Hayatı Kılan Anlam Ona Verdiğimiz Anlamdır

Hayatı Kılan Anlam Ona Verdiğimiz Anlamdır

Occupy Wall Street, 2011 yılına damgasını vuran uyanışlardan biri oldu. Bu uyanışı yorumlamak inanıyorum ki kolay değil. Çoğumuz içinden geçtiğimiz hayatın içimizi sızlatan kısımlarını dışa vurmak eğilimindeyiz. Bu uyanışa anlam verebildiğimizde gerçek değişim ve dönüşümün yaşanacağı süphesiz. Gelin, aşağıdaki videoyu seyredelim ve düşünelim. Bu uyanış yarınımızı nasıl etkileyip, değiştirecek?

Ögürlüğü Arayış

Dünyada ruhani bir arayışın başladığını biliyoruz. Daha fazla sayıda insan hayatı yorgun, yorucu, içinden çıkılmaz bir korku dünyası içinde yaşar oldu. Aile bağlarının zayıfladığı, çok çalışmanın, başarılı olmanın, iyi kazanmanın mutluluğun önüne geçtiği bir dönemden geçtik ve geçiyoruz. Hayatın anlamını kaybettiğimiz, mutsuzluğun ve huzursuzluğun kol gezdiği, sadece gelir elde etmenin, statü sahibi olmanın daha fazla dayanılır ve sürdürülebilir olmadığını anladığımız bir dönemdeyiz. Daha fazla insan “değer” sisteminin değişmesi gerektiğine inanır oldu. Daha humanistik yaşam anlayışlarının hakim olduğu bir hayat arayışı başladı.

Kimlik Bunalımı

Yukarıdaki videoda yer alan kişıleri gözlemlediğinizde kişinin bireyselliğinin öne çıktığı, uniform olmayan, farklılıkların kol gezdiği bir atmosferi göreceksiniz. Aynı zamanda birey olarak “daha görünür, farkedilir, hissedilir olmaya” olan müthiş özlemin varlığını farkedeceksiniz. Sosyal medya’nın günümüze taşıdığı gerçeklerden biri de dünyanın bir ucunda olup bitenlerin dünyanın öbür ucunda anında seyredilebilmesi, karşılaştırma yapılabilmesi, elinizde olmayanların, neyi kaçırdığımızın bilinmesi. Birbirinden bu kadar farklı tarzda, yapıda, anlayışta, yaşanmışlıkta olan milyonlarca insanı bir arada tutan, yeni “değerler” üzerine inşa edilmiş bir yaşam beklentisinin olması. Bireyselliğini özgürce yaşayabilme ümidi…

Ulaşılması İmkansız Liderlikten, Çoklu Liderliğe Geçiş

Bilginin ve görünürlüğün böylesi mümkün olduğu bu çağda, bireylerin daha güvenli ve bireyselliklerini ortaya koymaya hevesli ve heyecanlı olduğu bu çağda, skyscraper olarak adlandırılan binalar içine gömülmüş, ulaşılması mümkün olmayan üç beş liderle hareket eden bir çalışma yapısının pek de mümkün olamayacağını söyleyebiliriz. Elde edilen başarıların tek bir lidere mal edilmediği, yeteneklerini, bireyselliklerini birbiriyle uyum içinde kullanarak büyümeye hazır milyonlarca “tek “bir kutuya sıkıştırılmamış liderliklerin” tanınmasının istendiği, arzulandığı bir dünyaya adım atıyoruz.

Siz bu değişimin neresindesiniz?

Yazan : Fatmanur Erdogan / kariyeryolculugu.com