde 84,5’lik ezici çoğunluk ise “Sizce Türkiye’nin Ortadoğu politikası başarılı mı?” sorusuna “ hayır” yanıtını veriyor.
Büyüme yüzde 3-4 arasında kalır
Hükümetin 2014 yılı büyüme hedefi yüzde 4 düzeyinde ve bu hedefte henüz bir değişiklik yok. Ekonomik kamuoyundaki büyüme beklentileri ise yılın ilk yarısında epey bir dalgalanma gösterdi. 17 Aralıktan önceki tahminler hükümetin hedefine yakındı. 17 Aralık’tan sonra siyasi belirsizlik ve 28 Ocak’taki şok faiz artışı nedeniyle iç talebin yavaşlamaya başlaması yüzünden, yılın ilk aylarında büyüme beklentileri yüzde 2,5 dolayına kadar düştü. 30 Mart’taki yerel seçimler sonrasında siyasi belirsizliğin göreli olarak azalması ve de Merkez Bankası’nın mayıs ayında faiz indirimine başlamasıyla birlikte ise büyüme beklentileri yeniden yükselişe geçti. Mesela Merkez Bankası’nın Beklenti Anketi’nde mayıs ayında yüzde 2,8 olan büyüme beklentisi haziran ayında yüzde 3,3’e yükseldi.
Türkiye’nin dev şirketlerinin CEO’larının büyüme beklentileri de ekonomik kamuoyundaki beklentilerle örtüşüyor. Anketimize katılan CEO’ların yüzde 43,2’si, bu yıl yüzde 3-4 arasında büyüme beklediğini söylüyor. Yüzde 32,1’i yüzde 2-3 arasında büyüme beklediğini ifade ediyor. Yüzde 22,2’si yüzde 4-5 arasında büyüme bekliyor. Yüzde 2,5’i ise yüzde 0-2 arasında büyüme beklediğini belirtiyor.
Ekonomistin Almanak 2014 sayısı için geçen aralık ayında yaptığımız ankette de aşağı yukarı buna benzer büyüme tahminleri çıkmıştı. Yalnız o ankette yüzde 5’in üzerinde büyüme bekleyen yüzde 10,1’lik bir kesim de vardı. Bu sefer yüzde 5’in üzerinde büyüme bekleyen hiç kimsenin olmaması, yılın ilk yarısında yaşanan gelişmelerin aşırı iyimserliği ortadan kaldırdığını gösteriyor.
Büyümede henüz revizyon yok
Yılın ilk aylarında yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle düşen büyüme beklentilerinin 30 Mart’taki yerel seçimlerden sonra yeniden yükselmeye başladığını yanda belirttik. Bu süreçte dev şirketlerin büyüme tahminlerinde de yukarı yönlü bir revizyon olup olmadığını CEO’lara sorduk. Aldığımız cevaplar, dev şirketlerin büyük bölümünün henüz böyle bir revizyon yapmadığını gösteriyor. Anketimize katılan CEO’ların yüzde 68,/si, “Yerel seçmlerden sonra büyüme hedefini yukarı revize ettiniz mi?” sorumuza “hayır” cevabını verdi. Bu soruya “evet” diyenlerin oranı yüzde 21,7. CEO’ların yüzde 9,6’sı ise bu konuda değerlendirmelerinin sürdüğünü belirtiyor.
Enflasyonda düşüş olmayacak
17 Aralık sürecinde döviz kurlarında yaşanan artış yüzünden bu yılın ilk j aylarında enflasyonda sürekli bir yükseliş gördük. 2013’ü yüzde 7,4 düzeyinde ! kapatan enflasyon mayıs ayında yüzde 9,7’ye kadar yükseldi. Haziran ve temmuz aylarında “baz etkisi” sayesinde enflasyonda düşüş bekleniyor.
