Koç Grubu Tofaş İle Yeni Yatırım Atağında
Koç Grubu ile İtalyan Fiat’ın ortak olduğu Tofaş, son beş yıldır yaşadığı yükselme döneminin ardından yeni bir atağa hazırlanıyor. 900 milyon dolarlık yatırımla sektörde hakimiyetini ilan etmeye hazırlanan şirket, Ford Otosan’ı alt edebilecek mi?
Koç Holding’in 46 yıllık şirketi Tofaş, faaliyetlerini uzun yıllar bir diğer grup şirketi Ford Otosan’ın gölgesinde sürdürdü. Koç’un otomotiv sektöründeki amiral gemisi her zaman Ford oldu. Ta ki 2005’e kadar… Bu tarihte alman 1 milyar euro’luk yatırım kararları 2007 – 2010 arasında peş peşe hayata geçirildi. Yıllık 250 bin adet olan üretim kapasitesi 400 bine çıkarıldı. 488 milyon euro “263” kodlu yeni Doblo’nun geliştirilmesi ve üretilmesi için kullanıldı. Yaklaşık 250 milyon euro ise Minicargo projesi için harcandı. Bu atılım şirketin hem değerini hem de satışlarını katlamaya yetti. İki şirket arasında artık denge kurulmuştu… 2007’de Tofaş’ın 3,3 milyar lira olan cirosu yüzde 93’lük artışla 2013’te 7 milyar liraya yükseldi. Piyasa değeri ise 1,6 milyar dolardan 2,5 milyar dolara yükseldi. Yapılan yatırımlar beklenen meyvelerini verdi ve ömrünü tamamladı…
Tofaş bugünlerde benzer bir atılımın eşiğinde. Bir yandan hafif ticari araç segmentindeki Doblo’yu yenileyerek yeni pazarlara açılmanın peşinde, diğer yandan yeni kuracağı üretim bandıyla binek otomobil segmentinde Linea’dan sonra yeni bir model yaratmanın… İki proje için toplamda 900 milyon dolar yatırım yapmayı planlayan Tofaş, bu operasyonu da aynı ustalıkla gerçekleştirebilirse Türkiye’nin en büyük otomotiv şirketi olmayı başarabilir.
Ancak bu defa işi biraz daha zor.
İlk zorluk hafif ticari araç segmen-tindeki yeni atılımın ana stratejisini ABD’ye yapılacak ihracatın oluşturması. Şimdilik tek rakipse yine Ford Otosan.
Tofaş CEO’su Kamil Başaran, “rakibimizin ABD’ye ihracat yaptığı bir ortamda biz de bu pazardaki yerimizi almak istiyoruz” diyor. Ancak işlerinin çok da kolay olmadığının farkında. Lojistik maliyetler ve pazardaki hafif ticari araç segmentinin zayıflığı düşünülürse çok iyi hesap yapılması gerektiği ortada. Dolayısıyla “yılda kaç araç satılırsa karlılık yakalanabilir” sorusu oldukça önemli. Ancak CEO Başaran, FORBES Türkiye’nin birkaç farklı şekilde sorduğu bu soruyu her defasında geçiştirmeye çalıştı. Zor da olsa verdiği rakamlara göre Tofaş’ın bu yılın son çeyreğinde ihraç etmeye başlayacağı yeni Doblo için, ilk hedef 5 bin araç. Gelecek iki yıl içinde ise senede 30 bin araçlık bir satış hacmine ulaşmayı planlıyorlar. Hedefi küçük tutsa da Başaran, gönlünden asıl geçen rakamın yıllık 40 bin adet satış olduğunu söylüyor.
Ford Otosan’ın 2013’te Amerika kıtasına 39 bin Transit Connect ihraç ettiğini göz önüne alırsak Başaran’m ‘gönlünden geçen rakam’ hiç de tesadüf değil!
