Altın ve Petrol Fiyatları Arasındaki Etkileşim Güçlü
Altın ve Petrol Fiyatları Arasındaki Etkileşim
EKONOMİ çevrelerinde dolar ve altın fiyatları arasında bir etkileşim bulunduğu kanısı epey yaygındır. Verilerin incelenmesi bu etkileşimin gerçekten epey güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Bir ay içinde altın ve petrol fiyatları farklı yönlerde ve farklı oranlarda değişebiliyor. Ancak hesaplama süresi uzadıkça, aşağıda görüldüğü gibi fiyat hareketleri aynı yönde oluyor ve değişim oranları birbirine yaklaşıyor:
■ Son bir yılda iki ay dışında fiyat hareketlerinin aynı yönde gerçekleştiği gözlemleniyor.
■ Haziran 2010’dan bu yana fiyat artışlarının ham petrolde yüzde 29.1, altında ise yüzde 39.4 olduğu hesaplanıyor.
■ Son 10 yılda altın fiyatlarının yüzde 395.4 oranında, petrol fiyatının ise altına yakın düzeyde, yüzde 352.3 oranında artması da etkileşim tezini güçlendiriyor.
■ 1992 yıl ortasına göre hesap yapıldığında ise 20 yıllık artış oranları, petrolde yüzde 398.9, altında yüzde 366.9’u buluyor.
70’li yıllardan bu yana ham petrol biraz da ABD’nin zorlamasıyla dolar üzerinden fiyatlandırıldığı için doların zayıflaması, hem petrol hem de altın fiyatlarını yükseltiyor. Petrol ihracatçısı ülkeler, ABD doları değer kaybettiğinde ve bu nedenle altın fiyatları yükseldiğinde, ham petrol fiyatlarını da bu değişime göre ayarlamayı amaçlıyor.
I varil petrolün altın cinsinden fiyatının yıllar içinde seyri incelendiğinde bu durum daha net olarak görülebiliyor. Dolar üzerinden fiyatlar önemli iniş çıkışlar sergilerken, altın üzerinden hesaplanan fiyatlar istikrarını büyük ölçüde koruyor. ABD’nin bütçe ve dış ticaret açıkları, yüksek tutardaki kamu borcu ile son yıllarda mali sistemi kurtarmak için dolaşıma sürdüğü para artışı, doların geleceği hakkındaki endişeleri artırıyor. Bu endişeler de hem altın hem de petrol fiyatlarının yüksek düzeylerde kalmasına yol açıyor.
Ham petrol ve altın fiyatları arasındaki etkileşimin diğer nedenleri ise şöyle sıralanıyor:
■ Petrol ve doğal gaz fiyatlarının yükselmesi, madenlerden altın çıkarmanın maliyetini ve dolayısıyla fiyatını artırabiliyor.
■ Gelişen ülkelerde orta sınıftaki aile sayısının artışı ve aynı zamanda gelir düzeylerinin de yükselmesi, tasarruf aracı olarak görülen altına yönelen talebi canlı tutuyor. Aynı süreçte otomobil sayısının artışı ve güçlenen tüketim eğilimi sanayi üretimini ve dolayısıyla petrol talebini yükseltiyor.
■ Petrol fiyatındaki artış özellikle ithalatçı ülkelerde enflasyonu körüklüyor. Yükselen enflasyondan korunmak isteyenler altına hücum ediyor.
■ Siyasi ve askeri gerginlikler de her iki emtianın fiyatlarını tır-mandırabiliyor.
FİYAT BEKLENTİLERİ
2005’ten önceki dönemde zengin ülkeler bir durgunluk yaşadığında, yoksul ve orta gelirli ülkelerde de büyüme hızları düşerdi. Yaygınlaşan durgunluk dünya petrol talebini ve fiyatlarını geriletince tüm ülke ekonomileri 9 ile 15 ay arasındaki bir sürede tekrar canlanırdı. Son yıllarda gelişen ülkeler “ayrışma” olgusu sayesinde büyümelerini sürdürdü ve petrol talebini artırdı. Bu süreç, zengin ülkelerde durgunluğun süresini iyice uzatırken, ham petrol fiyatlarını da göreceli olarak yüksek düzeylerde tuttu. Bu ortamda gelecek yıllardaki fiyat düzeyleri, ayrışma olgusunun devam edip etmeyeceğine bağlı olarak şu rotaları izleyebilecek:
■ Çift vitesli büyüme: Gelişmiş ülkelerde durgunluk uzun sürdüğü ve bu arada gelişen ülkelerde büyüme hızları yüksek düzeyini sürdürdüğü takdirde, 159 litrelik 1 varil petrolün fiyatı 90 ile 120 dolar arasında dalgalanabilecek.
■ Genel durgunluk: Gelişmiş ülkelerde çalkantılar, aralarında Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye’nin de bulunduğu gelişen ülkelerdeki büyüme hızlarını önemli
ölçüde düşürürse, ham petrole talep azalacağı için fiyatların 90 doların epey altına inmesi sürpriz olmayacak. Ancak bu durumda ekonomik belirsizlikler nedeniyle altın fiyatları yine yüksek düzeylerde kalacak.
■ Genel iyileşme: 2014 yılına doğru dünyanın tüm ülkelerinde ekonomiler canlanmaya başladığı takdirde, artan petrol talebi nedeniyle fiyatların 100 doların altına gerilemesi çok zor olacak.