Siz değerliyseniz sizi kaçırmamaları için ne yapmaları gerektiğini neden siz öğretmeyesiniz
Bir işe başvurmadan önce düşünürüz;
Acaba uygun muyum? Diğer adaylarla rekabet edebilir miyim? Becerilerim yeterli mi? Özgeçmişimi doğru mu yazmışım? Beni iyi anlatıyor mu? Daha birçok şeyi sorgularız.
İş pazarı hakkında, başvurduğumuz şirket hakkında, kendimiz hakkında öğrenmeye çalışırız. Eksikliklerimizi tamamlamak için çaba harcarız. Kolay değil işin bu kadar zor bulunduğu, işsizin bu kadar çok olduğu bir dönemde seçilmek.
Seçilince veya kabul edilince her şey bitmiyor. Yeni başlıyor. Yetenekleriniz ve deneyiminiz kadar, özgüveninizi de sorguluyor hayat. Algılama yeterliliğiniz, içinde bulunduğunuz koşulları kavrama beceriniz, hedeflerinizi ifade biçiminiz bir bir didikleniyor. Bazen farkına varıyorsunuz bazen kaçırıyorsunuz.
Birlikte çalıştığınız insanlar, yöneticileriniz, patronlarınız da bazen atlıyor, anlayamıyor, nerde ne yapması gerektiğini bilemeyebiliyor. Siz pozitif düşünün ve bu durumu fark etmeye çalışın. Bakış açınız değişecek. Konumunuz ne olursa olsun avantajınız artacak. Hem kendinize hem de şirketinize katkı sağlayacaksınız.
Siz değerliyseniz, bunu doğru bir üslupla ve zamanında anlatabilmelisiniz. Bir yolu var; çalıştığınız işyerinin beklentilerini ve ürettiğiniz katma değeri tanımlamayı öğrenmelisiniz.
İlginizi çekebilir: Çalışmak mutluluktur
Yapılacak işleri ve yaptığınız işi sorduklarında yanıtlayabilmelisiniz. Varlığınız ne kazandırıyor, siz ne kazanıyorsunuz? Bütün içindeki yeriniz ne, vazgeçilmez özellikleriniz neler?
Yazarak düşünmeyi deneyin. Bakalım ne çıkacak. Zannettiğinizden daha değerli olduğunuzu görmeniz ve gösterebilmeniz durumunda, beklentilerinizi haksız rekabete ve çatışmaya neden olmadan karşılayabilmeleri için fırsat yaratacaksınız. Belki sizin konumuzdaki diğer arkadaşlarınızın ufkunu açacaksınız. Öğrenme ve öğretme bir alışveriştir ve bu her zaman herkesle yaşanabilir.
Sevim Çavdarlı
Yönetim Danışmanı
Kaynak Sistem Geliştirme Danışmanlık