Lojistik şirketlerinin sertifika yarışı
Yetkilendirilmiş yükümlü (AEO) uygulaması
Gümrük işlemlerim hızlandırmak amacıyla 46 ülkede uygulanan yetkilendirilmiş yükümlü (AEO) uygulaması, geçen ocak ayında Türkiye’de de yürürlüğe girdi. Uluslararası ticarete hız kazandıracak olan bu uygulama hem ihracatçılara hem de lojistik firmalarına önemli avantajlar getirecek. Lojistikçüerüı daha fazla devreye girmesini sağlayacak AEO sertifikasmı almak için sektörde yarış başladı.
Küreselleşme olgusu, teknoloji ve iletişimdeki sınır tanımayan gelişmeler, son 30 yılda uluslararası ticâret hacminde büyük artışlar meydana getirdi. Fakat 2001 yılındaki ABD’ye yönelik 11 Eylül terör saldırısından sonra, dünya arz güvenliğinin sağlanabilmesi için, birtakım tedbirlerin alınması gerekli oldu. Bir yandan ticaretin kolaylaştırılması diğer yandan da güvenli bir şekilde sürdürülebilmesi için geliştirilen Authorised Economic Operator (AEO) uygulaması işte bu süreçte devreye girdi. Dilimize ‘yetkilendirilmiş yükümlü’ olarak çevrilen bu uygulama, Avmpa Birliği ülkelerinin tamamı ile ABD, Güney Kore ve Japonya gibi ticaret hacmi yüksek olan ülkelerin de aralarında bulunduğu 46 ülkede yürürlükte bulunuyor. Türkiye de 10 Ocak 2013’te yürürlüğe giren Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile bu uygulamaya geçen ülkeler arasına girdi.
HENÜZ ALAN YOK
İhracatçıya malını devlet kapısına uğramadan sevk etme kolaylığı getiren bu uygulama, gümrüklerde beklemeyi çok kısaltacak. Bu da gümrükleme maliyetini önemli ölçüde düşürerek ihracatçıya rekabet gücü kazandıracak.
Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle bu imkandan yararlanmak isteyen Türk lojistik sektörünün önde gelen birçok firması, AEO sertifikası almak için başvuruda bulundu. Henüz sertifika alan yok ama yakında olumlu sonuç bekleyenlerin sayısı oldukça fazla. AEO sertifikası almayı başarabilen lojistik şirketlerinin işlerinin önümüzdeki dönemde büyük oranda artması bekleniyor. Çünkü ihracatçıların, ürünlerini sevk ederken sağladığı kolaylık ve maliyet avantajı nedeniyle, AEO sertifikası olan lojistik şirketlerini tercih edecekleri belirtiliyor. Yeni sistemde, lojistik şirketinin deposunda işlemleri yine lojistik şirketi yapacak ve devlette hiçbir evrak dolaştırmadan ihracat gerçekleşecek. Yetkili şirketlerin sistemi kamuyla entegre olacak.
HANGİ KOŞULLAR GEREKLİ?
Yetkilendirilmiş yükümlü, “Gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlanna sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statü” olarak tanımlanıyor.
Serbest Bölgeler dahil Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik, en az üç yıldır faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları yetkilendirilmiş yükümlü olabiliyor. Üç yıldan az süredir faaliyette bulunan kişilerin durumu ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından aynca değerlendiriliyor.
Sertifika almak isteyen firmaların öncelikle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge Müdiirlükleri’ne başvurduklarını belirten lojistik çevreleri, diğer basamakları ise şöyle sıralıyor: “İstenilen standartları tutturduklarını belgelemek için ISO 27001 belgesi alacaklar. Gerekli şartlan taşıyıp taşımadıkları kâğıt üzerinde, verdikleri belgeler nezdinde incelenecek. Daha sonra firmanın tesislerinde yetkililerce incelemeler yapılacak ve uygulamalarının standartlara uygun olup olmadığı değerlendirilecek. Şartları uygun olan firmalar sertifikalarını alacaklar. Sertifika alan firmalar, bu hakka süresiz olarak sahip olacak. Ancak düzenli olarak takip edilecekler ve kurallara uymamaları durumunda belgeleri iptal edilebilecek.”
