Yeni Fenomen Twitter

“Dijital mecra mı, geleneksel mecra mı?” tartışmasının yerini artık, “Dijital mecrayı en etkin nasıl kullanabilirim?” sorusu aldı. Peki sosyal medyada, özellikle de Twitter,da başarılı olmanın yolları neler?

NEW YORK Üniversitesi Sosyal Medya ve Siyasi Katılım (SmaPP) Laboratuvarı, Türkiye’de yaşanan Gezi Parkı protestolarının Tvvitter’da ya rattığı trafiği ölçtü. Protestoların alevlenmeye başladığı 31 Mayıs gününü kapsayan araştırma, protestoyla ilgili 24 saatte en az 2 milyon Twitter mesajı atıldığını ortaya koydu. Cuma günü yerel saatle 16:00 ile Cumartesi 16:00 arasında atılan mesaj sayıları şu şekildeydi: #direngeziparkı – 950 bin, #occupygezi -170 bin, #geziparki – 50 bin.

SMaPP verilerine göre, gece yansından sonra da Gezi protestolarına yönelik Twitter mesajları hız kesmedi ve dakikada 3 bin tweet atıldı. Bir başka araştırmaya göre geçen pazartesi sadece #direngezi etiketiyle atılan twitlerin sayısı 1.8 milyona ulaştı.

GELENEKSEL Mİ, DİJİTAL Mİ?

Tüm bu rakamlar ve ülkede son yaşanan gelişmeler, son yıllarda sıkça sorulan “Geleneksel medya mı, sosyal medya mı?”, “Geleneksel mecra mı daha etkili, dijital mecra mı?” tartışmasını başka bir noktaya taşıdı. Dijital mecralara burun kıvıran şirketler bile sosyal medyayı daha etkin kullanmanın yollarını arar oldu. Yeni Medya Uzmanı Miray Uçar, “Karşımızda özgür düşünce gücünü sosyal ağlar üzerinden ifade etmeye çalışan bir gençlik var. Apolitik sanılan ancak gerektiğinde herkesi şaşırtarak kendi politikasını yaratan bu gençlerin en büyük gücü, her birinin birer teknoloji çocuğu olması. Son günlerde yaşadıklarımız sosyal medyanın sadece eğlence amaçlı değil, haberleşme, bilgi akışı sağlama ve kitleleri harekete geçirme amacıyla da kullanıldığını ortaya koydu” diyor.

Gezi Parkı olaylarının bu kadar hızlı bir şekilde yayılmasının bir nedeni de kuşkusuz eyleme katılan ve hızlı bilgi akışı sağlayanların arasında azımsanmayacak ölçüde sosyal medya uzmanı ve blogger’ın olmasıydı. Örneğin, görüşlerine başvurduğumuz ve ikisi de sosyal medya uzmanı (şirketlerin sosyal medya çalışmalarını yürütüyorlar) ve aynı zamanda blogger olan Zeynep Özar ve Miray Uçar ilk gününden beri Gezi Parkı’nı takip ediyorlar. Zeynep Özar yaşadıklarını şöyle anlatıyor: myfikirler.com “İlk günden itibaren sosyal medya üzerinden haberleşerek bu noktaya kadar geldik. Gelişmelerin yine Twitter üzerinden paylaşılmasını sağlayarak insanları uyarmaya çalıştık.” Özar, bu olaylardan sonra hem kişilerin hem de şirketlerin krizleri yönetmek konusunda ders çıkaracaklarına da inanıyor.

Özar, “Kişiler ve şirketler artık kriz yönetimi konusunda daha temkinli ve dikkatli olacaktır. Örneğin, bir kozmetik markası tam ortamın kızıştığı bir dönemde maskara hediye etmek için yarışma yapmaz bundan sonra. Veya kimse konser bileti paylaşmaz. Herkes artık çok daha hassas” diye konuşuyor.

