2014 Yılında Kobiler
Türkiye’de de küçük ve orta boy işletmeler (K0Bi) toplam girişim sayısının yüzde 99’unu, istihdamın yüzde 76’sını, maaş ve ücretlerin yüzde 53’ünü, cironun yüzde 63’ünü, oluşturuyor. KOBİ’lerin üretimde, ihracatta ve istihdamdaki payları giderek artıyor. Bu anlamda KOBİ’ler Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıyan kuruluşlar.
Zira 2014’ün büyük ölçekli işletmelerle birlikte KOBİ’ler açısından da hayli zor bir yıl olması bekleniyor. Dünyada gelişmiş ülkelerin göreceli olarak ekonomik büyüme hızları artarken gelişmekte olan ülkeler için büyüme hızları yavaşlamaya başladı. Üstelik gelişmekte olan ülkelerin dış borcu yüksek seviyede seyrediyor. Bir de buna cari açık baskısı ve ABD’nin 2014’ten itibaren FEO faiz oranlarında ve tahvil alımlarında yapması beklenen değişiklikler eklendiğinde gelişmekte olan ülkeleri zor bir sürecin beklediği görülüyor. Gerek siyasi çalkantılar, gerekse seçimlerden dolayı Türkiye ekonomisinin bu yılı olumsuz etkilerin baskısı altında geçirmesi bekleniyor.
Ancak yine de bu kriz beklentisi içerisinde dahi KOBİ’lerin bu krizi fırsata dönüştürebilecekleri ifade ediliyor. Döviz bazında borçlanmayan, özsermayesini etkin bir şekilde kullanan, AR-GE, teknoloji, tasarım, markalaşmaya yatırım yapan, ürün çeşidini genişleten ve farklı pazarlara ihracata odaklanan KOBİ’lerin bu olası olumsuzluktan etkilenmeyeceği sektör yetkilileri tarafından net bir şekilde ifade ediliyor. ‘2014 yılında KOBİ’leri neler bekliyor?’ sorusunu sorduğumuz uzmanlardan şu yanıtları aldık:
Girişimcilik için strateji planı
Girişimciliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları bir çatı altında toplayarak stratejiler oluşturulmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlamak amacıyla 32 kurumun temsilcilerinin katılımı ile Girişimcilik Konseyi kurulduğunu söyleyen KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, bu anlamda 2014-2016 yıllarını kapsayan taslak ‘Girişimcilik Stratejisi ve Eylem Planı (GİSEP)’ hazırlandığını belirtiyor. Hazırlanan taslak planın Yüksek Planlama Kurulu’na sunulmak üzere Kalkınma Bakanlığı’na iletildiğini ifade eden Kaplan, şu bilgileri veriyor:
“Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile KOSGEB arasında 2012 yılında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında hazırlanan KOBİ Danışmanı (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı 3 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. MYK ile “Ulusal Yeterlilik Taslağı Hazırlama” çalışmalarına ilişkin süreç KOSGEB’ce başlatıldı, 2014 yılında devam edecek. GİSEP uygulanmaya başlayacak.”
KOBİlere 5 kritik öneri
Borçlanma maliyetlerini düşürmek ve yabancı satın alma ve birleşmeler ve gelişen işlemler piyasasına hazır olmak için şirket kayıtlarım sağlıklı tutun.
■ KOBİ’lere yeni yılda fırsat kapılarım aralayabilir.
■ Sınırlı kaynaklara sahip olan KOBİ’ler rekabet avantajlarım kaybetmemek için bazı projelerde işbirliğine giderek, ortaklıklar kurabilirler.
■ 2014 yılında ihracatım artırmayı hedefleyen KOBİ’lerin teknolojiyi yakından takip etmeleri ve inovasyonu şirket kültürü haline getirerek hareket etmeleri, bunun için de nitelikli ve donanımlı bir kurmak gerekiyor.
■ Ar-Ge faaliyetleri firmaların rekabet gücünü artıran en önemli unsurlardan biri. Bu nedenle Ar-Ge’ye verilecek önem ihracatlarını ciddi oranda etkileyecek.
■ Tasarım ve koleksiyonların çeşitlendirilmesi tavsiye ediliyor.
