Sağlık turizmi için pazarlama şart!
Sağlık turizmi için pazarlama şart!
NG Hotels &Resorts’un yatırım için seçtiği son adres Afyon oldu. Güral Afyon Otel‘de termal suyun faydalarını spa hizmetleriyle birleştirdiklerini paylaşan Hediye Güral Gür, farklı yatırımlarla ve pazarlama çalışmalarıyla Türkiye’nin lider marka olabileceğini savunuyor.
NG Hotels&Resorts, 2005’ten bu yana sağlık turizminde faaliyetini sürdürüyor. Grubun bu alanda ilk yatırımı, Kütahya’daki Güral Harlek Thermal Re-sort&Spa olmuş. Butik tarzdaki bu termal otelin ardından grup, 2008’de Sapanca’da Türkiye’nin ilk wellness oteli Güral Sapanca Wellness&Convention’ı açmış. NG Hotels&Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Güral Sapanca otelin kısa bir süre içinde Türkiye’nin en çok tercih edilen otellerinden biri haline geldiğini paylaşıyor. Bunun yeni yatırımlar konusunda grubu teşvik ettiğini ekleyen Gür, 2010’da Güral Afyon Oteli hayata geçirdiklerini belirtiyor. Hediye Güral Gür ile Türkiye’nin termal turizmde elde edebileceği başarıların yanı sıra NG Hotels&Resorts’un yakın dönem planlarını konuştuk.
Dünyada termal turizmi ne kadar büyüklüğe ulaşmış durumda?
Dünyada termal turizm pazarı 200 milyar euro’yu aştı. Ancak ülkemizin şu ana kadar bu pazardan hak ettiği payı aldığını söyleyemeyiz. Mevcut termal yatırımların ürün ve hizmet seviyesiyle ilgili sıkıntılar yavaş yavaş aşılmaya başladı. Ancak termal turizmde tanıtım desteği hala istenilen seviyelere ulaşabilmiş değil.
işte biz de, Güral Afyon Otel’imizin, ürün ve hizmet kalitesiyle sadece ülkemizde değil dünyada da termal turizm alanında parlayan bir yıldız olmasını hedefliyoruz. Ülkemizin termal turizmde, deniz, kum, güneş turizmi kadar iddialı olduğunu anlatabildiğimiz an, bu alandan çok pay alabileceğimize inanıyorum.
Wellness turizminde ne tür faaliyetlerinizle öne çıkıyorsunuz?
NG Hotels&Resorts olarak yatırımlarımızda ‘sağlık turizmi’nden daha geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Türkiye’nin vvellness turizmine yönelik ihtiyaçların tümüne cevap veren grupların başında geliyoruz. Wellness kavramı, sadece tedavi ya da iyileşme sürecini değil, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tüm faaliyetleri kapsıyor. Bu anlamda ilk yatırımımız olan Güral Harlek otelimizde termal ile destekli spa hizmetleri vermeyi sürdürüyoruz. Güral Sapanca’da spa hizmetlerimizi “sağlıklı yaşam merkezi” ile birleştirdik. Ayrıca talepte bulunan misafirlerimize sağlıklı beslenme konusunda da danışmanlık veriyoruz.
Güral Afyon’da ise uzmanlığımız olan spa hizmetlerini termal suyun faydalarıyla birleştirmek için bir adım daha attık. Bu konuda uzman olan Romatem ile işbirliği yaparak, bir fizyoterapi merkezi kurduk. Bu merkezde Romatem’in doktor ve fizik tedavi uzmanları hizmet veriyor.
Hangi ülkelerden bu tesislere daha sık turist akışı oluyor?
NG Hotels&Resorts grubu olarak ülkemizin termal turizm alanında sahip olduğu potansiyele inanıyoruz. Bu sebeple Afyon’da termal turizme yeni bir anlayış getirecek, termal ile iş dünyasını buluşturacak r yatırım yaptık. Güral Afyon’da bizim ncelikli odaklanacağımız dış pazar hedef itlcmiz Avrupa ve bu tür turizme ilgi duan Orta Doğu ülkeleri olacak.
Otellerimizde tüm konuklarımıza en iyi hizmeti verebilmek için kaliteye yönelik yatırımlarımız sürekli devam ediyor. Örneğin Güral Sapanca 2011 yılında aldığı 6 kalite belgesine geçtiğimiz günlerde ‘Yeşillenen Oteller’ sertifikasını da ekledi. Güral Afyon otelimizde de açılışını takiben kalite çalışmalarımıza başladık.
Türkiye’nin bu turizm alanında daha fazla öne çıkabilmesi için neler yapılabilir?
Ülkemiz termal kaynakların zenginliği ve debileri bakımından, Avrupa’da l’inci dünyada ise 7’nci sırada yer alıyor. Termal turizm açısından bakıldığında bu durum, doğanın ülkemize sunmuş olduğu bir lütuf.
Öte yandan Türkiye’de termal denildiğinde akla sadece yaşlı ve çeşitli rahatsızlıkları olan kişilerin, biraz da mecburiyetten yararlandığı, yüksek hizmet kalitesi sunmayan tesisler geliyor.
Oysa günümüzde termal, sadece üst yaş grubu için destekleyici bir tedavi unsuru değil, aynı zamanda tüm yaş grupları için önleyici bakım tesisleri olarak konumlandırılıyor. Ülkemizde de bu bilincin yerleşmesi ve tesislerin bu konuda yapılandırılıp, pazarlanması gerektiğine inanıyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da destekleri ile ülkemizin sahip olduğu termal kaynakların tanıtımı yurtdışında hedef pazarlarda yapılırsa, geri dönüşün hızlı bir şekilde alınabileceğine inanıyoruz. Bu anlamda yapılacak yeni tesislerin mutlaka Avrupa standartlarına uygun olması gerekiyor. Aksi taktirde yabancı misafirleri otellere getirebilmek mümkün değil. Bunun için de denetimlerin çok iyi yapılmasının sektöre olumlu katkıları olacak.
Gelecekte, Türkiye’nin bu turizm kategorisinde bölgenin lider ülkesi olabileceği düşüncesine katılıyor musunuz?
Kaynak zenginliği göz önünde bulundurulursa, Türkiye’nin bölgenin sağlık ve well-ness merkezi olmasının önünde hiçbir engel yok. Buna karşın, ülkemizde bugün mevcut toplam turizm yatak kapasitesinin sadece yüzde 3’ü termal turizm alanında hizmet veriyor. Bu alanda 2008’den bu yana hızlı adımlar atılıyor olsa da, yeterli olduğunu söylemek zor. Ancak önümüzdeki dönemde termal turizmde hem yüksek kalitede yatak kapasitesi hem de turist sayısında belirgin bir artış olacağına inanıyoruz. Destekleyici devlet politikalarıyla Türkiye, bölgenin lider ülkesi olabilir.
Bu konuda sizin grup olarak planlarınız ve yatırım hedefleriniz bulunuyor mu?
NG Hotels&Resorts olarak, markamızı kısa sürede ulusal bir zincir haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla konsantrasyonumuzu büyük oranda turizm yatırımlarımıza yönlendirdik. Bu yıl içinde hizmete açılan Güral Afyon Wellness&Convention otelimizden sonra yatırımlarımız çeşitli illerde devam edecek. Yakın vadedeki planlarımız arasında İstanbul’da yeni bir yatırım yer alıyor.