‘İki dil’i tartışırken tek dilden olacağız
KRİPTO GİBİ
Siyasilerin iki dil tartışmaları gündemi meşgul ederken, ana dille ilgili bir problem gözden kaçıyor. Sanal âlemde gerçekleşen yazılı sohbetler, gizli belgelerdeki kriptoları aratmıyor.
MSN MUHABBETİ
Gençler, bilgisayar başında aileleriyle başka, arkadaşlarıyla başka konuşuyor. Onlar da bu durumdan şikâyet ediyor ama, sınav kâğıtlarında bile MSN dilini kullanmaktan kendilerini alamıyorlar.
Cep telefonlarındaki kısa mesajlarla başlayan sanal sohbet süreci, bilgisayarın her eve girmesiyle birlikte Türkçe’yi değişime uğrattı. Kuşaklar arası kopukluk daha da derinleşmeye başladı. Siyasiler, iki dil tartışmasını sürdürürken, oluşan üçüncü dile gözden kaçırıyor.
Sanal alemdeki sohbetler, Türkçe’nin yapısına tamamen ters, 29 harflik alfabemizde yer almayan harflerle yapılmaya başlandı. Dil uzmanları ise bunun ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu vurguluyor. Sanal alemdeki bu iletişim dilinin bu kadar sık kullanılması ise 10 yıl sonrası için bile göz korkutuyor.
SINAVLARA GİRDİ
Öğretmenler bilgisayarla büyüyen yeni neslin artık sınav kağıtlarına bile farklı karakterle yazdığını şikayet etmeye başladı. Avrupa Birliği, W, Q, X gibi harfleri alfabeye alması için Türkiye’ye dayatma yaparken, sanal alemdeki dil ise bunlara hizmet eder hale geldi. Türkçe’nin yapısına zarar veren bu iletişim şeklinin yaygınlaşmasına bir çözüm bulunmazsa, bu alışkanlığın yüz yüze yapılan sohbetlere de yansıyacağı belirtiliyor.
DİLİMİZİ ÖĞRETEMİYORUZ
Konu Türkçe olunca durumu tam bir Türkçe aşığı olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem’e sorduk. Erdem, meselenin çıkış noktasının Türkçe’nin iyi öğretilememesi olduğunu söylüyor. Ayrıca yabancı dilde eğitim veren okulların yaygınlaşmasından Türkçe’nin etkilendiğini söyleyen Erdem, yabancı dil öğrenememenin sebebini ise Türkçe’nin tam olarak bilinmemesine bağlıyor.
Aydın, yazar, siyasetçi gibi kanaat önderlerinin bu konuda kolları sıvayıp toplumu duyarlı hale getirmek için çaba sarf etmesi gerektiğini belirten Erdem, şöyle diyor: “Sanal alemde Türkçe’ye tamamen ters olarak kullanılan bu dil sorunu, çözülemeyecek bir problem değil. Her insanın diline hakim olması lazım. Dilimiz kimliğimizdir. Öncelikli olarak yapmamız gereken, Türkçe’yi iyi kullanan bir nesil yetiştirebilmek. Dernek olarak biz bu konuda gayret sarf ediyoruz. 11 yerde şubemiz var. Buraya gelen gençlerin sayısında çoğalma olduğu takdirde, Türkçe ile ilgili sorunlar zamanla ortadan kalkar.”
İŞTE YAZIŞMA ÖRNEKLERİ
Messenger, Facebook, Twitter gibi haberleşme ve sosyal paylaşım sitelerinde özellikle ‘v’ harfi yerine’f’; ‘w’, ‘z’ yerine ‘s’; ‘g’ yerine ise alfabemizde yer almayan ‘q’ kullanılıyor. ‘Ğ, y, r’ harfleri ise tercih edilmiyor. Yani ‘evet’ yerine ‘efet’, ‘gidiyoruz’ yerine ‘gidiyos’ deniliyor.
İşte sıklıkla kullanılan kısaltmalar:
Slm: Selam.
Nbr: Ne haber,
As: Aleyküm selam.
Kib: Kendine iyi bak.
Hg: Hoş geldin
ql: Gel.
Aeo: Allah’a emanet ol.
Oss: O senin sorunun.
Aro: Allah razı olsun.
qanqa: Kanka.
Eed, efet, ewt: Evet.
Axsry: Aksaray.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ KENDİLERİNDEN
Yanlış yazıldığında sohbet bloke olsun
Gençler, sanal âlemdeki sohbetlerde neden farklı karakter ve kısaltmalar kullanıyor? Biz de bu soruyu Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde okuyan öğrencilere sorduk. İşte aldığımız cevaplar:
> Meltem Soylu: Bu artık çoğu insanda takıntı haline gelmiş. Bu durum bazı arkadaşlarımın sözlü diline yansımaya başladı bile. Bunun önüne geçilmesini istiyorum. Hatta Türkçe’ye uygun olmayan yazışmalara başvurulduğunda sistem otomatik olarak hata versin ya da sohbeti bloke etsin istiyorum. Böylece belki önüne geçilebilir.
