2020 Altın Tahminleri – Altın Yükselirmi
2020 altın, gram altın ve ons yorumları
2019 yılında yüzde 20’ye varan yükselişle ons bazında 1.500 doların üzerine, gram bazında ise yüzde 35 yükselişle 290 TL’ye ulaşan altın, 2020’de de herkesin radarında olacak gibi görünüyor, özellikle geçen hafta ABD ve Iran arasında yaşanan jeopolitik krizle bu durum bir kez daha test edildi. Güvenli liman olarak görülen altına ilişkin beklenti çıtası iyice yükseldi. Altın uzmanlarına göreyse kısa vadede kar realizasyonu satışları gelse bile ons bazında altının 2020’de 1.600 hatta bazı uzmanlara göre 1.800 dolarlar seviyesine yükselmesi çok da sürpriz olmayacak. Aynı dönem için gram altın tahminleri ise 320-350 TL aralığında yoğunlaşıyor.
NEDEN ALTIN?
Uzmanların ortak görüşü, global bazda gerek jeopolitik, gerekse ekonomik belirsizliklerin yoğun yaşanacağı 2020’de altın tüm portföylerde mutlaka yer almalı. Şayet döviz bazlı bir portföyünüz varsa ons, TL bazlı portföyünüz varsa gram altına yatırım öneriliyor. Ancak hemen söyleyelim, 2020’de de gram altın yatırımcısına daha fazla kazandıracak potansiyele sahip gibi görünüyor.
Altında yükseliş beklentisinin temel nedeni ise 2020’nin de tıpkı 2019’da olduğu gibi dünyada benzer sorunların yine gündemin ilk sırasını işgal edeceği bir yıl olması. Özellikle ABD-lran gerginliği, Çin ile ABD arasında süre gelen ticaret savaşları, başta Fed olmak üzere merkez bankalarının faiz kararları, Ortadoğu’daki gerginlikler, küresel reses-yonlarla ilgili kaygılar bu yıl da sürecek gibi görünüyor. İşte tüm bu politik ve ekonomik gerginlikler tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da altını güçlü kılacak. Ancak sizi uyaralım; bu yıl geçen yılın aksine ciddi dalgalanmalar yaşanabilir.
Bu yüzden uzmanlar, altına yatırım yaparken, fiyat hareketlerine çok dikkat edilmesi gerektiği görüşünde. Altını alacağınız veya satacağınız dönemdeki kurun seviyesi sizin getirinizi de doğrudan ilgilendiriyor. “Hangi seviyeden alalım, hangi seviyeden satalım” diye sorduğumuz altın uzmanlarına göre, altının onsu 1.500-1.480 dolar seviyelerinde alım, 1.580-1.600 dolar seviyesinde ise satış düşünülebilir. Gram altında ise 300 dolar ana destek olarak gösteriliyor. Bu yüzden 250-275 TL alım, 315-350 TL ise satış için uygun seviyeler olarak telaffuz ediliyor.
Dünyada veya ülkemizde beklenmedik bir şok gelişme yaşanmazsa; örneğin dünyada ticaret savaşlarının derinleşmesi, diğer ülkelere de yayılması, sıcak savaş riski gibi gelişmeler olursa altının onsu 1.650-1.700 dolarlara tırmanabilir görüşü hakim. Türkiye’de ise hem onstaki tırmanış, hem de kurlarda enflasyonun üzerinde artışlar söz konusu olursa üstteki verdiğimiz seviyeler kırılabilir tahminleri yapılıyor. Bu durumda ilk seviye 380- 400 TL’ler civarını gösteriyor.
Altın fiyatlarının beş yıllık seyri
PORTFÖYÜNÜZDE MUTLAKA OLSUN
İşte tüm bu beklentiler yüzünden bugün en konservatif düşünen portföy yöneticilerine göre, 2020’de altının portföylerdeki ağırlığı yüzde 10 olmalı. Altında daha hızlı bir yükseliş bekleyenlerin görüşü ise yüzde 30, hatta 50’lere kadar yükseliyor. Hemen ufak bir hatırlatma yapalım; uzun yıllar altın denince hepimizin ilk akima gelen gram altın veya Cumhuriyet altını artık tek alternatifiniz değil. Son yıllarda altına dayalı çok sayıda ürün çıktı. Özellikle altın tahviller, altına dayalı kira sertifikası veya portföyünün en az yüzde 80’ini altında tutması zorunlu olan altın fonlar da yatırımcılar için çok cazip getiri imkanı sunuyor.
