Makaleler

Varoluşun En Büyük Gerçeği = Evrim mi? – Tersinim mi?

Bu yazımızın amacı gerçekleri bulmaktır.

Varoluşun en büyük gerçeği olmaya aday birbirine zıt evrim ve tersinim olmak üzere iki teori vardır. Evrim ve tersinim teorilerinin kıyaslanması, bilimin terazisinde doğru olarak tartılması, bu yolla gerçeğin bulunması için evrim ve tersinim kavramlarının anlamlarını ve yöntemlerini açıkça belirtmek ve bilmek gerekir. Evrim canlıların zaman içinde değişip pozitif anlamda geliştikleri mantığını temel alır ve yine canlıların evrimleşmeyle türlerden türlere geçtiklerini, geçebildiklerini öngörür. Evrim teorisine göre bu gün şaşkınlık ve hayranlıkla gözlemlediğimiz yaşam dünyası rastlantılarla oluşmuş (Ya da uzaydan gelmiş) bir canlı hücresinin zaman içinde kademeli evrimiyle oluşmuştur.

tersinim teorisiEvrim on milyonlarca senelik çok uzun süreçlere ihtiyaç duyduğundan birebir gözlemlenemez. Fakat yaşam süreçlerindeki değişimleri gösteren izlerle (fosillerle) kanıtlanabilir. Evrim çok uzun süreçlere ihtiyaç duyduğundan birebir gözlenip sınanamaz. Bu nedenle materyalist bilimin gözlem ve deneylerle sınanma şartına uymaz. Evrim teorisi taraftarları yaşamın gelişim aşamalarını gösteren olguların; canlıların basitten karmaşığa doğru geliştiklerinin açık kanıtları olduğunu, bu nedenle evrimin birebir gözlenip sınanmasına ihtiyaç olmadığını iddia ederlerse de sonuçta; teoriyi çok yakından ilgilendiren, temellerini oluşturan bazı konulardaki kimi soruları yanıtlamaktan aciz kalırlar. Taraftarları için evrim (bütün olumsuz işaretlere rağmen) bilimsel kanıtlarla doğrulanmış bir gerçektir. Bir bakıma evrim bilimin hem annesi, hem de babasıdır. Bu nedenle olguları evrim mantığına uygun yorumlamak gerekir. Bu bilimin gereğidir ve olmazsa olmazlarındandır. Fakat temellerini ilgilendiren konularda pek çok sorulara yanıtlayamayan bir teorinin bilimselliğinin doğrulandığı şüphelidir. Tarafsız bir bilim insanı bunu rahatlıkla fark eder. Gerçekliği konusunda derin, güçlü ve kalın şüphe bulutlarının üzerinde dolaştığı bir teoriyi inkar edilemez gerçek, bilimin annesi, babası kabul etmememiz, tüm bilimsel olguları buna uygun yorumlamaya kalkışmamız mümkün değildir. Böyle bir teoriyi bilimin hem annesi hem babası kabul etmek, bilimsel bulguları buna uygun yorumlamak tek kelime ile putperestlik benzeri koyu bir taassup olur.

Tersinim düzen ve sistemlerde oluşan azalma, yıpranma, de-ğişme, bozulma hastalanma, ihtiyarlama vb gibi negatif kavramların genel ifadesidir. Bu nedenle tersinim evrenseldir. Tersinim etkilerini gözlemlemek için oluştuğu ortamda farklılıklar gerekir. Bu nedenle tersinim yalnız düzen ve sistem sahibi olgularda gözlenir. Farklılık oluşmadığından düzensizlik ve karmaşalarda tersinim gözlenemez. Bir bakıma tersinim gözlendiği olgunun düzen ve sistem sahibi olduğunun açık kanıtı olur. Tersinim etkisi ve çeşitliliği düzen ve sistemlerin ayrıntılılığı, hassaslığı ve kompleksliği ile doğru orantılı olarak artar ya da azalır. Diğer ifade ile düzen ve sistem sahibi olgular ne kadar hassas, ayrıntılı ve kompleks ise tersinime o kadar açıktır. Tersinim etkisi o kadar çok ve güçlü olur. Bu nedenle canlılık gibi basite indirgenemez kompleks yapı-ların bütünsel kurgusu olan olgular son derece güçlü ve çeşitli tersinim etkilerinden korunmak için korunma, savunma ve bağışıklık mekanizmalarıyla donatılmışlardır.

Tersinim teorisi varoluştaki oluşumları üç şekilde inceler.

1)-Rastlantısal oluşumlar.

2)-Şartların oluşumları

3)-Düzen sahibi sistemler.

