Esra Sevilengül’den Girişimcilik Hikayesi
Girişimci olmak veya olmamak ? Kendi işini yapmayı hayal eden hemen herkesin kaldığı bir ikilemdir bu. Nereden, nasıl başlamalı finansmanı nerden bulmalı derken ‘bir gün yapacağım’ hayaliyle yıllar akıp gider. İstediğim işi yapmak istiyorum çünkü mutlu olmak istiyorum diye içsesine kulak veren insanlarsa bir şekilde bir yerden başlayanlardır. Bugün, profesyonel iş hayatını, kendi işini yapmak için bırakan ve her sabah mutlu uyandığı için aslında bir gün bile çalışmak zorunda kalmayan birinin hikayesini okuyacaksınız. Evden başlayan çiçek tasarım işini, Macrocenter market zinciriyle iş yapmaya kadar büyüten, girişim hikayesini Esra Sevilengül’den dinledik.
Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?
36 yaşındayım. Balık burcuyum, 5,5 yaşında bir erkek annesiyim. 1999 yılında ODTÜ Ekonomi’den mezun oldum. 11 yıl profesyonel hayatta denetim, pazarlama, raporlama konularında uluslararası firmalarda çalıştıktan sonra hayallerimin peşinden koşmaya karar verdim. Bana büyük mutluluk veren bir iş yapmalıyım dedim ve çiçek tasarımı ile uğraşmaya başladım. 5 yıldır da işimi zevkle yapıyorum.
Çiçek işine başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Çiçekleri hep çok sevdim. Ama, kendi aldığım veya bana gönderilen çiçekleri, bu konuda yaşadığım deneyimleri düşününce, çiçek almayı da göndermeyi de daha keyifli hale getirebilirim diye düşündüm. Bu konuda yıllardır alışılagelmiş kalıpların dışında farkı şeyler yapmayı, daha iyi bir deneyim yaşatmayı hedefledim. İnsanları mutlu edeceğiniz bir işi yapmak, hem de o işi yapmaktan büyük keyif almak, üzerine de para kazanabilmek de güzel olur diye düşündüm. Oğluma hamileyken etrafımdaki eşime dostuma çiçekler tasarlayıp yollamaya başladım. Tepkiler hep “Mutlaka Bu İşi Yapmalısın” yönünde oldu ve ben de bir yerden başlamalıyım diyerek yurtdışından getirdiğim kitaplardan çiçekçilikle ilgili teknik bilgileri öğrendim. İlk sene evden çalıştım, ardından küçük bir atölyede biraz daha profesyonel hale getirdim, sonra Macrocenter’larla iş anlaşması yaptım daha sonrasında da dükkanımı büyütüp yola devam ettim ve 5 sene oldu.
Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
İlk başta çok fazla bir sermaye gerektirmiyordu. Dükkan kirası, eleman olmayınca iş iyiydi. ama iş o şekilde kalmıyor. Şimdi, dükkan kirası, eleman maaşı ve sigortaları, saksılar, ithal ürünler, çiçekler derken ciddi bir yatırım gerektiriyor.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Ekibinizde yer alacak çalışanlarda ne aradığınızı önceleri çok bilemiyorsunuz. Kendisinin usta olduğunu düşünen çiçekçiler ise hiç bana göre değildi, çünkü tarzlarımız bambaşka. En güzeli ekibinizi kendiniz eğiteceksiniz ve mutlaka okumuş, akıllı insanları tercih edeceksiniz. Şu an az kişilik koca bir kadroyuz. 1 çiçek yapan yardımcım ve 1 sevkiyat ve çiçek alımı yapan çalışanım bulunuyor ama yaptıklarını 5 kişi ancak yapar.
Markanızın ismi nereden geliyor?
Arkadaşlarım bana Esoş derler, oradan geldi “Esosh” özünde.
İşe başlarken finansman veya rehberlik anlamında destek gördünüz mü?
Finansman konusunda destek almadım kredi vs gibi. Sanılanın aksine okul ve çalışma hayatımda edindiğim bilgiler ve tecrübe çok işime yaradı. Daha küçük ölçekte de olsa burası bir işletme. Pazarlaması, planlaması, finansmanı, insan kaynakları yönetimi var.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi veya yardım eden kişi oldu mu?