QNB FİNANSPORTFÖY
“YÜKSELİŞ SÜREBİLİR”
QNB Finansportföy Genel Müdürü Egemen Erden’e göre, 2019’da yüzde 18.7 yükselişle yılı 1.517 ons/dolar seviyesinden tamamlayan altında bu yıl da yükseliş sürebilir. 2020’de altın fiyatlarını destekleyen ortamın devam etmesini öngördüklerini söyleyen Erden, kısa vade beklentilerini ise şöyle sıralıyor:
“Altın, yatırım tercihleri açısından ilk akla gelen güvenli bir limandır. Bunun 2019’da global merkez bankalarının özellikle Amerika Merkez Bankası’nın (FED) bilanço büyütmeye devam etmesi, yani genişlemeci politikaların piyasalarda etkin olması altın fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi. Bu kapsamda 2020’de de altın fiyatlarını destekleyen ortamın devam etmesini öngörüyoruz. Bir yandan da bol likidite ortamının ve merkez bankalarının genişlemeci politikalarının devamını bekliyoruz. ABD ile özellikle İran ve diğer devletler arasında artan politik gerginlikler de bu görüşümüzü destekliyor. 2019’a damga vuran ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları da yine altını pozitif etkileyen ve 2020 ve sonrasında devam etmesini beklediğimiz etkenler arasında. Buna ek olarak ABD’de 2020’deki başkanlık seçimi de volatiliteyi artırması muhtemel olan gelişmeler arasında sayılabilir.”
Erden, bu sebeplerden dolayı, yatırımcıların portföylerinin belli bir yüzdesinin altında olması gerektiğini düşünüyor. 2020’de ılımlı bir büyüme sergilemesi beklenen Türkiye ekonomisinin, global merkez bankalarının genişleyici adımlarından faydalanmaya devam edeceği tahmininde bulunan Erden, “Düşen faiz ortamında getiri arayan yatırımcıların daha riskli varlıklara yönelmesine karşılık, portföylerinin belli bir kısmını da riskten bir miktar korunma amaçlı altına ayırmalarının uygun olabileceği görüşündeyiz” diyor.
GEDİK PORTFÖY
“1.800 DOLARI GÖREBİLİRİZ”
“Gedik Portföy Genel Müdürü Halim Çun’a göre, 2020 tüm varlık sınıflarında oldukça dalgalı ve sürprizlerle dolu geçecek. Yılın – daha ilk günlerinde Trump’ın emri ile Irak’a yapılan hava saldırısı ise bunun ilk örneği oldu. Bu nedenle 2020’de altının portföylerde hedge amacıyla bir miktar bulunması gerektiğinin altını çizen Çun, 2019 ve 2020’ye ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor:
“Geçen yıl 2010’dan beri en verimli yılını yaşayan ons altın, yılbaşında oluşan panik ortamında yedi yılın zirvesi olan 1.583 doları görürken 2020 için de dikkat çekmeye devam ediyor. Geçen yılın gündemini yoğun şekilde işgal eden ABD-Çin ticaret savaşından sonra aniden oluşan ABD-Iran karşıtlığı ile oluşan Ortadoğu gerginliği doğal olarak ‘güvenli liman’ arayışı ile altını ilk adres olarak göstermekte. Ancak, altını destekleyen temel faktörler sadece bunlar değil. Küresel ekonomik büyümenin bu yıl da ciddi sorun olarak devam edeceği ve faiz oranlarının düşük düzeylerde kalacağı ve ABD Doları’nda görülmekte olan zayıflama belirtileri altını destekleyen bir ortam yaratıyor. Bunlara ek olarak, başta Çin ve Rusya merkez bankalarının dolardan kaçarak rezervlerini çeşitlendirme amacıyla küresel altın arzının yüzde 25’ini emmesi, altın için avantajlı bir durum yaratıyor. Bunlara ek olarak ABD ambargosu altındaki çok sayıda ülkenin uluslararası ticarette ABD Doları’na seçenek aradığı ortamda yine en uygun araç olarak altın ortaya çıkıyor.”