140 KARAKTERİ GEÇMEYİN

Koç’tan Sabancı’ya, TurkcelPden Avea’ya, Akbank’tan İş Bankası’na pek çok büyük firma Twitter’da sayfa açmış durumda. Bu firmaların sürekli gelişen ve yaygınlaşan bir iletişim ve pazarlama kanalı olan sosyal medyada yer almalarının nedeni ise açık: Her yaştan kişinin kullandığı ve bilgi paylaştığı ortamda var olmak. Amaç, müşterilerin, çalışanların, aracıların buluşabileceği, görüş alışverişinde bulunabileceği, şirketle ilgili bilgilere keyifli bir ortamda ulaşabileceği ve aidiyet duygularını artıracağı bir yapı oluşturmak. Sosyal medyada yer alarak daha fazla kişiye ulaşan bu firmalar, böylelikle kendilerini tanıtabilıne fırsatı da elde ediyor. Web sitesi tasarımı alanında hizmet veren Mingus Design firmasının kurucusu Berk Özler, sosyal medyanın firmalar açısından giderek daha önemli bir pazarlama mecrası haline geldiğine dikkat çekiyor. Özler’ir bu konudaki uyarıları şöyle: “Twitter’dak sayfanızda vereceğiniz içeriğin en fazl 140 karakterden oluşması gerekiyor. Çün kü sosyal medya kullanıcıları size tel evi/ yon izleyicisi kadar zaman ayırmıyor. Saj fanıza üye olan, sizi takip etmek isteye kişiler gerçek hedef kitlenizi oluşturuyo Ve bu kişilere en doğru, en öz içeriği ve mek durumundasınız.”

Twitter sözlüğü

Tweet: 140 karaktere sığdıracağınız mesaj.
Retweet (RT): Bir başkasının tweet’ini tekrar paylaşmak.
Feed: Anasayfanızda gördüğünüz tweet akışı. Bu sizi takip eden kullanıcıların güncellemelerinden oluşuyor.
Handle: Kullanıcı adınız.
Mention (@): Bir tweet’e başka bir kullanıcının kullanıcı ismini refere ederek paylaşım yapmak. Kullanıcılar ©mention yapıldığında otomatikman bilgilendirilir. Bu kamusal alanda, diğer kullanıcılar ile tartışmalar yürütmenin bir yoludur.
Dİrect message (DM): İki kişi arasındaki 140 karakterlik özel mesaj. Sadece sizi takip edenlere OM gönderebilirsiniz.
Hashtag (#): Bir sohbet konusu belirlemek veya daha büyük bağlantılı tartışmaya katılmak için bir yoldur (#geziparkı, #tarkan vb…). Hashtag diğer kullanıcıların konulara göre sizin tweet’lerinizi bulmalarını sağlayan bir keşif aracıdır. Siz ayrıca, hashtag’ e tıklayarak, bahsi geçen tweet’leri gerçek zamanlı görebilirsiniz.

Yeni başlayanlara

Twitter, bir mail adresi olan herkesin kaydolabileceği ücretsiz bir platform.

Gerçek kimliğinizi kullanabileceğiniz gibi takma isimlerle de bu platformda yer alabiliyorsunuz.

Hesabınızı açtıktan sonra önce arkadaşlarınızı sonra da popüler isimleri takip listenize ekleyin. Ne kadar çok kişiyi takip ederseniz tvveet dağarcığınız o kadar genişler.

Sizi anlatan bir profil fotoğrafı edinin.

Takipçisi çok olan popüler kişilere, yazdıkları ya da gündemdeki konuyla ilgili ‘retvveet’ yapabilecekleri usta işi mesajlar atın. Bu popüler kişi sizin yazdığınız mesajı kendi listesine yollarsa çıkan ‘özlü sözler’ yerine, okuduğunuz son kitaptan ya da ünlü bir şairden yapacağınız alıntı, sizi bir adım öne çıkaracaktır.

Ama olayı abartıp kitabın tamamını ya da şiiri Twitter’a yazmaya kalkmayın.

Sabah çok erken saatlerde ya da gecenin bir yarısı attığınız mesajların okunması ve paylaşılması ihtimali düşecektir. Bu sebeple gün boyu belli aralıklarla tweet yazmanızda fayda var.

Takipçilerinizi özel hissettirin!

Burada önemli olan, kurumsal ve kişisel hesapları birbirinden ayırmak. Büyük kurumların kimseyi takip etmemek gibi enteresan bir tavırları var. Oysa sosyal medya bir iletişim işidir. Takipçilerinizle iletişim kurmazsanız kaybedersiniz! Takipçilerinize cevap verin, şikayetlerini dinleyin, özel günlerini kutlayın, kendilerini özel hissettirin. Gündemden kopuk olmamanızda çok önemli. Ülkede çok önemli bir olay varsa ve siz hala sattığınız ürünlerin ne kadar şahane olduğunu duyuruyorsanız takipçileriniz sizi duyarsızlığınızla hatırlar. Bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek için ilk şart hesabın gerçekliğini kontrol etmektir. Hiç fotoğraf olmayan sıfır takipçili profiller genelde sahtedir ve yazdıklarına itibar etmemek gerekir. Bir hesabın fake ve art niyetli olduğunu düşünüyorsanız, markanıza zarar vermek için kasıtlı kullanıldığını hissettiyseniz, bundan iyice emin olduktan sonra o kişiyi engellemek ve şikayet etmekten çekinmeyin…

Zeliha Alagöz Temiz / Para