5 adet TEKMER kurulacak
2014-2020 yıllarını kapsayan kısaca COSME (işletmelerin ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği Programı) olarak adlandırılan yeni bir program ortaya koyulacak. COSME Programı’na Türkiye’nin katılımı konusunun karara bağlanması sürecinde, muhtemel katılım payının belirlenmesi ve ilgili diğer hususlarda, KOSGEB’in ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içinde Avrupa Komisyonu ile teknik müzakereleri yürütmesi ve katılım gerçekleşirse ulusal koordinasyonunu yürütmesi kararı alındı.
Halihazırda Avrupa Komisyonu ile müzakere edilen COSME’ye ülke katılımın şartlarının netleşmesiyle bu süreçte belirginleşeceğini ifade eden Kaplan, yine bu yıl üniversiteler ile işbirliği içerisinde 5 adet TEKMER kurulması hedeflendiğini kaydediyor.
Döviz bazında borçlanmayın
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon ihracatçıları Birliği (IHKIB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, 2013 yılının KOBİ’ler açısından genel anlamda bir toparlanma yılı olarak geçtiğini söylüyor. 2013’te, özellikle ikinci yarıda, iç piyasanın çok hareketli geçmediğini ve KOBİ’lerin cirolarında ciddi artışların olmadığını ifade eden Tanrıverdi’nin 2014 yılı için tahmini şöyle:
“2014 yılında Türkiye ekonomisi gerçekleştirilecek olan seçimlerden dolayı etkilenecek. Ekonominin çarklarının ekonomik ve siyasi çalkantılar yüzünden kötü etkilenme olasılığının yüksek olduğu böyle bir döneme girerken olası finansal daralmaya karşı KOBl’ler mümkün olduğunca borçla değil, kendi özkaynaklarına güvenerek yatırım yapmalılar.
Piyasada olası bir daralmada faizlerin artmasına karşın mali planlar iyi yapılmalı ve uygulanmalıdır. Dövizdeki herhangi bir artışa karşı özellikle iç piyasaya TL bazında satış yapan firmalar döviz bazında borçlanmamalı. 2014 yılında KOBİ’lerin finansman ihtiyaçları artacak. Yeterli özsermayesi olmayan, nakit akışı düzenli olmayan KOBİ’lerin kredi ihtiyaçları artış gösterecek.’’
Çare AR-GE ve inovasyonda
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dinç ise özellikle en önemli ihracat pazarı olan Avrupa bölgesindeki ülkelerin ekonomik krizden çıkmaya başlamalarının ihracata olumlu yansıyacağı yorumunu yapıyor, “ihracatımızda sanayi ürünlerinin payının yüzde 75’e yakın olduğunu düşünürsek, bu durum doğrudan sanayi üretimini de etkileyecek.
Yurt dışı pazarlardaki gelişmelere paralel olarak, ekonomik büyümenin yükünü iç talebin yanında dış talep de sırtlanmaya başlayacak” diyen Dinç’in 2014’e ilişkin beklentileri şöyle: “(ilkemizin bundan sonraki süreçte rekabet gücünü artırması için büyük önem taşıyor. Bu bakımdan, imalat sanayinin, sektörlerimizin ve KOBİ’lerimizin rekabet güçlerini artıracak çalışmalar kamu özel sektör işbirliğinde yapılmalı.
Türkiye rekabet gücünü artırmak için, Ar-Ge, teknoloji, markalaşma, inovasyon, tasarım gibi alanlarda gelişmelere önem vermeli. 2014’te, vergiler, bankacılık sistemi, kredi hacmi büyümesi gibi konularda, KOBl’lerin kar marjları ve finansmanla ilgili yaşadıkları sıkıntıların göz önünde bulundurulması ve çözümler üzerinde daha fazla kafa yorulması gerekecek. AR-GE inovasyon ve yüksek katma değerli girişimciliğin teşviki, KOBİ’lerin sorunlarının çaresi olacak.”