Başlangıç çok zordu. 1-2 kere vazgeçmeyi düşündüm. Sonra devam dedim. Bence en büyük dönüm noktası buydu. Macrocenter’larda satışa başlamam da çok faydalı oldu. Ayşe Arman’la tanışmam ve yaptığım şeylere olan beğenisi, kariyerimde yaptığım büyük değişimin onda yarattığı heyecan ve takdir kalemiyle daha geniş kitlelere ulaşmamı sağladı. En büyük desteğim ise her zaman eşim tabi ki. Bana olan inancı ve desteği çok büyük.
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?
Yaptığımız her şeyin özgün olmasına, bize ait olmasına çok önem veriyoruz. Üzerinde etiket olmadan gördüğünüz bir aranjmanın Esosh’tan çıkma olduğunu anlarsınız. Bu bizim markamız için çok önemli. Bir de deneyim kısmı var. Çiçek almak ya da göndermek sipariş almaktan, üzerindeki nota, tasarımdan teslimat sürecine kadar bir bütün. Bunun her adımında güzel bir deneyim yaşatmaya çalışıyoruz, bu da markamızın en temel vaadi.
Kurumsal iş hayatıyla girişimcilik arasındaki farklar nedir?
Aslında temeller aynı. Tabii, girişimci olunca kaynaklar daha kısıtlı, tek başınıza daha fazla sorumluluk var. Ay sonunda maaş garanti değil, bir de üstüne ekibinizin sorumluluğu var. Dükkanın dönmesi lazım.
Markanızı şu an nasıl kendi sektörünüz içinde, rakiplerinize göre nasıl konumlandırırsınız? Fark yarattığınız yer neresi?
Özgün şeyler yapmaya çalışıyoruz. Çiçek kime gidecek, ne için gidecek, bunlara göre özel tasarımlar yapıyoruz. Bizim çiçekler her yerde göreceğiniz klasik aranjmanlardan değildir Bir de telefonda sipariş verdiyseniz çiçek hazırlandıktan sonra mutlaka fotoğrafını görür onay verirsiniz, teslim edildiğinde de size haber verilir ki hala arayıp, teşekkür etmedi mı , yoksa ulaşmadı mı? Diye endişe etmezsiniz. Bir de not konusu var. Sevdiğinize vermek istediğiniz özel bir notunuz varsa herkesin içinde telefonda yazdırmak zorunda değilsiniz, Biz size not kağıdını yollarız, kendi elinizle yazarsınız, çiçeğinize ekleyip, öyle teslim ederiz. Bütün amacımız bu süreci daha keyifli, daha kişiye özel hale getirmek.
Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?
Farklı olmak. Bir de işin hep içinde olmak. Uzaktan kumanda olmuyor.
Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
Esosh çiçekleri hiçbir zaman fabrikasyon olmamalı. Özenli, özgün olmalı. Bundan vazgeçmeden büyümenin bir yolunu bulabilirsem neden olmasın?, bulamazsam büyümem, böyle iyi.
Bir iş gününüz nasıl geçer?
Her sabah erken saatte günlük taze çiçekler seçilir ve alınr. Taze taze temizlenir, hazırlanır. Bir önceki günün satış raporu incelenir. Buna göre günün dağıtım planı hazırlanır. Siparişler hazırlanır, fotoğrafları çekilip, onaylar alınır. Sevkiyat başlar.
Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?
Benim kendi deneyimime göre işin inceliklerini öğrenmek, hatta işi bizzat yapmak, işin başında olmak önemli. Yaptığınız iş benzerlerinden ayrılmasına kafayı takmak da işe yarıyor. Bir de hemen vazgeçmemek.
Sizin beğendiğiniz girişimciler kimler?
Esosh’tan çok daha büyük işlere imza atmış, çok başarılı birçok girişimci var. Bu konuda ahkam kesecek değilim. Ama genel olarak yaptığı işi ciddiye alan ve fark yaratan herkese büyük saygım var.
Her potansiyel işadamı ve girişimcinin sizce, alması gereken eğitim, katılması gereken seminer ve kişisel gelişim programları nelerdir?
Bence kendi iş alanı ile ilgili teknik bilgilere bir şekilde hakim olmak önemli. Onun dışında da temel pazarlama, finansman gibi konuları bilmek faydalı oluyor.
Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com