Girişimciler İçin Yeni Bir Kazanç Kapısı Kamkat
Kamkat nerelerde kullanılıyor?, Kamkat bahçesi kurmanın maliyeti, Minyatür portakal, süs portakalı, altın portakal, Kamkat üretimi, Kamkat İş Fikri
Avrupa’ya kilosu ortalama 2 euro’dan ihraç ediliyor. Narenciye ürünleri arasında en fazla C vitamini içeren meyve girişimci arıyor, Portakalı, mandalinayı, limonu, greyfurtu herkes bilir. Ya kamkatı? ‘Minyatür portakal’, ‘süs portakalı’, ‘altın portakal’ olarak da bilinen kamkat için deneme üretimleri başarılı sonuç verdi. Girişimciler için yeni bir kazanç kapısı olabilir…
PORTAKAL, limon, mandalina, greyfurt açısından şanslı bir ülkeyiz. Ege ve Akdeniz kıyılarında yılda 3.5 milyon ton narenciye üretiyoruz. Bunun 1.2 milyon tonu ihracata gidiyor. Geçen sezon 850 milyon dolarlık ihracat geliri sağladık.
Evet, yüz binlerce aile için geçim kaynağı olan narenciyede yeni sezon yaklaşıyor. Erkenci ürünler manavlara gelmeye başladı. Ancak asıl hasat ekim ortası ve kasımda başlıyor. Şubat ayına kadar da devam ediyor.
Malum, meyvecilik son dönemlerde yeniden yükselen trend olmaya başladı. Ancak klasik ürünlerin pazar şansı o kadar da yüksek değil. Kivi, lime (misket limonu), pepino, blueberry gibi yeni ve niş ürünlerle fark yaratan üreticiler daha çok kazanıyor. Narenciye ailesinin bir üyesi olan kamkat (kamquat) da bu farklı ürünlerden biri.
Kamuoyu kamkatı daha çok süs portakalı olarak biliyor. Halbuki bu narenciye türü özellikle tropikal bölgelerde ticari olarak üretilip satılıyor. Avrupa’ya kilosu ortalama 2 euro’dan ihraç ediliyor. Narenciye ürünleri arasında en fazla C vitamini içerenin kamkat olduğu belirtiliyor. Ayrıca içinde protein bulunan tek meyve…
6 YILDIR DENENİYOR
Kamkat, ağırlıklı olarak ABD, Porto Riko, Çin, Japonya, Kolombiya, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’ın güneyinde üretiliyor. Yakın çevremizde ise Yunanistan’da üretimi var. Dünyada ‘altın portakal’ olarak da adlandırılan bu ürün için ülkemizde yaklaşık 6 yıldır deneme üretimleri yapılıyor. Alata Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Mersin’in Erdemli ilçesinde başarılı sonuçlar almış. Şimdi bu meyveyi ticari olarak üretecek cesur girişimciler aranıyor.
Yüksek ziraat mühendisi Murat Hocagil ve ekibi, Alata Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde bu meyvenin Türkiye şartlarına uyumu için çalışmalar yürütüyor. Hocagil, ürünün şansının olduğunu, ancak biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Kamkatın Türkiye’de ticari olarak üretilebileceğini düşünen Alata Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Şekip Keser ise söz konusu ürün ve deneme çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri veriyor:
“Kamkat meyvesi için 6 yıldır çalışıyoruz. Biz enstitünün bahçesinde örnek bir bahçe kurduk. Deneme üretimlerimiz başarılı oldu. Yakın çevrede de küçük çaplı bahçeler kurulmaya başladı. Bu ürün piyasada şans bulabilir. Hem reçel hem de taze meyve olarak tüketilebilir. Kabuğuyla yenebilen, içinde protein bulunan tek meyve. Yılda 4 bin adet kamkat fidanı yetiştiriyoruz. Bodur görünümlü kamkat ağacı saksıda 40 adet meyve verebiliyor. Bahçede 2 metre arayla dikilebilir. Böylece dönüme 150 fidan sığar. Fidanların tanesini 10 TL’den satıyoruz. Toplu alımlarda 7.7 TL’ye indiriyoruz.
Kamkat meyvesinin kilosu 5 TL’den aşağı satılmıyor. Şu anda katıldığımız fuarlarda tanıtımını yapıyoruz. İlgi var gibi. Üretici ve ihracatçı bu ürünün tanıtımını daha sık yapmalı. Ürün tanınırsa tüketimi artar, tüketimi arttıkça bahçelerin ebatları da büyür. Bu arada kamkatın çekirdeksiz versiyonu için de çalışmalar yapıyoruz.”
Erdemlili narenciye üreticisi Cemalettin Kurt da kamkat için uğraş verenlarden. Eski Turunçgil Üreticileri Birliği başkanı Kurt, kamkatın meyve üreticileri için karlı bir alternatif olabileceği görüşünde: “Biz Erdemli’de kamkatın yaygınlaşması için epey uğraş verdik. Ancak başarı sağlayabildiğimiz söylenemez. Narenciyenin yetiştiği her bölgede yetişebilir bir meyve. Ancak biz üretimi ticari boyutlara ulaştıramadık. Deneme bahçelerinde dönüm başına 525 kilo ürün alındı. Kilosunu 1 TL’den satsanız bile 525 TL çıkar. Biz üreticiye kamkat yetiştiriciliğine deneme amaçlı da girmesini tavsiye ediyoruz.”