Ons altının önümüzdeki 12 aylık dönemde 1.800 doları görmesinin bizi şaşırtmaması gerektiğini söyleyen Çun, portföylerde mutlaka bir miktar altın olması gerektiğini belirtip, “Döviz bazlı portföylerde hedge amaçlı olarak ons altın taşınması yararlı olacaktır. Burada belli düzeylerde trade edilse de döviz pozisyonlarının yüzde 25-50’si kadar ons altın pozisyonu VIOP piyasasında alınabilir. TL bazlı portföylerde, portföyü riskten ve dalgalanmalardan korumak amacıyla yüzde 20-25 gram altın pozisyonu alınabilir. Burada yine VIOP piyasasından yararlanılabileceği gibi, altın fonları ve BYF’leri de kullanılabilir” diyor.
MÜKAFAT PORTFÖY
“TL ENFLASYON KADAR DEĞER KAYBEDER”
Mükafat Portföy Genel Müdürü Kağan Candan, ticaret savaşları şiddetini yitirecek mi diye düşünülen günlerde Ortadoğu’da tırmanan ABD-Iran geriliminin ons altında yukarı yönlü sert harekete neden olduğu görüşünde. Jeopolitik tansiyonun tam olarak ne kadar süreceğini kestirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Candan, “Ancak 2020 boyunca dalgalanmanın devam edeceğini düşünmek doğru olacaktır. Global makroekonomik gelişmeler ışığında biz bu yıl ons altının yatay ve geniş bir bantta hareket edeceğini düşünüyoruz. Kanalın alt tarafında 2019’un yükselen trendinden gelen 1.450-1.480 dolar seviyeleri, üst tarafta ise 1.620-1.650 dolar seviyeleri var” diyor. Gram altında ise onsun seyri ve doların TL karşısındaki hareketinin fiyat üzerinde belirleyici olacağını hatırlatan Candan, şu değerlendirmede bulundu:
“Merkez Bankası’nm para politikası duruşunu göz önüne aldığımızda, TL’de dönemsel dalgalanmalar yaşanmakla birlikte, yılın bütününde yıllık enflasyon rakamı civarında bir değer kaybı göreceğimizi düşünüyoruz. Buradan hareketle, TL cinsi gram altın fiyatlarının da ortalama olarak enflasyon kadar artması beklenebilir. Yatırım veya riskten korunma amacıyla alıyorsanız, alım zamanlaması için bugünlerdeki gibi beklenmeyen sıcak gelişmelerin bir miktar durulmasını beklemek fayda getirecektir.”
Candan, portföy riskini dengelemek amacıyla yatırımcıların portföylerine yüzde 30 civarında altın alabileceğini söylüyor. Ancak Candan’a göre altına yatırımı düşünenler yatırım ve emeklilik fonları ile altına dayalı tahvil ve kira sertifikalarının dönemsel ödemelerinden faydalanmalı.
TEB PORTFÖY
“1.470 ONS/DOLAR ALIM FIRSATI”
TEB Portföy Yönetimi Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Yağız Oral, altın fiyatlarının genelde ABD Merkez Bankası FED’in faiz indirimine gittiği veya bilanço genişlemesi yaptığı dönemlerde yükseliş eğiliminde olduğu görüşünde. Önümüzdeki sene için FED faiz beklentilerine bakıldığında 25 ile 50 baz puan civarlarında yılın tamamında faiz indirimi beklentilerinin olduğuna dikkat çeken Oral, altının yükselme trendine 2020’de de devam etmesinin olası olduğu görüşünde. Altının bu yıl 1.600 dolar/ons seviyesini yakalamasının olası gözüktüğünü ifade eden Oral, altın fiyat hareketine ilişkin şu tahminde bulunuyor:
“Altında 1.470 dolar seviyesine yapılan geri çekilmeler alım için fırsat olabilir. Gram altın fiyatının ise ons altından tek farkı dolar/TL kuru ile çarpılması. Diğer bir değişle kur hareketini de direkt olarak yansıtıyor. 2020 içerisinde kurdaki yükseliş beklentilerimizde reel bazda bir değer kaybı beklentimiz bulunmuyor. Ancak faiz farkı kadar (dolar vs TL) bir yükseliş olması normal karşılanabilir. Bu da yaklaşık olarak yüzde 10 civarında yukarıda bir kur beklentisine tekabül ediyor, ilave olarak altının da ons olarak küçük bir yükseliş yapmasının olası olduğunu düşünecek olursak, gram altında yükselişin 2020’de de devam etmesi olası gibi gözüküyor.”
