Tarımda İnovasyon “yaratıcı yenilikçilik”

Tarlalar inovasyonla şenleniyor

İnovasyon yani “yaratıcı yenilikçilik” sofralarımıza gelen ürünlerde de kendini göstermeye başladı. Pembe domates, siyah kabuklu karpuz, oturaklı barbunya, Tatlıcan ve daha pek çok sıra dışı ürünle tanışmaya hazır olun…

TÜRKİYE sebze ve meyve üretiminde şanslı bir ülke. Dört mevsim hakkıyla yaşandığı için geniş bir coğrafyada her türlü meyve ve sebzeyi üretmek mümkün. Kayısı, kiraz ve vişnede dünya lideriyiz. Nar ve elmada üçüncü, şeftalide ise altıncı sıradayız. Domates üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Biber ve salatalık gibi birçok sebze grubunda da dünyanın önemli üreticilerinden biriyiz. Yılda ortalama 45 milyon ton yaş sebze meyve üretiyoruz. Bu üretimin parasal değeri ise 40 milyar TL civarında.

Türkiye’deki tarımın ne kadar büyüyüp çeşitlendiğini NTSR Fuarcılık tarafından 5-8 Aralık tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 12. Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları ve Teknoloji Fuarı’nda görme şansına sahip olduk. Özellikle tohum şirketleri tarafından ıslah edilen tarım ürünleri fuarın en dikkat çekicileri arasındaydı. Patlıcan ‘Tatlıcan’a, kırmızı domates pembeye, karpuzun kabuğu siyaha dönüşmüş. Organik solucan gübre, oturaklı barbunya, bin bir çeşit sardunya çiçeği yine en dikkat çekici tarım ürünleri arasında yer alıyor.

Fuarın dikkat çeken ürünlerini sizler için derledik…

PEMBE DOMATES

Domatesin morunu, siyahını, sarısını daha önce görmüştük. Bu kez fuarda karşımıza pembe domates çıktı. Aslında pembe domates Anadolu’da asırlardır üretilen bir çeşit. Özellikle Bursa ve Yalova’nın köylerinde daha yaygın. Yalova Ziraat Odası ve Yalova Tarımsal Araştırma Enstitüsü de bu türün ticari olarak üretilebilmesi için özel çalışmalar yürütüyor. Odanın bu yıl 20 bin pembe domates fidesi üretip dağıttığı belirtiliyor.

Antalya merkezli AG Tohumculuk da pembe domatesin tohumunu ıslah ederek raf ömrünü yükseltmi i. Anlaşılan yakında market raflarında pembe domatesleri daha çok göreceğiz.

Pembe domatesin özelliğine gelince… ince kabuklu, kendine has kokulu, etli ve Türk damak tadına uygun lezzetiyle öne çıkıyor. Mevsiminde yani yaz aylarında üretiliyor. Üreticiler, özellikle klasik domatese alerjisi olanlara tavsiye ediyor.

Solucan dışkısından organik gübre

Fuarın dikkat çeken firmalarından biri de Ekosol Tarım’dı… Bu şirketin kuruluş öyküsü de hayli ilginç.

Burçin Karababa, alerjik olarak doğan kızı için organik ürün araştırırken bu işe girmiş. 2003 yılında yurtdışından 250 adet kültür solucanı getirerek İstanbul’da küçük çaplı organik gübre üretimine başlamış. Bu noktada söz konusu organik gübrenin solucan dışkısından üretildiğini belirtelim. Bugün Ekosal Tarım’ın gübre üretimi için kullandığı solucan sayısı 500 milyona kadar ulaşmış. Piyasadan o kadar çok talep gelmiş ki Karababa, ikinci tesisi Manisa’da kurmaya karar vermiş. Bu yatırım 2013 yılında yapılacak.

PATLICAN “TATUCAN” OLDU

“Acı patlıcana kırağı çalmaz” atasözü Tatlıcan’Ia tarih oluyor. E-Z Tohumculuk, patentini aldığı Tatlıean için 5 yıldır çalışıyormuş. Dünyanın ilk çekirdeksiz patlıcanını üreten E-Z Tohumculuk’un bu ürününün adı tadından geliyor. Tadı da adı gibi tatlı. Bu sayede çiğ olarak da tüketilebili-yor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki ünlü kebapçılar Tatlıcan’ın özel müşterileri haline gelmiş. Soyulduğunda, doğrandığında uzun süre kararmayan Tatlı-can’ın, özellikle pişirmeden önce acılığı gitsin diye uzun süre suda bekletmek zorunda kalan hanımları memnun edeceği belirtiliyor.