46 ÜLKEDE GEÇERLİ
Toplam 46 ülkede AEO sertifikası uygulaması bulunuyor. Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkelerde gümrük işlemlerinin yüzde 70’inden fazlası, yerinde AEO sertifikası uygulaması çerçevesinde yapılıyor. Dünyada uygulamanın geçerli olduğu ülkeler ile karşılıklı anlaşmalar yapılıyor ve her iki tarafın fimıalan yetkilendirilmiş yükümlü statülerini diğer ülkede kullanabiliyor. Bu sayede dünyada güvenilir firmalar-dan oluşan uluslararası güvenli ticaret ağının oluşturulması hedefleniyor.
Ekol, AEO sertifikasına ocak ayında başvuruda bulunan şirketlerden. Bursa, İzmir, İstanbul Avaıpa ve Anadolu yakasında bulunan dört tesisi için sertifika başvurusu yapan şirket, bu işlemler için 40 kişilik ekip kurdu ve IT altyapısını güçlendirdi. İlk adım olarak da ‘ISO 27001:2005 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikası’nı aldı. Ekol Lojistik CEO’su Tavfun Öktem. şu anda bir aracın Avrupa’ya gidip dönmesinin ortalama 12 gün sürdüğünü, ortak transit uygulamasıyla bu sürenin 9 güne ineceğini söylüyor.
SORUMLULUK BÜYÜK
Omsan da AEO sertifikası için bir ekip kurmuş ve gerekli çalışmalara başlamış duaımda. Haziran ayında başvurusunu yapan şirketin ön inceleme işlemleri sürüyor. Omsan Genel Müdürü Osman Küçükeıtan, Fransa’daki iştirakleri olan Omsan Fransa’nın ise AEO sertifikasını 15 Şubat’ta aldığını belirtiyor.
AEO sertifikası için proje grubu kurduklarını belirten Mars Logistics Ku-aımsal Gelişim Müdürü Aydan Bilgel de, haziran ayı içinde belgelendirme denetiminden geçerek ISO 27001 belgesi almaya hak kazandıklarını ve çalışmalarına devam ettiklerini söylüyor.
AEO sertifikası başvuaısu yapan diğer bir şirket ise Barsan Global Lojistik. Sürecin tamamlanmasını beklediklerini söyleyen Barsan Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çaptuğ, “Bu yetkiler bize büyük sorumluluklar da yükleyecek. Gümrük idaresi, Sonradan Kontrol Denetimi çerçevesinde bu yetkiler ile gerçekleştirilmiş olan işlemleri çok sıkı ve etkin bir şekilde denetleyecek. Alacağımız sonım-luluğun farkındayız ve hazır olduğumuza inanıyoruz”diyor.
Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasının dört ayağı bulunduğunu ve bunların gümrük idareleri, firmalar, gümrük müşavirleri ve uluslararası taşımacılar olduğunu belirten Bursa Gümrük Müşavirleri Derneği Genel Sekreteri ilhan Bulut, şu konuya dikkat çekiyor: “Her ne kadar yönetmelikte belirlenmiş olmasa da, bir öngörü olarak belirtmekte fayda var. Gümrük müşavirliği firmalarına AEO sertifikası verilmemesi gerekiyor, aksi halde bu lojistik firmaları ve ulusal düzeydeki firmaların tekelleşmesine neden olacaktır. Geçmişteki olumsuz tecrübeleri göz ardı etmemek gerekir. Gümrükleme, lojistik, antrepo işlemlerine ilave olarak ihracatta yerinde gümrükleme ve izinli gönderici yetkilerinin ilave edilmesi, gümrük kontrolleri açısından sıkıntı oluşturabilir.”
Özlem Bay Yılmaz / Ekonomist / www.myfikirler.com