Merkez Bankast’na bakılırsa bu düşüş yılın ikinci yarısında da sürecek ve 2014 yılı yüzde 7,6 dolayında bir enflasyonla kapanacak. Buna karşılık ekonomik kamuoyunda yıl sonu için yüzde 8,5’e yakın bir enflasyon beklentisi var. Anketimize katılan CEO’lar enflasyon konusunda ekonomik kamuoyundan da kötümser. CEO’ların çoğu yılın ikinci yarısında enflasyonda düşüş olmayacağını düşünüyor. CEO’ların yüzde 32,5’i yıl sonunda yüzde 9-10 arasında enflasyon bekliyor. Hatta yıl sonunda enflasyonun yüzde 10’un üzerinde olmasını bekleyen yüzde 10,8’lik bir kesim de var. CEO’ların yüzde 30,1’i yıl sonunda enflasyonun yüzde 8-9 arasında olacağını söylüyor. Yıl sonunda yüzde 7-8 arasında enflasyon bekleyenlerin yani Merkez Bankası’na güvenenlerin oranı yüzde 21,7de kalıyor. Merkez Bankası’ndan bile iyimser olan bir azınlık da var. CEO’lar içinde yüzde 6-7 arasında enflasyon bekleyen yüzde 3,6’lık, yüzde 6’nın altında enflasyon bekleyen ise yüzde 1,2’lik bir kesim bulunuyor.
Aralık ayında yaptığımız önceki CEO Anketi’nde yıl sonu enflasyon beklentisi daha çok yüzde 6-8 arasında yoğunlaşıyordu. Yılın ilk yarısında yaşanan gelişmeler sonrasında CEO’lar enflasyon konusunda biraz daha kötümserleşmiş bulunuyor.
Dolar kuru 2,20 TL dolayında olur
Yılın ilk yarısında en büyük çalkantı döviz piyasalarında görüldü. 17 Aralık sonrasında başlayan siyasi gerginlik sermaye çıkışına yol açınca, dolar kuru ocak ayında bir ara 2,40 TL’ye kadar dayandı.
Zaten Merkez Bankası’nın şok faiz artışı da bunun üzerine geldi. Bu faiz artışı döviz kurlarındaki tırmanışı durdurdu. 30 Mart’taki yerel seçimlerden sonra siyasi belirsizliğin göreli olarak azalmasıyla birlikte ise dolar kuru 2,10 TL dolayına oturdu.
Anketimize katılan CEO’ların yüzde 39,8’i dolar kurunun yıl sonunda 2,10-2,20 TL arasında olacağını tahmin ediyor. Fakat yıl sonunda dolar kurunun 2,20-2,30 TL arasında olacağını tahmin eden yüzde 37,3’lük önemli bir kesim de var. Buna göre CEO’ların yıl sonu dolar kuru beklentisinin 2,20 TL civarında olduğunu söyleyebiliriz. Bu ise mevcut duruma göre yüzde 5 civarında bir artışa karşılık geliyor. CEO’ların yüzde 13,3’ü yıl sonunda dolar kurunun 2,30-2,40 TL arasında olacağını tahmin ediyor. CEO’ların yüzde 4,8’i bu konuda aşırı kötümser ve yıl sonunda 2,40 TL’nin üzerinde dolar kuru bekliyor. Yüzde 4,8’tik bir kesim de nisbeten iyimser ve yıl sonu için 2,00-2,10 TL arasında dolar kuru tahmini yapıyor.
Aralık ayında yaptığımız önceki ankette CEO’ların 2014 sonu dolar kuru tahmini daha çok 2,00-2,10 TL arasındaydı. Tabii o zamandan beri köprünün altından çok sular aktı. Hala da bu tabloda çok değişiklik olabilir. Döviz kurları, cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşanacak siyasi gerginliğin dozuna bağlı olarak daha çok inip çıkabilir.
Ortaklık tekliflerinde değişiklik yok
Yabancıların Türkiye’ye bakışı, geçen yıl bu sıralarda yaşanan Gezi Parkı olayları sırasında bozulmaya başlamıştı. 17 Aralık’tan sonra yaşanan siyasi belirsizlik bunun üzerine iyice tuz biber ekti. Geçmiş yıllarda yabancıların Türk şirketlerini satın alma veya bu şirketlere ortak olma konusunda ilgisi epey yoğundu. Böyle bir ortamda bu ilginin ne yönde değiştiğini de CEO’lara sorduk. Anketimize katılan CEO’ların yüzde 89,3’ü yabancıların ilgisinde geçen yıla göre bir değişiklik olmadığını söylüyor. Yüzde 6,7si bu ilginin azaldığını ifade ediyor. Yüzde 4’ü ise yabancıların ilgisinde artış olduğunu belirtiyor.