Türkiye’de yaşanan sürecin anlamı
Türkiye’de yaşanan sürecin anlamı
Gazetelere yansıyan ifadelerine bakılırsa ‘şike’ ithamına mâruz kalanlar başlarına geleni anlamakta zorlanıyorlar. Kamuoyunun önem verdiği ‘Ergenekon’ ve ‘Balyoz’ türü davaların sanıklarının bazısı da öyle… En belirgin yanılsama PKK ve onunla birlikte hareket edenlerde görülüyor…
Oysa karanlık ve yasalara aykırı eylemlerde bulunanların, haklarında henüz işlem yapılmamış olsa da, her an tetikte olmaları gereken bir süreçten geçiyor ülkemiz…
Temizlik sürecinden… Buna, bir yönüyle, Türkiye’nin gerçek demokrasiyi arayış süreci de denilebilir…
Demokrasilerde seçilmişlerin üstünlüğü temel esastır; bizde ise egemenliğin kullanımının bazı kurumlarla paylaştırılması ve “Cumhuriyet’i koruma” görevinin münhasıran askerlere bırakılması yüzünden bu esas havada kalıyordu. Demokrasi olma iddialı fakat demokrasiden hayli uzak bir sistemle yönetildik uzun yıllar boyu…
Kendilerince her ihtiyaç ortaya çıktığında askerin devreye girip anayasayı rafa kaldırdığı ve sistemi yeniden eski yörüngesine oturttuğu bir ülkeydi Türkiye… Halkın büyük desteğini alan politikacılardan bazısı misyonunu anladı ve ülkeyle insanlarına kısmi de olsa özgürlük yaşattı; ülkenin sistemi darbeyle yeniden eski rayına oturtuluncaya kadar…
Darbe dönemleri istisna değildi Türkiye’de; istisnai olan, çok nadir demokratik ortamlardı.
Çok partili sisteme geçildiği günden bu yana hiçbir siyasi iktidarın üçüncü dönemini tamamlayamaması bu yüzdendir. Üçüncü dönemi tamamlandığında, Ak Parti, ülkeye bu alanda bir ilki yaşatmış olacak…
Başlarına geleni anlamakta zorlananlar, bu yeni dönemin en önemli özelliğinin, ‘halktan başka bir tek-seçici’ ve onun seçtiklerinden başka bir ‘siyasi güç’ tanımamak olduğunu fark edemeyenlerdir. Hangi alanda olursa olsun, kural-dışı davranışlara bulaştığı halde bu durumu doğal ve hak addedenler bir gün gelip duvara tosluyorlar. Henüz toslamamış olanlar da toslayacaktır.
‘Temizlik’ ile kast ettiğim de bu işte: Kural-dışı davranışlara ve siyasi sistem içinde yer almayanların siyaseti etkilemelerine izin yok; izinsiz buna kalkışanlara da göz yummak yok…
Yeni ülke gerçeği bu ve bu gelişmeyi doğru değerlendiren yabancılar arasından, kendi istihbarat birimlerinin ‘operasyonu’ olan tezgâhları, sanki ‘temizleme’ faaliyetiymiş gibi, gündeme taşıyanlar çıkabiliyor. Bizde kolayına kaçmaya alışmış, kural-dışılıkları yanlarına hep kâr kalmış kişiler, kurumlar, örgütler ne olup bittiğini anlayamazken hem de…
Futbol alanı böyle… Asker-sivil ilişkileri böyle… Medya böyle… İş dünyası böyle… Siyaset hayatı böyle… Hatta yargı böyle…
Herkes halktan veya anayasa ile yasalardan almadığı gücü kullanamaz hale gelinceye ve kendisi için çizilmiş hukuki alanın dışına taşamayacağını idrak edinceye kadar ‘temizlik’ devam edecektir…
Zor geçebilir bu süreç; ancak erken anlaşılır ve uyum sağlanırsa, kurallı her ortamda olduğu gibi, herkes ve özellikle ülkemiz için yararlı olacaktır.
İngiltere’den ABD’ye oradan Avustralya’ya sıçrayan Murdoch skandalı, bunun, ‘evrensel’ boyutu olduğunu da hatırlatıyor olmalı.
Umarım, kısa zamanda anlaşılır bu gerçek…
Fehmi Koru