Ford Otosan 201 l’den bu yana Amerika pazarına Doblo’nun rakibi Transit Connect’i ihraç ediyor. Şirket, Mart 2013’te o tarihe kadar Amerika’ya 140 bin adet Transit Connect ihraç ettiğini açıklamıştı. ’013’te gerçekleşen 39 bin adetlik satış •akamı da eklendiğinde Ford Transit Zonnect’in Amerika’da dört yılda yak-aşık 175 bin adet satıldığı tahminine varmak mümkün. Bu, sıfırdan oluşturulan bir pazar için iyi bir rakam…
Ancak Tofaş’ı ABD’ye ihracat konusunda cesaretlendiren şey eğer bu tablo ise hayal kırıklığı yaşayabilir. Çünkü Transit Connect’in Amerika pazarındaki en büyük kozu New York’ta taksi olarak seçilmesi. Ford International’ın açıkladığı verilere göre ABD taksi piyasasının yüzde 60’ı Ford’un elinde. Rakamın yüksekliği Connect’in Doblo’ya göre maça üç sıfır önde başladığı anlamına geliyor.
Tofaş, 360 milyon dolarlık yatırım ile yapılacak yeni Doblo modeli ile 2014 – 2021 arasında ABD ve Kanada’ya yaklaşık 175 bin araç ihraç etmeyi planlanıyor.
Ancak ortada ciddi bir sorun var: Sadece ABD’de değil Kuzey Amerika Kıtası’nm hiçbir ülkesinde (ABD, Kanada, Meksika, Porto Riko) yerleşik bir hafif ticari araç pazarı yok. İstediğiniz Hollyvvood filmini düşünün ve gözlerinizin önüne filmlerdeki arabaları getirmeyi deneyin. Muhtemelen kazanan SUV ve Pick-up tarzı arazi araçları olmuştur! Bu araçların Amerikan otomobil kullanıcıları için ciddi bir kültür haline geldiğini söylemek hiç de abartılı olmaz. Bu yüzden de Tofaş’m, Ford Otosan’m aksine hazır bir alıcı kitlesi (taksiler) yok ve kendi kitlesini oluşturabilmek için Amerikan kültürü ile de baş etmek zorunda.
Tofaş’m koyduğu 175 bin adetlik yedi yıllık hedef, Ford Otosan’m sadece dört yılda gerçekleştirdiği ihracata denk. Bu, Başaran’m da Amerika pazarındaki dezavantajları göz önünde bulundurarak gerçekçi bir hedef koyduğu anlamına gelebilir. Başaran, sadece ABD pazarına adım atmanın bile yaratabileceği olası fırsatların Tofaş için önemli bir kazanım olacağı görüşünde.
Tofaş’m avantajları da yok değil: SUV ve Pick-up tipi araçlar yüksek yakıt tüketimi ve emisyon hacmine sahip. Yeni Doblo ise bu açıdan büyük bir avantaj sağlıyor. Pazarlama stratejilerinin odağında da bu argümanlar olacak. Tabii rakibi Transit Connect’in piyasada hafif ticari araçları son dört yıldır görünür kılması da Tofaş’m işini biraz daha kolaylaştırabilir. Bir başka avantajı ise İtalyan ortağı Fiat’m 2009’da çoğunluk hissesini satın aldığı Amerikalı otomotiv üreticisi Chrysler’in tamamını Ocak 2014’te devralması. Bu alımla birlikte Tofaş’a da Chrysler’in bütün nimetlerinden faydalanma kapısı açılmış oldu.
Kamil Başaran bu konuda oldukça umutlu: “Fiat – Chrysler birleşmesiyle ortaya çıkan güç, yaratacağı yeni fırsatlarla Tofaş’a roket etkisi yapacak” diyor. Örneğin Chrysler’in ABD’de kullandığı bir motor yeni Doblo’ya adapte edilecek. Amerikalıların sağlayacağı asıl destek ise marka tarafında olacak. Chrysler’e ait şirketlerden Dodge, Ram markasıyla ABD’de Pick-up ve panelvan araç üretimi yapıyor. Markanın ticari araç portföyündeki tek eksikse hafif ticari araç. Dolayısıyla ABD’de satılacak araçlar “Doblo Ram” olarak satılacak. Böylece pazara girerken yeni marka oturtmak zorunda kalmayacak. Dodge ise ürün gamındaki gediği Doblo ile kapatmış olacak. Bir taşta iki kuş… ‘Ram’ kelimesinin karşılığının ‘koç’ olması ise Koç Grubu için ayrı bir anlam taşıyor.
