Girişimci Üreten Fabrika
Özyeğin Üniversitesi, Girişimcilerin Misyoneri, girişimcilikle ilgili kitap, Girişim Fabrikası, girişimcilik, girişim, Hüsnü Özyeğin, İhsan Elgin
Özyeğin Üniversitesi bünyesinde açılan Girişim Fabrikası‘ndan sonra şimdi de ABD’li Kauffman Vakfı ile önemli bir işbirliğine gidildi.
Fiba Holding’in patronu Hüsnü Özyeğin’in içindeki girişimcilik ateşi sönmek bilmiyor. Pamukbank ve Yapı Kredi’deki genel müdürlük deneyimleri ile kurduğu, Türkiye’nin ilk beş bankasından biri haline getirdiği Finansbank, sonrasında Gima, Endi vs. liste uzar gider. Özyeğin’i milyarderler listesine taşıyan bu şirketlerin temelinde girişimcilik vardır.
Özyeğin bu girişimcilik aşkını yeni nesillere aşılamak için “girişim”lerini sürdürüyor. Özyeğin Üniversitesi bünyesinde açılan Girişim Fabrikası’ndan sonra şimdi de ABD’li Kauffman Vakfı ile önemli bir işbirliğine gidildi.
Hüsnü Özyeğin, ABD’de, yeni şirketlerin kurulmasına önayak olan, ekonomik büyüme, girişimcilikle ilgili araştırmalara fon sağlayan Kauffman Vakfı’nın CEO’su Carl Schramm ile Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda tanışmış. Fırsatı kaçırmamış. Kendisini Türkiye’ye davet eden Özyeğin geçen hafta Schramm ile girişimcileri sevindirecek bir anlaşmaya imza attı.
Anlaşmaya göre Kauffman Vakfı, artık Türkiye’de de nitelikli girişimci sayısının arttırılmasına destek verecek. Vakıf, ayrıca Özyeğin Üniversitesi’nin geçen mart ayında açtığı Girişim Fabrikası modelinin Türkiye’de ve bölgedeki ülkelerde yaygınlaştırılmasına destek vererek bölgedeki refah seviyesinin yükseltilmesine de katkıda bulunacak.
Kauffman Vakfı, ayrıca Özyeğin Üniversitesi’ni ABD’de destek olduğu üniversitelerle de bir araya getirerek bilgi alışverişine aracılık edecek. Bunun yanında işbirliği, Özyeğin Üniversitesi öğrencilerine Kauffman Vakfı’nın Kansas City’de bulunan kampüsünde staj yapma imkânı ve akademisyenlere de kampüsü ziyaret ederek bu alandaki çalışmalarını paylaşma olanağı getiriyor.
The Economist’in “Girişimcilerin Misyoneri” diye tanımladığı ekonomi profesörü Schramm’ın girişimcilikle ilgili sayısız kitabı var. Anlaşmanın imzalandığı gece bir araya geldiğimiz Schramm hükümetlere çağrıda bulundu:
“Girişimcilik yoksullukla savaşmak için en güçlü ve etkili silahtır. Ekonomik kalkınma, yeni iş yaratma hızının arttırılmasıyla sağlanabilir. Bunun için ülkedeki girişimciliğin teşvik edilmesi ve girişimci sayısının arttırılması gerekiyor. Hükümetler büyük şirketler yerine yeni teknolojilere ve yeni girişimci şirketlere yatırım yapmalı. Hükümetin yanı sıra, bu konudaki en büyük oyunculardan birinin araştırma yapan üniversiteler olduğuna inanıyoruz.” Özyeğin ise durgunluğu aşmanın reçetesini verdi:“Ekonomik krizden sonra girişimcilik daha da önem kazandı; durgunlukla mücadelede dünya ekonomilerinin daha fazla girişimciye ihtiyacı var.”
Demirbank’la kaybettiği koleksiyonu topluyor
ABD’nin prestijli sanat galerisi Artnews araştırmaları efsane Demirbank’ın patronu Halit Cıngıllıoğlu’nu yine gündeme taşıdı. Dün gazetelerde de yer alan habere göre Halit Cıngıllıoğlu 22 ülkede yapılan araştırmaya göre en aktif 200 koleksiyoncu içinde 4. sırada yer alıyor. Bu, bana yıllar önce Serpil Yılmaz’ın Milliyet gazetesinde yayınlanan bir yazısını hatırlattı. Serpil el koyulduktan sonra Demirbank’tan çıkan pek çok eserin TMSF tarafından diğer fon bankalarına aktarıldığı sonra da müzayedelerde satışa çıkarıldığını yazmıştı. Arşivden o yazıyı buldum. Satışa çıkanlar arasında Süleyman Seyyid, Halil Paşa, Hüseyin Zekâi Paşa, İbrahim Çallı, Namık İsmail, Nazmi Ziya, Halil Dikmen, Fikret Mualla, Sabri Berkel, Orhan Peker, Ercüment Kalmık, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Burhan Doğançay, Adnan Çoker, Kezban Arca Batıbeki, Mehmet Güleryüz, Bedri Baykam ve Antonine Ignace gibi Avrupalı ünlü ressamlar Germain Fabius Brest, Fausto Zonaro, Salvatore Valerie, Albert Mille, Amadeo Preziosi, Alfred August Bachman, Henri Delavallee, Franz Mayer’e ait eserler de yer alıyordu. Uzun lafın kısası Cıngıllıoğlu ve ailesinin bu merakı uzun yıllara dayanıyor.
Bu fabrika girişimci üretiyor
Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası’nın başına bir akademisyen yerine bir girişimcinin geçmesinin daha doğru olacağı düşünülmüş. Araştırmalar sonucunda İhsan Elgin’in bu iş için uygun isim olduğuna karar verilmiş. İhsan Elgin sulama sistemlerinin otomasyonuna yönelik önemli bir projeye imza atmış. Kurduğu şirketi İsraillilere satan Elgin şimdi üniversite bünyesindeki Girişim Fabrikası’nın direktörü olarak yeni girişimcilere yol gösteriyor. Bir proje nasıl hayata geçirilir, melek yatırımcı nasıl bulunur, kredi, hibe nasıl alınır?… Bunlar Elgin’in en iyi bildiği konular. Girişim Fabrikası, faaliyetine birer kişiden oluşan 2 girişim ile başlamış, Ağustos ayı sonuna kadar (6 ayda) toplamda yaklaşık 250 adet iş fikri başvurusu almış.
Girişim Fabrikası’ndaki dört ürün
1- Neoses: Metin bağımsız ses işleme, ses tanıma ve sesli yanıt sistemleri teknolojileri ile uğraşan bir akademisyenin ortaya satılabilir bir ürün çıkarması sağlanmış. Ürün müşteriler ile buluşturulmuş.
2- Giysicini: Kullanıcıların dijital gardırobunu oluşturmayı hedefleyen Yıldız Teknik Üniversitesi girişimcileri Fabrika’ya alınmış. Çeşitli tekstil markaları ile işbirliği sağlanmış. Girişimciler Amerika’dan yatırım şirketi ile buluşturulmuş.
3- Antropi: Eğitimde akıllı tahta ile interaktif öğrenimin en verimli platformunu sunma hedefi olan İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi büyük bir elektronik firmasının yönetimi ile buluşturulmuş. 200 bin liralık sermayeye destek sağlanmış.
4- Bonusbox: KOBİ’lerin mobil lokasyon bazlı kampanya yapmalarına imkânı veren platform üreten girişimcilere zincir mağazalarla işbirliği toplantıları ayarlanmış.
Sefer Levent / Radikal