Ünlüler birden çok markanın reklamında oynamalı mı?
Ünlüler birden çok markanın yüzü olmalı mı?
Ünlü isimlerin etkili ve doğru kullanıldığı reklamların izleyicilerde güven, etkilenme, beğeni duygularını harekete geçirdiği ve hafızalarda daha çok yer edindiği bir gerçek. Dahası bu duygular satın alma davranışını da tetikliyor. Bu nedenle pek çok marka ünlülerle bu yönde işbirliğine gidiyor.
Hatta bazı ünlüler birden çok marka ile çalışıyor. Örneğin Kıvanç Tatlıtuğ’un hem Mavi Jeans hem de Akbank ile reklam anlaşması var. Pascal Nouma, Konya Şeker bünyesinde faaliyet gösteren Torku’nun çikolatalı gofret reklamlarının yüzüyken, Ülker Kellogg’s için de kamera karşısına geçti. Yine nll.com’un marka yüzü olarak izlediğimiz Yasemin Ailen, TTNet reklamlarında Şahan Gökbakır’a eşlik ediyor. Daha pek çok örnek var.
Peki ünlü isimler birden çok markanın reklamında oynamalı mı?
Bunun ortak bir cevabı yok. Ancak farklı markalarda yer almanın ünlülerin inandırıcılık etkisini azalttığı yönünde hakim bir düşünce söz konusu.
Ayrıca dünyada da benzeri olan bu uygulamada sektörler aynı olunca bazen markalar karıştırılabiliyor. Örneğin ilk izlediğimde Ülker Kellogg’s reklamları “Torku kahvaltılık atıştırmalık mı üretmeye başladı?” sorusunu sormama neden oldu.
Fakat ortada bir gerçek var ki, ünlüler daha çok bir markayla hatırlanıyor.
Bazen reklamında ilk oynadığı marka daha etkili oluyor ki, ünlü hangi markada oynarsa oynasın akla ilk oynadığı reklam geliyor. Örneğin Yasemin Allen’da benim için öyle oldu.
TTNet’in son kampanyasının reklam filmini her izlediğimde aklıma n11.com geliyor.