Altım bir dengelenme aracı olarak gören Oral, bu nedenle tüm yatırımcüarm portföylerinin yüzde 5’i de olsa altmda değerlendirmeleri gerektiği görüşünde. Fiziki altının saklama maliyeti ve riski yüzünden son birkaç yıldır altın fonlarına olan talepte ciddi artış yaşandığmı hatırlatan Oral, “Altın fonları genelde yüzde 100 altın taşıyor. Fonlarda altın tahvilleri ve kira sertifikalarına da yer verilebiliyor. Hem sermaye piyasalarının derinleşmesi açısından, hem de yatırımcıların güvenle yatırım yapabilmesi açısından altın yatırımlarını fonlara yapmalarmı tavsiye ediyoruz” diyor.
ATA YATIRIM
“YÜZDE 15-20 ALTIN OLMALI”
Ata Yatırım Direktörü Cem Tözge’ye göre, son yaşanan global jeopolitik gelişmeler sonrası altın tekrardan en fazla konuşulan ve portföylerde yer alması düşünülen varlık sınıflarından biri oldu. 2019’da yeniden yıldızı parlayan altının 2020’de düşük faiz ortamının devamı ve merkez bankalarının gevşek politikalara devam edeceği yönündeki beklentilerle ön plana çıktığını hatırlatan Tözge, “Son olarak yaşanmakta olan Îran-ABD krizi sonrası 1.582 dolara kadar sıçrama gerçekleştiren ons altın tekrar 1.500-1.600 dolar bandına oturmuş olabilir” diyor. Tözge’ye göre, altın fiyatlarındaki yükselişin devamının önündeki en büyük engeller, ABD-Çin ticaret görüşmelerinde anlaşmalar üe ilgili olumlu haber akışının devamı, Brexit’in belirsizliğin azalıyor olması ve son olarak yıl içinde tekrardan yüzde 2’ler üzerine tırmanmaya aday ABD tahvil faizleri. Gram altmda yükselişin ons altına paralel devam edebileceği saptamasında da bulunan Tözge, “2020’de düşük faiz ortamından dolayı TL’de belirgin bir değer kazancı ihtimali görüyoruz. Buna bağlı olarak kurda olası kırılganlıklardan gram altın olumlu etkilenebilir” diyor.
Buna bağlı olarak 2020 için portföylerde yüzde 15-20 altın varlık sınıfının tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Tözge’ye göre, yatırımcılar bu dönemde altına yatırım yapan yatırım fonlarını, foreks platformlarından ons altın ve BIST vadeli piyasadan gram ve ons altın future kontratları alım satımı tercih edebilirler.
AK YATIRIM
“YILIN İLK YARISI DÜŞÜŞ”
Ak Yatırım Araştırma Müdürü Özgür Hatipoğlu’na göre, ons altın fiyatlarını etkileyen temel faktörlerin başında özellikle büyük ekonomilerdeki faiz seviyesi geliyor. Örneğin ABD’de 2020’de enflasyonun yukarı yönlü kıpırdanmaya başlayacağı ama bunun faizleri yükseltmeye yetmeyeceği görüşünün hakim olduğunu hatırlatan Hatipoğlu, şu tespitte bulunuyor:
“Bu tür bir ortam geçmişten beri enflasyona karşı korunma enstrümanı olarak kullanılan altının düşük faiz ortamı ve hareketlenen enflasyonun varlığında, özellikle yılın ikinci yarısı itibarı ile yukarı yünlü güçlü performans göstereceği yönünde. Jeopolitik gelişmelerin altın fiyatında kalıcı etkisi olduğunu düşünmüyoruz ancak kısa süreli işlem imkanı vereceği muhakkak. Bu anlamda sene içinde 1.400/1.420 bölgesine gerilemesi halinde yeni alımlar için daha cazip hale geleceğini düşünüyoruz. ABD-Iran gerginliğinin artması halinde ise 1.650/1.700 dolar bandına kadar yükselme şansı var. Ancak seçim senesinde bu senaryoyu düşük olasılık dahilinde görüyoruz.”