Yeni pazarlara gidecek
Gıda alanının en hızlı büyüyen seğmenlerinden biri olan kanatlı grubu, bugün 55 ülkeye ihracat yapar hale geldi. Bunda Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu’nun (KTG) etkisi büyük. Kanatlı Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Aydemir, sektörün Çin, Afrika, Japonya, Togo, Gana, Suudi Arabistan, Libya, Ürdün, Mısır pazarlarına kadar erişebildiğine dikkat çekiyor. Özellikle Körfez ülkeleri ve Ortadoğu’ya ihracatın bir önceki yıllara göre artarken, Arnavutluk, Bangladeş, Gine Bissau, Güney Kore, Lübnan, Yemen’in ilk kez 2013 yılında Türk pilici ile tanıştığını belirten Aydemir, 2014 yılına ilişkin şunları söylüyor:
“Türk yumurta ve kanatlı et üreticilerinin dünya pazarlarında uzun vadeli yer alabilmelerini sağlayabilmek için, uzun vadeli ve kısa vadeli çalışmalar yapılmalı. Sektörün geleceğini etkileyecek bu çalışmalar, yeni pazarlara yönelik olmalı. 2014 yılında başta Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri olmak üzere bu yıl içinde ihracatın önündeki teknik engellerin kalkacağı Japonya ve Çin ihracatımız için hedef pazarlar durumunda. 2014 yılı için 1,2 milyar dolar ve 2015 için ise projeksiyonumuz 2 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.”
Madenciler ihracata odaklandı
İMİB (İstanbul Maden ihracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, 2014 yılına olumlu bakıyor. Özer, dünya ekonomilerini etkisi altına alan tüm olumsuzluklara rağmen, maden sektörünün 2013 yılında ihracatını yüzde 20,67 oranında artırarak 5 milyar 43 milyon dolarlık rekor ihracata imza attığına dikkat çekiyor. 2014 yılında da yaklaşık yüzde 10’luk ihracat artışı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Özer, hedefi 5 milyar 600 milyon dolar olarak belirlediklerini söylüyor. Özer’in 2014 yılına ilişkin beklentileri ise şöyle:
“Uzmanlar gelişmekte olan ekonomiler içinde yer alan Türkiye’nin de bu süreçten en çok etkilenecek ülkeler arasında olacağını öngörüyor. Ancak sektörümüz ihracat odaklı bir büyüme çizgisi seyrediyor. Bu dönemden olumsuz etkilenmemek için sektörümüzde hizmet veren KOBİ’lerin sahip oldukları ve potansiyel üretim güçlerini en doğru şekilde değerlendirmesi ve son yıllarda yakalanan ihracat başarısını koruması gerekiyor. Ayrıca bu dönemde sektörün güçlü olduğu pazarları korurken yeni pazarlar yaratması da büyük önem taşıyor.”
Komşularla gerilim ihracatı etkiliyor
PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkanı Mehmet Uysal da 2014 yılından umutlu. Plastik sektörü olarak 2012 yılı sonu rakamlarında Avrupa ikinciliğini yakaladığını ve 2013’te yüzde 8’lik büyüme, 9 milyon tona yakın üretim ile 11,5 milyar dolarlık direkt ve dolaylı ihracatı gerçekleştirdiği ifade eden Uysal, 2014 yılı için şunları söylüyor:
“2014 yılında da hedefimiz, üretim ve ihracatımızı artırarak 2013 yılı rakamlarının üzerine çıkabilmek. Bu doğrultuda plastik sektörü olarak yüzde 10 civarında bir büyüme hedefliyoruz. Elbette bu hedefe ulaşabilmek için KOBİ’lerimize büyük iş düşüyor. Ayrıca ülke ekonomisindeki istikrar ortamı ile global piyasalardaki ve ihracat pazarlarındaki siyasi denge de çok önemli. Özellikle Ortadoğu ve komşu ülkelerdeki gerilimin azalması sektörümüzün ihracatına olumlu olarak yansıyacak.”
Eximbank proje kredileri
Elektrik Elektronik ve Hizmet ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, 2013 yılında elektrik-elektronik sektörü ihracatının 12 milyar 63 milyon dolara ulaştığını söylüyor. “Çok beklenmeyen gelişmeler yaşanmadığı takdirde, 2014 yılında da bizleri 2013 yılına benzer bir tablo bekliyor” diyen Ebiçlioğlu’nun bu yıla ilişkin öngörüleri şöyle: “KOBİ’lerin rekabetçi krediye ulaşımında hala sıkıntılar mevcut. Bu konuda TİM’in öncü olduğu kefalet fonu uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen hayata geçirilemedi. Eximbank ihracat sigorta primleri özellikle KOBİ’lere cazip olacak seviyelere getirilmeli ve bu enstrümanı kullanmaları teşvik edilmeli. Özellikle elektrik, elektrik üretim ve dağıtım ekipmanları ve kablo grubumuz gelişen Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinde Eximbank alıcı proje kredileriyle desteklendiği takdirde çok büyük projeleri gerçekleştirebilirler ve ihracatlarını geliştirebilirler.”
