Aydınlı Grup, Pierre Cardin lisansını dünyaya verecek

Aydınlı Grup, dünyaca ünlü moda markası Pierre Cardin global lisans temsilciliğini yürütme hakkına sahip oldu. Aydınlı bundan böyle dünyanın her yerinde Pierre Cardin lisansı verebilecek.

Basın toplantısında Aydınlı Grup Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Said Kavurmacı, Mösyö Pierre Cardin’in kendilerine dinamizmi ifade ettiğini, kendileri için Pierre Cardin’in dünyada marka olma noktasında çok önemli bir ikon olduğunu kaydetti.

Kavurmacı, Aydınlı Grup olarak, 2011 yılında 400 milyon liralık bir ciro hedefi koyduklarını dile getirerek, bunun da önceki yıla göre yüzde 27-28’lik bir büyümeye tekabül ettiğini belirtti.

Türkiye’de 1993 yılından beri Pierre Cardin markasını temsil ettiklerini, bu temsilciliğin Türkiye ile birlikte yedi ülkede devam ettiğini anlatan Kavurmacı, Aydınlı Grup olarak ortaya koydukları bu yıla ilişkin 400 milyon liralık ciro hedefinin yüzde 35’inin Pierre Cardin markasına ait olduğunu söyledi.

Kavurmacı, yine bu yıla ilişkin 33 milyar dolarlık ihracat hedeflerinin yüzde 30’unun Pierre Cardin’e ait olduğunu ifade ederek, 2011 yılı sonunda da Pierre Cardin mağaza sayılarını yurt içinde 58’e, yurt dışında da 24’e çıkartarak toplam 82 mağaza ile dünyada önemli bir mağaza organizasyonuna ulaşan bir marka olmayı hedeflediklerini belirtti.

Lisansörlerinin 2010 yılı cirolarının 300 milyon lirayı bulan ciroları olduğunu dile getiren Kavurmacı, 2011 yılında da yine lisansörlerinin büyüme hedefinin Pierre Cardin markası ile yüzde 30 olduğunu bildirdi.

Kavurmacı, bundan böyle dünyanın her yerinde Pierre Cardin lisansı vereceklerini belirterek, ”Örneğin X ülkesindeki bir firma, Y ürün grubu için lisans almak istediğinde bizimle görüşebilecek. Mösyö Pierre Cardin’in onayına sunmak üzere her türlü coğrafyada lisansörlük görüşmesi yapabileceğiz. Bu, dünyada bir ilk. Aydınlı dışında Pierre Cardin lisansı verme yetkisine sahip başka bir grup yok” dedi.

Aydınlı Grup olarak Türkiye dahil 7 ülkede Pierre Cardin’in ana lisansörlüğünü üstlendiklerini dile getiren Kavurmacı, ”Pierre Cardin, lisanslama alanında dünyadaki ilk ve öncü moda markası. Biz de Pierre Cardin’le Türkiye’nin en büyük lisans organizasyonunu yürütüyoruz. Aydınlı ve Pierre Cardin markası arasındaki bu işbirliği ve lisanslama çalışmaları, farklı bir ekosistemi de beraberinde getirdi. Kurduğumuz bu özel ekosistemi uygulayan başka bir firma daha yok” diye konuştu.

Pierre Cardin kalitesini kırtasiyeden mobilyaya, halıdan ev tekstiline, ayakkabıdan eşarba 18 yıldır 30’a yakın iş kolunda tüketicilerle buluşturduklarını söyleyen Kavurmacı, şimdi de alt lisansörlerini ürün gruplarına özel konsept mağazalara taşıdıklarını, lisansörlere ”Pierre Cardin Shoes and Bags”, ”Pierre Cardin Socks and Underwear”, ”Pierre Cardin Wedding and Evening” ve ”Pierre Cardin Mobilia” grupları altında topladıklarını anlattı.

Kavurmacı, şimdiden 19 mağaza açtıklarını, 2020 yılına kadar 100 konsept mağazaya ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, mağaza başına 250 bin dolarla toplam 25 milyon dolarlık bir yatırımın söz konusu olacağını bildirdi.

PİERRE CARDİN’İN SATIN ALINMASI…

Mösyö Pierre Cardin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, markanın değerinin bir milyar avro olduğunu, bu değeri verecek ve bu markanın uzun yıllar sürmesini sağlayacak bir firmaya da bu markayı satmak  istediğini aktaran Kavurmacı, 5 yıl önce markanın değerinin 1 milyar dolar olduğunu, 5 yılda markanın değerinin 1 milyar avroya çıktığını anlattı.

Ahmet Said Kavurmacı, sözlerini şöyle sürdürdü;

”İnşallah, Allah nasip eder bir kaç yıl sonra bu marka nasıl ülkemizde bir kısım dünya markaları Türk firmalarımızın eline geçiyorsa, bu markayı da inşallah bir Türk firması olarak bizler Türkiye’de satın alacak bir konsorsiyumu oluşturabiliriz, bu değeri elde edebiliriz ki, Avrupa’da bugün resesyona baktığımızda değerli markalar temsil edecek nesilleri bulamadıklarından dolayı kendi marka değerlerini ortaya koyacak finansal performansları sergileyemiyorlar.

