Reklam Yatırımları 2012
Reklamcılar Derneği üyesi medya ajanslarının verileriyle hazırlanan 2012 yılı ilk 6 ay reklam yatırımları açıklandı. Toplam 2 milyar 396 milyon TL olarak gerçekleşen reklam harcamalarında, 2011 yılının aynı dönemine göre % 5’lik bir büyüme söz konusu. İlk yarıda piyasalarda görülen durgunluğun reklam sektörüne de yansımaları olduğu ve son yıllarda görülen hızlı büyümenin yavaşladığı ifade edildi. İkinci yarıda büyümenin artacağı ve yıl sonu itibarıyla toplamda % 8’lik bir büyüme yaşanacağı öngörülüyor.
Yatırımların % 56.74’ünü televizyon (% 3 büyüme), % 23.95’ini basın (%4 büyüme), % 6.78’ini açıkhava (% 4 büyüme), % 8,65’ini dijital (%27 büyüme), % 2.70’ini radyo (% 7), % 1.18’ini sinema (% 0 büyüme) reklamları oluşturdu. Büyümenin itici gücünü oluşturan sektörler gıda, yayıncılık, iletişim, finans, kozmetik ve kişisel bakım, elektronik ev eşyaları, inşaat ve dekorasyon hizmetleri, otomotiv, ulaşım araçları ve yan sanayii, eğlence kültür sanat ve sporla ilgili faaliyetler ve perakendecilik olarak belirlendi.
Nielsen Adex verilerine göre, 2012’nin ilk çeyreğinde dünyadaki reklam yatırımları 128 milyar dolar. 2011 yılıyla karşılaştırıldığı zaman dünyada televizyon yüzde 2.8’lik bir büyüme gösterdi. Gazetede yüzde 3.1’lik, dergilerde -1.4, açık havada yüzde 6.4’lük bir büyüme kaydedildi. Oranlar, radyoda yüzde 7.9, internette yüzde 12.1, sinemada yüzde 4 olarak seyretti.
Reklam yatırımlarında öne çıkan sektörler
Hızlı tüketim malları, dayanıklı tüketim malları, yayıncılık ve telekomünikasyonun, reklam yatırımları açısından, Türkiye’deki itici gücü sağlayan dört önemli sektör olduğu kaydedildi. Yılın ilk 6 ayında adet bazında en çok reklamveren ise Unilever, Arçelik, Turkcell, Vodafone, Benckiser, DTV, Avea, Vestel, P&G, TTNet olarak açıklandı. (kaynak: Nielsen Adex)
Yasal değişiklikler sebebiyle tescili yapılan markaların sayısı arttığı, böylece operasyonel hâle gelen markaların sayısının artması için bir zemin oluştuğu ifade edildi. Türkiye’de ilk 7 ayda 53 bin 869 marka başvurusu gerçekleşti. Tescillenen marka sayısı ise 24 bin 849.
En değerli markalar
Toplantıda Brand Finance’in verileri de değerlendirildi. Buna göre, dünyanın en değerli ülke markaları sıralamasında Türkiye 19. Sırada. Ancak farklı bazı kıstasların göze alındığı marka gücü endeksinde ise ilk 20’ye giremediği kaydedildi. Bu farklı kıstaslar arasında yatırım, turizm, ürünler ve yetenek yer alıyor. Türkiye’deki en değerli markalar da Türk Telekom, Türk Hava Yolları, Akbank, İş Bankası, Turkcell, Anadolu Efes, Garanti Bankası, Arçelik, Yapı Kredi, OMW Petrol Ofisi olarak açıklandı.
RD Başkanı Aytül Özkan: “Sene sonuna kadar yüzde 8’lik artış bekliyoruz, ikinci yarıda önemli olaylar var”
“Geçen sene yüzde 10/12 oranında bir büyüme beklediğimizi söylemiştik. İlk 6 ayda yüzde 5 büyüme gerçekleşti. Zaten reklam yatırımlarında gördüğümüz artış, ekonomideki reel büyümenin 3-4 katı gibi bir oranda seyrediyor. Dolayısıyla sene sonuna kadar yüzde 8’lik bir büyüme bekliyoruz. İkinci yarıda önemli olaylar var. Örneğin olimpiyatları geride bıraktık, bu ikinci yarıya etki edecek. Önümüzde bayram ve yeni yıl var; bunlar için organizasyonlar ve hazırlıklar olacak. Somut bir veri olarak söylemiyorum ama ölçümsüzlük ilk 6 ayda reklamvereni temkinli davranmaya itmiş olabilir; bu gidişatı ikinci yarıda görmeyeceğimizi düşünüyoruz. Böyle baktığımız zaman yüzde 8 dediğimiz rakam, belki de geçen sene ön gördüğümüz gibi yüzde 10’a gelebilir. Ama yüzde 5 ilk 6 ayın sonucuysa, yüzde 8’de de çok yanılmayacağımızı düşünüyoruz.”
“Büyüme hızımız kesilmedi, vites küçültmedik”
“Hepimiz biliyoruz ki dünyaya baktığımızda bu büyümenin – yüzde 5 ya da 8’lik bir artışla devam etmesi bu ülkedeki gücü gösteriyor. Bu, reklam yatırımlarımız için de geçerli. 2011’de yüzde 31’lik büyümelerden bahsediyorduk; sanki yüzde 5 ya da yüzde 8 o rakamların yanında yavaşlamış gibi duruyor ancak bu doğru değil. Çünkü bu ekonomiyle de paralel giden bir şey. Büyüme hızımız kesilmedi, vites küçültmedik. Dünyadaki ekonomi nasıl bir göstergedeyse, biz de ülkemizdeki göstergelere paralel olarak devam ediyoruz.”
“Datanın ve ortak birimin olması piyasada hareketlilik demek”
“Sektörümüzdeki büyüme oranlarını tabii ki görmek istiyoruz. Data mevcut ama ortak bir birimimiz yok. Onu tekrar kazanmak çok önemli. Bunu sektör dengelemeyi başardı, datanın olduğu ortak birimin olmadığı bir dönemde güçlü ve sağduyulu bir iş birliğiyle bu süreci olumlu geçirdiğimizi düşünüyorum. Konumuz sadece reklam yatırımları ya da mecra dağılımı değil. Bu datanın olması ve bizim tekrar sağlıklı verilerle devam etmemiz reklamın, üretimden başlayarak tüketiciye kadar uzanan bir dönüşümünü sağlıyor ve bu hepimiz için iç piyasada hareketlilik demek.”
Haber: Itır Yıldız / mediacatonline