Tofaş’m tek ihracat hedefi elbette Amerika değil. Geleneksel pazarlarına başka yeni pazarlar da eklemek niyetinde. Kamil Başaran, Tofaş’m ana pazarı olan Avrupa’da piyasanın kötü olmasına rağmen 2013’te toplam ihracatının yüzde 4 büyüdüğünü hatırlatarak bunu alternatif pazarlara yönelmelerine borçlu olduklarını söylüyor.
Tofaş 2013’te toplam 160 bin adet araç ihraç etti. Bu rakamın yaklaşık 117 bin adetlik kısmı hafif ticari araçlardan (Doblo, Minicargo ve 263) oluştu. Geçen yıl Avrupa otomobil pazarı yüzde 0,2, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 1,7 daraldı.
Daralmayla birlikte Tofaş toplam ihracatının -geçen yıla göre dört puanlık artışla- yüzde 18’ini Güney Amerika ve MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) gibi Avrupa dışı bölgelere gerçekleştirdi. Bu artışın önemli bir bölümü şirketin Arjantin’e yaptığı ihracattan kaynaklandı. İngiltere’ye yapılan ihracatın payı ise 3,6 puan artarak yüzde 13,5’e çıktı. Tofaş yeni projelerinin üretime geçmesiyle Doğu Avrupa, Rusya, Irak gibi pazarlarda da ağırlığını artırmaya çalışacak. Tofaş ürettiği hafif ticari araçları sadece kendisi pazarlamıyor. Fiat haricinde aynı zamanda rakibi de olan dört markaya daha (Peugeot, Citroen, Opel, Vaux-hall) üretim yapıyor. Bu markalarla yapılan anlaşmalar Tofaş’m elini bir hayli rahatlatıyor.
Tofaş’m Fiat, (Peugeot/ Citroen) PSA ve Opel/Vauxhall ile yaptığı anlaşmalar -daha çok doğalgaz almalarından tanıdık gelen- “al ya da öde” modeli ile yapıldı. Yani bu markalar Tofaş’a alım taahhüdünde bulundukları araç miktarını almaktan vazgeçse bile parasını ödemek zorunda. Şeker Yatırım, Kasım 2013’te yayımladığı raporda “Al ya da öde anlaşmaları sayesinde Tofaş, yurt dışındaki talep dalgalanmalarına karşı karlılığını koruyabilmektedir” yorumunu yapıyor. Özellikle mevcut piyasa koşullarında çok önemli bir avantaj.
Üstelik Tofaş, toplam kapasitesinin yaklaşık yüzde 76’sını al ya da öde anlaşmaları ile koruyor. Bu anlaşmaların euro bazlı ve maliyet + kar şeklinde olmaları da şirketin üretim kaynaklı kur riskini minimize ediyor.
Tofaş’m karını garanti altına aldığı bu yapı yatırımcılar açısından da şirketi cazip bir hisse haline getiriyor. Tofaş, 2005’ten bu yana her yıl düzenli olarak temettü ödüyor. Bu ödemelerde karın ortalama yüzde 59’u dağıtılıyor-ken 2013’te, bu oran yüzde 107 oldu.
Tofaş’m kurduğu bu akılcı yapı yeni Doblo ile de devam edecek. Üzerinde çalışılan yeni binek otomobil modeli ise Tofaş’a, sadece ticari araç üreten rakibi Ford Otosan’a karşı önemli bir üstünlük sağlayacak.
Tofaş, yeni binek otomobilinden 2015 – 2023 döneminde toplam 580 bin adet üreterek üçte birini ihraç edecek. Henüz adı konmamış bu binek otomobil modeli için 520 milyon dolar yatırım yapacak. Üstelik bu rakamın yüzde 40’mı (yatırıma katkı oranı) yatırım teşvikleriyle geri alabilecek.
Şeker Yatırım’ın öngörüsü yeni ticari ve binek modellerle birlikte Tofaş’m toplam pazar payının 201 l’deki gibi iki basamaklı (yüzde 10,1) rakamlara ulaşacağı.
26 Mart 2014 itibarıyla Ford Oto-san ve Tofaş’m piyasa değerleri kıyaslandığında, arada Ford Otosan lehine 500 milyon dolarlık bir fark var. ABD pazarında rakibine üstünlük kurması oldukça zor olsa da Şeker Yatırım’m öngörüsünün tutması Tofaş’m Ford Otosan’ı alt etmesini sağlayabilir…