> Engin Demirel: Türkçe’ye uygun olmayan karakterler genellikle zamandan kazanmak için kullanılıyor ama ben artık bir tarz olduğu için kullanıyorum. İstemeden de olsa kullanmak zorunda kalıyorum. Bu konuda tedbir alınırsa, desteklerim.
> Yusuf Tutak: Genelde Messenger ortamında karşımdaki bana kısaltılmış yazınca ben de öyle yazıyorum. Ortam da herkes kullandığı için yazıyorum. Bu durum bence cep telefondaki kısa mesajın çıkmasıyla başladı. Bunun engellenmesi lazım.
> Oğuzhan Özbostancı: Artık yeni bir trend oluştu. İngilizler de böyle kullanıyor. Bu durum ileride Türkçe’ye çok zarar verir. Engellenmesi artık imkansız gibi ama bu yönde yapılacak çalışmaları destekliyorum.
> Tuğçe Karadenizli: “Bu tür yazışmaları sadece arkadaş çevremle sohbet ederken yapıyorum. Annem-babam olunca anlaşılır yazıyorum.”
BUNLAR DA SİBER YARDIMSEVERLER
Sosyal paylaşım dediğin budur!
Facebook’ta “Sosyal Sorumluluk” adlı bir grup oluşturan gençler, haftada bir buluşup, imkânları ölçüsünde ihtiyaç sahiplerine yardım ediyor.
Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinde bir araya gelen birbirlerini hiç görmemiş bir grup genç, ihtiyaç sahibi insanları sevindiriyor. “Sosyal Sorumluluk” adlı grup 7 kurucu tarafından oluşturulduktan sonra 558 üyeye ulaştı. Her geçen gün üye sayısını artıran gençler, imkanlarının el verdiği ölçüde her ay 3-4 defa buluşup, o hafta kararlaştırılan yerlere, yardım ziyaretlerine gidiyor.
Geçen hafta “Evimize Gidiyoruz” adıyla Darülaceze Müessesesi Okmeydanı Huzurevi’ne giden gençler, huzurevi sakinlerine hediyeler verdi onların dertlerini dinledi.
Grubun kurucusu Kader Bayındır, grupta o an birisinin aklına gelen bir ziyareti gerçekleştirdiklerini ve 2-3 kişinin anlaşmasıyla ziyarete karar verdiklerini ifade ediyor. Bayındır, “İnternette, bizim gibi düşünen başka gençlere de ulaşarak grubumuzun üyesi sayısını arttırdık. Böylece aylık aktivitelerimiz, ziyaretlerimiz de çoğaldı. Şimdi bir aile gibiyiz” diye konuşuyor.
SEFERBERLİK BAŞLATTILAR
Özallar yetişsin diye burs havuzu kurdular
Malatyalı iş adamları, diğer şehirlere örnek olacak bir projeye imza attı. Bir araya gelen 54 kurum 15 bin gence karşılıksız burs verecek.
Burslar, üniversite öğrencileri için tabiri yerindeyse, birer can simidi. Ancak burs veren kuruluşların sayısı sınırlı. Bu yüzden öğrenciler, her eğitim yılının başında hummalı bir burs yarışına girer. Malatyalı kamu yöneticileri ve iş adamları, öğrencileri bu dertten kurtarmak ve şehirdeki gençleri desteklemek için çok anlamlı bir projeye imza attı. Bir platform oluşturarak, Malatya Eğitim Bursu Projesi (MEBP) etrafında birleşen Malatyalılar, 15 bin hemşerisine burs vermeye hazırlanıyor.
Malatya İş Adamları Derneği’nin (MİAD) öncülüğünde hayata geçirilen projeye 54 kurum imza attı. 3 ayda 7 bin 870 kişinin başvurduğu proje çerçevesinde 717 öğrenciye aylık 150 lira burs verildi. Tamamen www.malatyaegitimbursu.com sitesinden web tabanlı olarak yürütülen proje hakkında bilgi veren MİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş, “Geleceğin Özallarını, yetiştirmek istiyor isek, bu projeye destek vermemiz gerekiyor” dedi.
Halk dansları yarışıyor
Sabancı Vakfı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle düzenlediği “Türkiye Halk Dansları Yarışması” gençler arasında tertiplenen en renkli etkinliklerden biri. Bu sene 19.’su yapılan yarışmaya başvurular başladı. Katılmak isteyen dernekler, spor kulüpleri, vakıflar ve belediyeler, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne 11 Şubat 2011 tarihine kadar başvurularını yapabilecekler. Başvuruların alınmasının ardından belirli illerde bölge yarışmaları düzenlenecek. Finale kalan topluluklar, mayıs ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek törende hünerlerini sergileyecek.