Türkiye’de adeta îranlı şirket patlaması yaşanıyor
İran’a ambargo ve bu ülkedeki döviz sıkıntısı ihracatımıza darbe vurdu. İhracatçıların son ümidi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mart’ta bu ülkeye yapacağı ziyaret. Diğer taraftan Türkiye’de adeta îranlı şirket patlaması yaşanıyor…
DİŞ politikada şu aralar en çok konuşulan ülke Iran. İsrail’in tek başına ya da ABD’yle birlikte İran’a olası müdahalesinin dünyadaki ve özellikle bölgemizdeki birçok dengeyi değiştireceği kesin. Bu ülkeye ambargonun boyutları günden güne genişlerken, İran da Hürmüz Boğazı kartını ileri sürüyor. Kriz büyür de Hürmüz kapatılırsa halen 122 dolar civarında olan brent petrolün varilinin 150 doları geçmesi bekleniyor.
KAYIP 20 MİLYAR DOLAR
Sınırlarımız ötesindeki bir kriz ya da savaş Türkiye için petrol fiyatlarından çok daha fazlasını ifade ediyor elbette. Türkiye ile İran arasındaki dış ticaret geçen yıl 9.4 milyar dolara ulaştı. Bunun yaklaşık 3.6 milyar dolarını ihracat, 5.8 milyar dolarını da ithalat oluşturdu. Ancak bu buzdağının görünen yüzü. Gayri resmi olanlarla birlikte geçen yıl İran’la ticaretin 25 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
Ancak ambargo sıkılaşınca İran’a bırakın malı, para göndermek bile olanaksız hale geldi. Hal böyle olunca iki ülke arasındaki resmi dış ticaretin bu yıl 5 milyar dolara kadar düşmesi bekleniyor. Bu da en az yüzde 50 kayıp demek. Gayri resmi ticareti de düşünürsek, İran’a ambargodan Türkiye’nin kaybının 20 milyar dolara ulaşacağına kesin gözüyle bakılıyor.
HER 6 ŞİRKETTEN BİRİ İRANLI
Bütün bu tespitleri yaptıktan sonra sîzlere İran’la Türkiye arasındaki bir başka ilişkiden bahsetmek istiyoruz. Bugünlerde Türkiye’de en çok İran şirketi kuruluyor. Ticaret Sicil Gazetesindeki şirket kuruluşlarını yakından izlediğimiz için bunu zaten tahmin ediyorduk. Ancak resmi verileri görünce doğrusu biz de şaşırdık.
Ekonomi Bakanlığı Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni’ne göre, 2006-2011 yılları arasında bin 502 iranlı şirket kurulmuş. Özellikle Iran krizinin tırmandığı 2010 yılından sonra şirket kuruluşunda adeta patlama olmuş. 2010’da 418 İran sermayeli şirket kurulmuş. 2011’de sayı 590’a ulaşmış. Geçen yıl Türkiye’de doğrudan yatırım yapmak için 3 bin 834 yabancı sermayeli şirket kurulduğu göz önüne alınırsa, bunların 6’da birinin Iranlı işadamlarına ait olduğu ortaya çıkıyor…
İstanbul Ticaret Odası’nın verileri de bu çarpıcı gelişmeyi teyit ediyor. Geçen yıl İstanbul bazında da en çok yabancı sermayeli şirket kuranlar Iranlılar oldu. 2011’de 1.200 Jranlı işadamı tarafından 526 şirket kurulmuş ya da kurulan bir şirkete ortak olunmuş. Bu şirketler kanalıyla ülkemize 90 milyon 347 bin TL’lik yabancı sermaye girmiş.
Peki neden Türkiye’de İranlı şirket kuruluşu patladı? Iran ve Ortadoğu Ticareti Geliştirme Derneği Başkanı Özcan Alaş, İranlı işadamlarının paralarını yıırtdışına kaçırmak için şirket kurduklarını düşünüyor. Özellikle Türkiye’den oturma izni almak isteyen birçok İranlı işadamı olduğunun altını çizen Alaş’a göre İranlı işadamları, gayrimenkul almak için de şirket kurmaya yöneliyor. Zaten kurulan şirketlerin çoğu ticaret amaçlı olmadığı belirtiliyor.
İran’a otomotiv yedek parçaları ihraç eden EKU Fren Kampana ve Döküm Sanayi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Lütfü Küçük de Alaş’ın görüşlerine katılıyor: “Iranlılar, Türkiye’yi her açıdan güvenli bir liman, dünyaya açılan kapı olarak görüyorlar. Kaldı ki 2 bin İranlı şirket Türkiye için büyük bir rakam değil. Yakında ikiye, üçe katlanırsa şaşırmayın.”
RESMİ TİCARET DURDU GİBİ
Türkiye’de İranlı şirket patlaması yaşansa da özellikle son iki ayda bu ülkeye ihracatımız durma noktasına geldi. Bunda ambargonun İran’daki yansımalarının payı büyük. İran parası riyalin yüzde 130 devalüe olması nedeniyle ciddi bir döviz sıkıntı sı yaşanıyor. Bu durum İran’daki ithalatçıların da elini kolunu bağlamış durumda. Döviz sıkıntısı nedeniyle ihracatta bazı sektörlerde yüzde 50’ye varan düşüşler yaşanıyor.