Rastlantısal oluşumlarda herhangi bir amaç gözetilmeden bir araya gelme söz konusudur. Rastlantıyla amaçsız olarak bir araya gelen olguların içinde şartların oluşumuyla meydan gelenlerle düzen sahibi sistemlerde bulunabilir. Örneğin çeşitli madenlerle bir parça elmasın ve mikro organizmaların bulunduğu herhangi bir kaya kütlesi bir rastlantısal oluşumdur. Buradaki çeşitli madenler (cansızlıktaki kompleks yapılar) bir parça elmas (cansızlıktaki kompleks yapılarla meydana gelen şartların oluşumu) ve mikro organizmalar (canlılıktaki basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusu) her hangi bir amaç gözetmeden meydana gelmişlerdir. Bu nedenle bu kaya kütlesi bir rastlantısal oluşumdur. Düzenli sistemler çok sayıda parçaların aynı amaç için bir araya gelip işlerlik kazandığı olgulara denir. Basite indirgenemez sistemler; sistemleri oluşturan parçalardan birinin olmaması, niteliğinin ya da yerinin değişmesi amaca uygun işlerliğinin bozulması veya durması ile sonuçlanan olgulardır. Örneğin göz bir basite indirgenemez kompleks sistemdir. Basite indirgenemez sistemler amaç için bir araya gelip daha gelişkin ve kompleks yapılar oluşturuyorsa buna basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliği denir. Örneğin gözler, sinir sistemi ve beyin görme amaçlı olarak bir araya gelmiştir. Ve her biri ayrı ayrı basite indirgenemez kompleks sistemlerdir. Görme olayının gerçekleştiği bu olgu bir basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliğidir. Canlı vücutları; bu tür sistemlerin yaşam denen amaç için bir araya geldikleri; daha büyük, daha kompleks, daha ayrıntılı ve hassas olguları oluşturduğu, basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgularıdır. Evrim teorisi mantığı gereği varoluştaki sistemlerin varlığını ısrarla ret ve inkar eder. Onlara göre varoluş ilkellikten (basitlikten) karmaşalığa doğru gitmektedir. Fakat karmaşalıkta (karmaşalık tersinim en güçlü hali olduğundan gözlenebilen bir farklılık oluşmaz) tersinim gözlenemez. Fakat varoluşun her aşamasında tersinim gözlenir. Bu nedenle varoluş bir basite indirgenemez sistemlerin kurgusal bütünselli-ğidir. Bundan en küçük bir şüphe yoktur.

Tersinim teorisi hiçbir doğal kanun ve ilke ile çelişmez. Tersinim teorisinin evrim teorisine göre belirli üstünlükleri var-dır. Tersinim teorisi evrim teorisi gibi uzun süreçlere ihtiyaç duymaz. Tersinim için anlık olaylarla bir kaç on senelik süreçler yeterlidir. Bu nedenle tersinim olayları varoluşun her olgusunda rahatlıkla gözlenip sınanabilir. Tersinim teorisi evrim teorisi gibi canlıların zaman içinde değiştiklerini kabul eder. Fakat bu değişim pozitif gelişme (evrim) yönünde değil negatif (tersinim) yönündedir. Tersinim teorisine göre canlılar gelişme bir yana zaman içinde gerileme eğilimindedir. Bu nedenle canlılar yapılarını korumaya diğer nesillere eksiksiz aktarmaya çalışırlar. Tüm canlılar kendilerine özel yaşam avantajlarına sahiptirler. Kaçınılmaz olarak bu avantajlar zaman içinde önce zayıflar sonra kaybolur. Artık o canlının yaşam sahnesinden çekilme zamanı gelmiştir. İhtiyarlama ve ölüm tersinimin kaçınılmaz ve doğal sonucudur. Kimi canlılar yaşam şartları ve olguları nedeniyle yaşam avantajlarını zamansız zayıflatıp kaybedebilirler. Yaşam avantajlarını zayıflatmak ve kaybetmek eko sistem gereği yaşamdan elenmenin en önemli nedenidir. Bu nedenle güçlünün zayıfları elemine etmesi (doğal seleksiyon) bu yolla daha güçlü canlıların yaşama hakim olması ve zamanla evrimleşmesi yerine; avantajlarını zayıflatma ve kaybetmeyle oluşan, zayıflama sonucu eko sistem gereği yaşam sahnesinden çekilme (doğal elenme) kanıtlarla desteklenen akıl ve mantığın onayladığı açık bir gerçek olur. Tüm canlıların varoluşlarındaki yapılarını korumaya ve diğer nesillere aktarma çabasında oluşları aklın ve bilimin onayladığı en büyük gerçektir.

Kaynak www tersinim.net

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu