2019’un Teknoloji Trendleri

Deloitte’un bu yıl 18’incisini hazırladığı global “Teknoloji Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri Raporu” bu yılın teknolojik trendleri konusunda öngörüde bulunurken, 2019 yılına 5G, yapay zeka ve akıllı hoparlörlerin imza atacağı belirtiliyor.

Teknoloji trendleri

Rapora göre, bulut tabanlı yapay zekâ yazılımları ve hizmetlerinin kullanımı hızlanacak. Yapay zeka kullanan firmaların yüzde 70’i bulut tabanlı kurumsal yazılımlarıyla yapay zeka olanaklarına sahip olurken, yüzde 65’i de bulut destekli geliştirme hizmetleri sayesinde yapay zeka uygulamaları yapılabilecek. Diğer yandan 2020 yılı itibarıyla, yapay zeka ile hazırlanan kurumsal yazılımların ve bulut tabanlı yapay zeka geliştirme hizmetlerinin payı sırasıyla yüzde 87 ve yüzde 83 seviyelerine yükselecek.

Raporda ayrıca 72 operatörün test aşamasında olduğu belirtilirken, 2019 yılında 25 operatörün 5G hizmeti sunmaya başlayacağının ve 2020 yılında da bu sayının 2 katına ulaşacağının altı çiziliyor. Rapora göre, ortalama 43 dolarlık birim satış fiyatıyla 164 milyon adet satılan akıllı hoparlörün toplam pazar gelirinin, 2018 yılına kıyasla yüzde 63’lük artışla 4.3 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Deloitte’un raporunda, üç boyutlu yazıcı sayısında büyük bir artış öngörülürken, e-spora ve radyo dinlemeye olan ilginin daha da büyüyeceği ve kuantum bilgisayarların önümüzdeki on yıl içinde yeni teknolojilerdeki en büyük gelir fırsatlarından birini oluşturacağı ifade ediliyor.

İnsana yardımcı olacak robotlar

Günlük yaşamda insana yardımcı olacak robotların sayısı giderek artıyor. Tansiyon ölçen, şişe açan, kapıya yanıt veren, müzik çalan, evdeki bireylerle iletişime geçen robotlar adım adım geliyor…

DÜNYANIN en ilginç otellerinden biri, kuşkusuz Japonya’nın Nagasaki bölgesinde bulunan ve çalışanlarının çoğu robot olan “Henn-na”, yani “Garip” otel. Açıldığı 2015 yılında resepsiyonistleri dinozor robotlardan oluşan bu otel, dünyanın dört bir yanından turist çekti. Ancak görünen o ki, robotların performansı müşterileri memnun etmemiş. Dahası, müşteriler bazı görevlerde robotlardan rahatsızlık duymuş. Sonuç olarak oteldeki 243, tabiri yerindeyse “işten atılmış.”

İnsanların, “Nereye gidebilirim?”, “Nereleri gezebilirim?” gibi turistik sorularını cevaplamak üzere oteldeki her odaya konulan Churi isimli oyuncağa benzeyen sevimli robot, misafirlerin “Tema parkı ne zaman açılıyor?” gibi basit bir sorusunu bile cevaplayamamış.

Otelde büyük sorun çıkaran robotlardan bir diğeriyse, otelin girişindeki check-in bölümünde bulunan yardımcı robot. Bu robot da görevi olan fotokopi çekme işlemini yerine getirememiş. Japonya’daki yasalar gereği misafirlerin pasaportlarının fotokopilerinin çekilmesi görevini yerine getiremeyen robot, işini yerine getiremediği gibi insan çalışanlara büyük zorluk çıkarmış. Anlaşılan o ki, “Çalışanları robot olan ilk otel” sloganıyla ilgi çeken oteldeki eski nesil robotlar, beklentileri karşılayamamış.

Robot oteli istediği başarıyı elde edememiş olsa da, önümüzdeki yıllarda pek çok ev ve işyeri, 1970’lerdeki Jetgiller çizgi dizideki “Rosie”ye benzeyen bu yardımcı robotları “istihdam” edecek.

Bu robotlardan bir tanesi, Samsung Bot Care. Kalp atışını, tansiyonu ölçebilen bu robot daha sağlıklı ve rahat bir hayat için insana hizmet ediyor. Uyuduğunuzda sizi analiz edip uyku sorununuz olup olmadığını onlayan bu robot, sabah kalktığınızdaysa size hava durumu ile ilgili bilgiler veriyor. İlacınızı almanız gerektiği uyarısını yapıyor veya dilediğinizde tonda bir şarkı çalarak size müzik terapisi yapıyor. Eğer evde bir acil durum varsa, aile bireyleri, emniyet güçleri veya sağlık görevlileriyle iletişime geçerek durumu kontrol altına alıyor.

İNSANA YARDIMCI

Kollan olan UBtech’in Cruzr robotu ise depo veya mağazalar için hazırlanmış. Bir mağazaya girdiğinizde Cruzr sizi girişte karşılıyor ve mağazadaki ürünlerle ilgili dokunmatik ekranından size bilgiler veriyor. Hatta sizi bu ürünlerin yanma götürebiliyor. UBTech’in Walker isimli yürüyen robotuysa birden fazla amaca hizmet ediyor. Kapıyı açabilen, bir çantayı asabilen, şişe açabilen bu robot isterseniz evde size arkadaşlık edebilir veya eğlendirebilir. Müzik çalan ve dans edebilen Walker yüzündeki ekranı sayesinde size görsel eğlence alternatifleri de sunabilir. Temi ise cep telefonu aracılığıyla evde neler olup bittiğini öğrenmenizi sağlayan bir vardımcı robot.

İnsan-robot etkileşiminin iyi örneklerinden biri olan Temi’nin yüzündeki tele-sunum ekranı ile evdeki aile bireyleriyle iletişime geçebilirsiniz. Uzaktan uygulamayla veya sesle komuta edilen Temi, aynı zamanda insanları tanıyabiliyor. Temi’nin eşya taşıma, görüntü kaydetme ve şarkı çalma gibi becerileri de bulunuyor.

İnsanlara arkadaşlık etme ve onları eğlendirme amacı taşıyan robotların sayısı da giderek artıyor. Kiki, sevimli yüzüyle bunu çok iyi başarıyor. Yüzünüzü inceleyerek duygu durumunuzu analiz eden Kiki, isterseniz sizi neşelendirecek bir şarkı çalabilir. Evcil bir hayvan gibi tasarlarmış Kiki, başını çevirerek çevresini analiz ederek insanla iletişime geçen eğlenceli bir robot.

Yapay zekalı kişisel bakım

Ocak ayı başında Las Vegas’ta düzenlenen Elektronik Tüketicileri Fuarı’nda (CES), bu alanda faaliyet göstermeyen markaların da katıldığına vurgu yapmıştık. Bu markalardan en ilginç olanlarından biri Procter and Gamble (P&G) oldu. Kişisel bakım ve hijyen ürünlerinde yapay zekanın “tam kişiselleştirme” kabiliyetinden yararlanan firma, fuarda bu teknolojinin ürünlerine nasıl entegre edilebildiğini gösterdi. “Olay Skin Advisor Platformu”, yapay zekâ aracılığıyla selfıeleri analiz ederek, kişiselleştirilmiş cilt bakımı önerilerinde bulunurken, Oral-B Genius X diş fırçası kullanıcıların nasıl diş fırçalandıklarını anlamak için yapay zekayı kullanıyor.

Netflix şifresinin paylaşımını engelleyecek

Netflx’in son yılın en hızlı büyüyen internet yayıncısı (streamer) olduğunu söyleyebiliriz. Üyelik sistemiyle çalışan bu küresel popüler uygulama 2018’in dördüncü çeyreğinde 1.5 milyonu ABD’de olmak üzere 8.8 milyon yeni üye kazandı.

Böylece Netflix’in üye sayısı, 58.5 milyonu ABD’de olmak üzere toplam 139.3 milyona ulaştı. ABD merkezli şirketin ABD dışındaki üye sayısının giderek arttığı dikkat çekerken, önümüzdeki 1-2 yılda tüm dünyada her ülkenin her yayını izleyebileceği ortak bir sisteme geçeceği biliniyor.

Netflix, üye sayısını artırmaya çalışırken üyelerin şifrelerini başkalarıyla paylaşması bu büyümeye sekte vurabilir.

Bu nedenle Netflix gibi üyelikle çalışan stream şirketleri şifrelerin paylaşılmasının önüne geçmeyi planlıyor. CES’te tanıtımını yapan Synamedia isimli şirket, geliştirdikleri yapay zeka yazılımının şifrelerin paylaşıldığını tespit edebildiğini açıkladı. Synamedia isimli şirketin Credentials Sharing Insight isimli makine öğrenmesi yazılımı, bir hesabın ne zaman, nerede kullanıldığını, hangi içeriğin, hangi araçla izlendiğini takip ediyor. Yazılım şifrenin paylaşılabiliyor olması olasılığını ortaya koyuyor, ancak hesaba dokunmuyor. Sadece sunucuya gerekli verileri aktarıyor. Stream hizmetlerinin farklı kuralları olduğu ve aynı anda birkaç cihazdan izlenebildiği biliniyor. Synamedia ise üyelerin bu şifrelerin kurallar dışında paylaşmasının veya şifrenin başkalarına satılmasının önüne geçebileceğini ileri sürüyor. Synamedia, geliştirdiği teknolojiyi CES’te tanıttıktan sonra, hangi şirketlerin kendileriyle çalıştığına ilişkin bilgi vermemiş. Ancak pek çoğunun bu teknolojiyi kullandığı tahmin ediliyor.

Şule Güner