İran’a ihracatta en büyük darbeyi mobilya, yatak ürünleri gibi sektörler aldı. İran makamları birazda döviz sıkıntısı nedeniyle 400’e yakın ürün grubunun ithalatını gayri resmi olarak yavaşlattı. İranlı işadamları ithalat yapmak için ‘ithalat izin belgesi’ almak zorunda. Ancak bu belgeyi almak bazı ürün gruplan için son aylarda iyice zorlaştırıldı. Özellikle Kayseri bu işten çok ciddi darbe yemiş durumda. Başta Kayseri merkezliler olmak üzere mobilyacılar, geçen yıl İran’a 300 milyon dolarlık ihracat yapmıştı. Şubatta bu ülkeye mobilya ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 90 azaldığı dikkat çekiyor.
PARA TRANSFERİ ZORLAŞTI
İran’a mal göndermek kadar para göndermek de ambargo nedeniyle işkenceye dönüşmüş durumda. Banka kanalıyla para transferi, Türkiye ile İran arasındaki özel anlaşma nedeniyle sadece Halk Bankası üzerinden yapılabiliyor. Bunun dışında Kapalıçarşı’daki bazı döviz büroları aracılığıyla da transfer yapıldığı biliniyor. Özellikle İran ortaklı kurulan bazı döviz büfelerinin temel işlevinin bu olduğu konuşuluyor. Ancak ambargo nedeniyle döviz büfeleri de sıkıştırıldığı için işadamları farklı çareler arıyor. İşadamları şimdilik umutlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mart’ta İran’a yapacağı geziye bağlamış durumda.
İşadamları ne diyor?
Ömer İltan Bilgin (TİM İran Masası Koordinatörü): Batı dünyasının uyguladığı ambargo yüzünden İran’la para mübadelesi yapılamıyor. Otomotiv dahil birçok sektör uluslararası ödeme sistemleriyle çalışmak istiyor. Diğer dolambaçlı yolları tercih etmiyorlar. 3 yıl önce benim de ortağı olduğum Pimsa Grubu İran’a ihracat yapıyordu ama şimdi tamamen sıfırlandı. İran büyüyen bir pazar ama biz bundan pay alamıyoruz.
Murat Bozdağ (Boydak Dış Ticaret Genel Müdürü): İran’da resmi olmasa da bir ithalat yasağı var. Halen 400’ün üzerinde ürüne ithalat izni verilmiyor. Ayrıca son dört ayda İran parasının yüksek oranda devalüe olması nedeniyle ülkede döviz sıkıntısı var. Bu da ithalat talebini azaltıyor. Boydak Grubu’nun İran’a geçen yıl 25 milyon dolarlık ihracatı oldu. Normalde nevruz öncesi işlerin iyi olması gerekir ama yılın ilk iki ayında ihracatımız ortalama yüzde 70 azaldı. Başbakanımızın 28 Mart’ta İran’a yapacağı ziyarette sorunların çözülmesini ümit ediyoruz.
Murat Karatekin ( CVS Makina İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi): “İran’a dört ay önce 15 milyon euro’ya bir haddane kurduk. İkincisini kurmaya da başladık ancak işler kör topal gidiyor. Elimizde 85 milyon euro’luk kontrat var ama onları hayata geçirmekte sorun yaşıyoruz. Temel sorun da ambargo… Ambargonun öncülüğünü yapan ve ambargoyu destekleyen ülkelerin şirketleri özellikle Çin üzerinden mallarını yolluyorlar, işlerini yapıyorlar, ciddi paralar kazanıyorlar. Bizler ise bu işten çok zarar görüyoruz.
Lütfü Küçük [EKU Fren Kampana ve Döküm Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi): İran’ın döviz teminiyle ilgili sıkıntısı var. Bu nedenle ticaret yavaşladı. Biz İran’a muhtelif otomotiv yedek parçaları satıyoruz. Peşin çalışıyoruz. Zaten bize ödemeyi Türkiye’de yapıyorlardı. Ancak üç aydır satışlarımız yarı yarıya azaldı. İran’daki bir çatışma Türkiye’yi derinden etkiler. Türklerin de İran’da ciddi yatırımları var.
Haşan Hasta (Tema Holding Satınalma Koordinatörü): Türkiye’nin en büyük hazır giyim perakendecisi olarak doğrudan girmek istediğimiz pazarlardan biri de İran… Bu ülkeye yıllardır satış yapıyoruz. Son 3 aydır arkadaşlarımız mağaza açmak için fizibilite çalışmaları yapıyor. Bu yıl içinde mağaza açarız. Ambargo nedeniyle temkinliyiz ama dünyanın her yerinde risk var. İran göz ardı edeceğimiz bir pazar değil.
Rahime Baş Uçar
Türkiye’den irana yapacağınız üretim faaliyetlerinde rehberlik yapılır garanti verilir. Aracılık yapılır. Dolandırıcılığa karşı kesin çözüm.
turk isadamlarinin paralarinin irandan turkiyeye transfer edecegiz
+989382873787