Gram altın tarafında ise fiyatlamanın bir ayağının ons altın, diğerinin ise dolar/TL olduğunu hatırlatan Hatipoğlu, “Dolar/TL tarafında kur oldukça dar bir bantta hareket ediyor. Bu nedenle gram altın fiyatlarında bir miktar kar satışının geleceğini düşünüyoruz. Ancak yılın ikinci yarısında gerçekleşmesini beklediğimiz dinamiklerin hayat bulması halinde gram altında tekrar yükseliş olması kaçınılmaz gözüküyor. Bu enstrümanda ilk etapta alım-larm yapılacağı seviyenin 275/265 TL bandı olabileceğini değerlendiriyoruz. Geri çekilmenin devam etmesi halinde ise 250 TL’ye kadar piyasanın alıcı olacağına inanıyoruz.”
Hatipoğlu’na göre, bu beklentiler doğrultusunda yılın ilk yarısında portföylerde altının ağırlığı yüzde 15’e, ikinci yarısında ise 25-30’a çıkarılabilir.
ÜNLÜ & CO
“1.700 – 1.800 DOLAR DENENEBİLİR”
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Direktörü Erol Danış, yıl içinde mevcut risklerin artması durumunda altının ons fiyatının 1.700-1.800 dolar seviyelerine hareket edeceği görüşünde. Aşağıda ise 1.400 doların altında kalıcı bir rakam görmemizin çok kolay olmayabileceğini ifade eden Danış, beklentilerinin nedenlerini şöyle özetliyor:
“2020’ye başlarken artan ABD-Iran geriliminin işaret ettiği gibi bu yü özellikle jeopolitik riskler altın fiyatlarının performansında en belir-leyici konu başlıklarından birisi olacak gibi gözüküyor. Ayrıca önde gelen mer-kez bankalarının para politikalarında gevşeme adımı atmaya ne ölçüde devam edeceklerine yönelik beklentiler, korumacı dış ticaret politikalarının seyri ve Brexit gibi konu başlıkları da önümüzdeki süreçte altın fiyatlarına yön vermeye devam edecek. Diğer yandan, bu yıl yapılacak ABD başkanlık seçimi de altın fiyatlarında volatilite yaratabilir.”
Danış da portföylerde mutlaka altın bulundurulması gerektiği görüşünde. Ancak altma verilen ağırlığın portföyün yüzde 5-10’unu geçmemesi gerektiği uyarısında bulunan Danış, işlem maliyeti ve likidite özellikleri düşünüldüğünde gram altının daha avantajlı olduğu görüşünde.
GLOBAL MENKUL DEĞERLER
“YATIRIM FONU ALINMALI”
Global Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Filiz Özcan, ABD-Iran arasında yükselen tansiyonun altın fiyatlarında belki de yıl içerisinde görülebilecek en yüksek seviyelerin yılın başında görülmesine neden olduğu görüşünde. 2020 Kasım’daki ABD başkanlık seçimleri öncesinde, ABD Başkanı Trump’ın yaratabileceği yeni dalgalanmaların 2020’nin en büyük öngörülemez riskleri arasında bulunduğunu söyleyen Özcan, diğer riskleri ise şöyle sıralıyor:
“Resesyon fiyatlaması şu an için ortadan kalktı ancak Avrupa’da ekonomik verilerde ciddi bir toparlanma henüz ortada yok. Bu nedenle Avrupa kaynaklı yeniden ortaya çıkabilecek bir resesyon riski, altının cazibesini artırabilir. 2020 için beklentimiz mevcut koşullarda 1.500-1.600 dolar bandında fiyatların dalgalanması yönünde. Resesyon fiyatlaması yeniden ortaya çıkar ve merkez bankaları yeniden faiz indirimi sürecine girerse veya ABD-İran arasında gerginlik bir savaşa dönüşürse, 1.600 dolar seviyelerinin üzerinde bir fiyatlama oluşabilir” diyor.
Özcan, altının ons fiyatı ve dolar/TL’de enflasyon kadarlık yükseliş beklentisine paralel gram altın fiyatlarında da yükseliş eğiliminin süreceği ve fiyatların 324-330 TL’ye çıkabileceği görüşünde. Yine de altının portföylerde minimum yüzde 20 civarında bulundurulması gerektiğini ifade eden Özcan, “Daha risk azaltmak isteyen yatırımcılar için bu oran yüzde 30 seviyelerine kadar çıkarılabilir. Gram altın genel olarak Türk halkının vazgeçilmezi. Ancak yatırım fonlarına yönelmenin de iyi bir tercih olacağım söyleyebiliriz” diyor.