Bu bizim Türkiye açısından, katma değerli ürün ve marka üretmek bugün en değerli iş. Üretilmiş, katma değeri olan herkesin kabul ettiği markalara sahip olmak ve buna sahip olmak noktasında gayret göstermek için bizim bu yaptığımız çalışmalar örnek olacaktır. bir çok satın alamaya da şahit olmamızın önünde hiç bir engel yok. Ümit ederim hem kendi sektörümüzde hem de diğer farklı sektörlerde artık bir kısım dünya markalarının sahiplerinin Türk girişimciler olduğu bir aktivitenin içerisine çok fazla vakit geçirmeden girmiş oluruz.”

Pierre Cardin ürünlerinin yüzde 90-95’inin Türkiye’de üretildiğine değinen Kavurmacı, yaptıkları anlaşmanın üretim ve satış lisans organizasyonu olduğunu, üretim lisansını elde etmenin Türkiye’nin hem iş gücüne katkıda bulunacağını, katma değerinin de Türkiye’de kalacağı bir organizasyonu Türkiye’ye kazandırdıklarını dile getirdi.

Bu anlamada da Türkiye’nin cari açığına olumlu bir şekilde destek olmalarından dolayı çok büyük mutluluk duyduklarını aktaran Kavurmacı, Pierre Cardin’in alt lisansörlük sistemiyle yaklaşık 500 kişiye doğrudan, 5 bin kişiye de dolaylı istihdam sağladıklarını vurguladı.

ÇİKOLATA, KOZMETİK, MÜCEVHERAT, BİSİKLETE

Kavurmacı, ”Şimdi de kadın hazır giyim, aydınlatma ve dekorasyon ürünleri, zücaciye, mücevherat, çikolata, düğün davet organizasyonu, kozmetik ve parfümeri, seramik, vitrifiye, armatür, bisiklet ürün gruplarında Pierre Cardin lisansı vermeyi planlıyoruz. Ayrıca Pierre Cardin tarafından iç dekorasyonu yapılmış olan yat, otomobil, uçak gibi butik tasarımsal çalışmaları da yapmak istiyoruz. Bu konuda herhangi bir sınırımız yok. Aydınlı olarak amacımız bu aileyi genişletmek, konusunda uzman firmaları tek çatı altında buluşturup markalı mağazacılığa yeni yatırımlar yapılmasının ve katma değerli ürüne geçişin önünü açmak” diye konuştu.

Dünyada Pierre Cardin’in lisans operasyonunun İtalya ile Fransa’da bulunan iki ayrı ofisten idare edildiğini, bu iki organizasyonun dışında dünyada herhangi bir ürün grubunda markayı lisanslama ile ilgili herhangi bir yetkinin bugüne kadar verilmediğini dile getiren Kavurmacı, kendilerinin bir yıl önce bu konuda görüşmelere başladıklarını, lisanslamadaki başarılarının Pierre Cardin’in de ilgisini çektiğini anlattı.

Kavurmacı, bir yıl önce başladıkları bu görüşmelerin geçen ay neticelendiğini bildirerek, Pierre Cardin’le bu yaptıkları anlaşma ile iki tane global ofisin dışında tek yetkili firma olduklarını, başka dünyada kendi konumlarına yükselen başka bir lisansörün olmadığını belirtti.

Bu durumun Türk firmalarına ve Türk insanına olan güvenin göstergesi olduğuna değinen Kavurmacı, ”Zira bugüne kadar ülkemiz ‘Made in Turkey’ denildiğinde, ‘Made in China’dan çok fazla farkı olmayan, imitasyon noktasında eşdeğer manası olan bir konumdaydı, bundan belki 10 yıl öncesine kadar… Bugün Avrupa’da dolaştığımız zaman dünya markalarının yanında ‘Made in Turkey’ etiketini görüyoruz. Artık organizasyon ve iş kabiliyeti olarak da Türk insanı ve Türk girişimcisi ‘Made in Turkey’ etiketinin gelmiş olduğu konumunda üzerinde bir güvene çıkmış durumda… Bunu ülkemiz nezdinde temsil edebilme kabiliyetini elde ettiğimiz için büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

”2 YIL İÇİNDE HALKA ARZ GÜNDEMİMİZDE YOK”

Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kavurmacı, ”halka arz”  konusunda iki yıl içinde böyle bir düşünceleri olmadığını bildirdi.

Bir başka soru üzerine de Kavurmacı, bu lisansörlükte hedeflerinin gelecek 10 yılda toplam 1 milyar dolarlık ciroya sahip olacak lisans çalışmasını neticelendirmek olduğunu söyledi.

Bir gazetecinin ”Pierre Cardin’in tek global lisansörüsünüz. Pierre Cardin’i de almak istiyorsunuz marka olarak. Başkası alırsa üzülür müsünüz?” sorusuna Kavurmacı, ”Bir Türk firması alırsa seviniriz, dünya markası alırsa üzülürüz. Ama Türk firması alacaksa da onun biz olmamız için Pierre Cardin bize teklif vereceği için, ümit ederim o gün geldiğinde bu markayı bir Türk firması temsil eder. Biz de bu markanın tüm dünya hakkını satın alacak organizasyonu yaparız” karşılığını verdi.

AA