“50 YIL ÖNCE MANDALİNA YOKTU…
Kral Tarım, narenciye ihracatı deyince ilk akla gelen firmalardan biri. İzmir merkezli firmanın Genel Müdürü Erdinç İnan Yılmaz da kamkat için olumlu beklentilere sahip:
“Şu an çok küçük bahçeler var. Ancak yakında büyüklerinin de kurulacağını düşünüyorum. Biz de küçük bir bahçe kurduk. Şimdilik üretimimiz ticari boyutlarda değil. Ama ileride neden olmasın? İhracat potansiyeli olan bir meyve bu. Yurtdışında yaygın olarak tüketiliyor. Şık kutularla hediyelik olarak bile satılıyor. Pazar sıkıntısı yaşamaz. Yeter ki üretilsin. Cesaretli üreticiler lazım. Alata, Çukurova, Batem gibi enstitüler daha çok fidan geliştirmeli. Niş bir ürün, fark yaratılabilir. Bu işe erken giren cesur girişimciler mutlaka iyi para kazanır. Kamkat şu anda emekleme çağında, bebek. Bu pazarın mutlaka büyüyeceğine inanıyorum. Devlet, bilim ve ticari kesim ortaklaşa tanıtımına destek olmalı. 50 yıl önce İzmir’de mandalina yoktu. Bugünse en iyi mandalina İzmir’de. Kamkat da 10 yıl sonra çok yaygınlaşabilir. İklimimiz buna müsait.”
Aynı zamanda Ege Yaş meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Erdinç İnan Yılmaz, geçen yıl özellikle limon ihracatında ciddi sıkıntılar yaşandığını söylüyor. Bu yıl aynı hataların tekrarlanmamasını uman Yılmaz, “Bazı üretici ve ihracatçı firmalar pazara erken girebilmek için limonu erken topladı. Susuz limonları gönderdiler. Bu Türkiye’den giden bütün limonları lekeledi. Yüksek kar edeceğiz diye piyasanın ayağına kurşun sıktılar. Sonrasında piyasayı düzeltebilmek için çok uğraş verildi. Bu tür sorunlar yaşamamak için kesim takvimi ilan edilmeli ve bu uyulmalı. İç piyasaya da ihracata da aynı dönemde kesilen ürünler gitmeli. Olgunlaşmamış meyvelerin toplanması denetlenmeli, müsaade edilmemeli” diyor.
“YENİ TÜRLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak ise olayı biraz daha geniş çerçeveden değerlendiriyor. Aynı zamanda Narenciye Tanıtım Grubu Başkanı olan Ali Kavak, birlik olarak Alata, Batem ve Çukurova tarımsal araştırma enstitüleriyle ortak projeler yürüttüklerini söylüyor. Ardından da bu projelerin ayrıntısını şöyle paylaşıyor:
“10 yıllık protokoller imzalayarak yeni türlerin gelişimi için çaba harcıyoruz. Enstitülerle daha çok geççi ürünler üzerine çalışıyoruz. Bu şekilde narenciye sezonunu daha geniş bir döneme yaymayı amaçlıyoruz. Narenciye türlerinin ıslahını yapıyoruz. Yeni türler pazarlarda kapışılıyor. Kamkatı da bu çerçevede değerlendiriyoruz. Hedeflenen üretim gerçekleşirse 100 binlerce ton ihraç edebiliriz. Narenciye Tanıtım Grubu olarak yeni türlerin çıkarılmasını ve geliştirilmesini çok istiyoruz. Bu çerçevede çalışmalar yapıyoruz. Yeni türlerde ekmek var. Bu ürünlerin şansı her zaman yüksek. Narenciyede şimdi çekirdeksiz ve az çekirdeksiz türler geliştiriyoruz. Kolay soyulup kolay yenebilen türler revaçta. Kamkat da geliştirilir ve ticari boyutlarda üretim yapılırsa pazar sıkıntısı yaşamaz.”
Ali Kavak, narenciye sezonunu ise şöyle değerlendiriyor: “Bu yıl narenciyede yüzde 30 rekolte artışı bekliyoruz. Narenciye Tanıtım Grubu olarak farklı projelerimiz var. Daha geniş coğrafyada tanıtımlar yapacağız. Sadece Rusya değil Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da da tanıtımlar yapacağız. Geçen sezon 1 milyon 200 bin ton narenciye ihraç ettik. Bunun parasal karşılığı 850 milyon dolar. Bu yıl yüzde 10’un üzerinde artış bekliyoruz.”
Kamkat bahçesi kurmanın maliyeti
Narenciyenin yetiştiği her bölgede kamkat bahçesi kurulabilir. Ancak şu anda yaygın olarak fidan bulmak mümkün değil. Sadece Erdemli’deki Alata Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden temin edilebiliyor. Örnek bir kamkat bahçesi bulunan enstitü, yılda 10 bin fidan yetiştiriyor. Talep gelmesi durumunda bu sayı artırılacak.
Kamkatın bodur türleri yaygın. Bu sayede dönüme 150 ağaç dikilebiliyor. Fidanların tanesi 10 TL’den satılıyor. Toplu alımlarda bu rakam 7.5 TL. Dönüm başına maliyetin arazi hariç 2 bin 500 TL’yi geçmediği belirtiliyor.
Kamkat nerelerde kullanılıyor?
Türkiye’de daha çok saksıda ve süs amaçlı yetiştirilen kamkat, kabuğuyla yenebilen bir meyve. C vitamini en zengin meyve. İçinde ayrıca yüzde 3 oranında protein var. İçki yanında meze ve reçel olarak da tüketilebiliyor.
İdriz Çokal