SİYAH KARPUZ, TATLI KAVUN

Fuarın bir başka dikkat çekici üreticisi Gento Tohumculuk’tu. Bu şirket, yaklaşık beş yıldır Anadolu’nun kaybolmuş meyvelerinin tohumlarını yeniden canlandırmaya çalışıyor. 50 yıl önce kaybolan siyah karpuz ve tatlı kavunu yeniden üretmeye başlamış.

Şirket bu konuda oldukça iddialı görünüyor. Siyah karpuz, diğer karpuzlara göre daha sulu, içi kan kırmızısı ve daha lezzetli. Baldo kavun ise bal tadıyla öne çıkıyor.

OTURAKLI BARBİ BARBUNYA

Önce isterseniz bilmeyenler için barbunya bitkisini kısaca tarif edelim. Barbunya genelde sırıklara tutturularak yukarı yönlü büyür. Dolayısıyla üretici için oldukça emek gerektiren bir bitkidir. Agrostar markasıyla tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren Vatan Tohum, 10 yıllık bir çalışmayla barbunya bitkisini toprak üstüne indirmiş. Böylece üreticiler hem maliyetten kurtulmuş hem de verimini artırmış. İşçilik maliyeti yüksek olduğu için üretici tarafından tercih edilmeyen barbunyanın bu yeni tohumuna büyük ilgi olduğu söyleniyor. Önümüzdeki yıllarda barbunya üretimi artarsa sanırız bu tohuma borçlu olacağız.

Vatan Tohum, sadece barbunya tohumuyla ilgilenmiyor elbette. Tohum ıslahı yöntemiyle Türkiye’nin şeker oranı en yüksek karpuzunu da geliştirmişler. Halen normal karpuzların şeker oranı ortalaması yüzde 11. Vatan Tohum’un ıslah ettiği karpuzlarda ise bu oran yüzde 13.9 olarak tespit edilmiş.

HOLLANDALILAR MARULU GELİŞTİRDİ

Hollanda merkezli Rijk Zwaan, Türkiye’de 25 çeşit tohum ıslah ediyor. Antalya’daki 170 dekarlık seralarında domates, biber, patlıcan tohumları geliştiriyor. Ancak asıl iddialı olduğu alan marul. 13 çeşit marul tohumu geliştirmiş. Kıvırcıktan göbeğe aklınıza gelen birçok marul tohumunu geliştirmiş. HollandalIlar, RUKZWAAN ürettikleri tohumu hem iç piyasaya veriyor hem de ihraç ediyor. Rijk Zvvaan, domates tohumlarını ıslah ederek şeker oranını yükseltmiş. Böylece domatesin raf ömürleri yükselirken lezzeti de artmış.

MİKROPLAR BÖCEKLERE KARŞI!

Fuarda sadece tohum şirketleri yoktu elbette. Bio Global Kalıntısız Bio Çözümler, dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’den topladığı mikrop ve mantarlarla toprakta zirai ilaçlama yapmaya gerek kalmadan böceklerin ölmesini sağlıyor. Gözle görülmeyen mikroorganizmalar ve mantarlarla böceklerin tarım yapılan toprağa yaklaşması önleniyor. Böcekli topraklarda da yine bu mikroorganizmalar kullanılarak böceklerin mahsulü yiyemeden yok olması sağlanıyor.

BATEM (Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü) ise narenciye bahçelerinde biyolojik mücadele için iki ayrı faydalı böcek türü üretiyor.

Biyolojik mücadelede kullanılacak faydalı böcekleri patatesler üzerinde üreten BATEM, tamamen organik ve kışlık Türk portakalları yetiştirilmesini sağlıyor. Şirketin yetkilileri, Türkiye’nin ilk biyolojik mücadele böceklerini tarım sektörüne kazandırdıklarını vurguluyor. Ardından da biyolojik mücadele için 50’nin üzerinde böceğin başta Güney Afrika, Hollanda ve Çin olmak üzere yurtdışından ithal edildiğini hatırlatıyorlar.

İDRİZ ÇOKAL / PARA