2014’te KOBİler için 6 risk
1. Kur artışı: Üretimde ithal girdi kullanan KOBİ’lerin kur fiyatındaki artıştan olumsuz etkilenebileceği ifade ediliyor.
2. Siyasi gerilim: Yurtiçi ve yurtdışmda yaşanan siyasi ve ekonomik olumsuzluklara ek olarak gelişmiş ülke pazarlarındaki korumacı ekonomi politikalarının hedefleri etküeyebüeceği ifade ediliyor.
3. Enerji ihtiyacı: Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının maliyetleri yükseltebüeceği ve bunun fiyatlara yansıyacağı tahmin ediliyor.
4. İstihdam maliyeti: Enflasyonla birlikte istihdam maliyetlerinde artış olabileceği bildiriliyor.
5. Vergi oranlan: Ekonomi üzerindeki baskının vergi oranlarını olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor.
6. Finansmana erişim: Özsermayesi olmayan KOBİ’lerin bu yılı zorlanarak geçireceği belirtiliyor.
Rakamlarla 2013
■ 2013 yılı itibarıyla KOSGEB Veri Tabam’na kaydedilen işletme sayısı 727 bine ulaştı. S KOBİ Proje Destek Programı kapsamında bin 752 işletmeye 38.5 milyon TL tutarında destek sağlandı.
■ Tematik Proje Destek Programı kapsamında 21 meslek kuruluşuna 697 bin TL destek sağlandı.
■ İşbirliği Güçbirliği Destek Programı kapsamında 69 işletmeye 10.2 milyon TL destek verildi.
■ AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı kapsamında bin 142 işletmeye 49.9 milyon TL tutarında destek sağlandı
■ Genel Destek Programı kapsamında 19 bin 737 İşletmeye 100.4 milyon TL destek verildi.
■ 2013 yılında dokuz adet TEKMER kuruldu.
■ 61 bine yakın girişimci adayına uygulamalı girişimcilik eğitimi verildi.
■ Girişimlerde Bilişim Teknolojüeri Kullanım Araştırmasına göre 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin yüzde 90,8’i İnternet erişimine sahip, bu oran KOBİ’lerde yüzde 90,5 oldu.
Finansal Kurumlar Birliği Başkan Vekili ve Strateji Faktoring A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı ZAFER ATAMAN: “Anadolu’da faktoring netvvork’ü kuracağız”
“Türkiye’nin ağırlıklı Batı Avrupa ihracatına ilave olarak doğusundaki gelişmekte olan ülkelere ve Afrika’ya ticaretin artma trendi içinde olduğunu gözlemliyoruz. Bu doğrultuda ihracat faktoringinde Çin’den sonra ikinci ülke olarak hedefimiz faktoring işlemlerinin Doğu’da da artması. TİM önderliğinde TİM, Türk Eximbank ve sektörümüz işbirliği ile Türk Eximbank imkanlarını KOBİ’lere de ulaştırmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Diğer bir amacımız da Anadolu’daki ticaret zincirini kapsayacak şekilde KOBherimizle beraber bir faktoring networkü kurmak.”
2014’ün 5 fırsatı
8014 te daha çok bilişim, yazılım, İletişim, ileri teknoloji kullanılan ve çevreye ve insana saygılı sanayi sektörlerinin gelişeceği talimin ediliyor.
Bunun dışında gıda ve hazır giyim sektörlerinin büyümesini sürdürmesi bekleniyor.
Teknopark, organize İMİ sanayi bölgeleri üretim, ihracat ve istihdam bakmamdan çok önemli çalışma alanları olacak.
Türkiye, maden çeşitliliği bakımından oldukça zengin bir ülke. Özellikle doğal taş açısından son derece zengin rezervlere sahip. Doğal taşların madencilik sektöründe 2014 yılında en çok ihraç edilen ürün olacağını ifade ediliyor.
8014 yılında gerçekleşecek olan Dünya Futbol Şampiyonası LCD ihracatı için ayrı bir imkân yaratacak. Bununla birlikte toplam dünya LCD pazarındaki büyüme beklentisi yüzde 1 civarında.
İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği (İEAD) MEHMET HÜSEYİN BİLGİN:
“İyi bir yıl olmayabilir”
“2014 yılı genel olarak ekonomi için olduğu gibi, KOBİ’ler içinde pek iyi bir yıl olmayabilir. Her şeyden önce politik gerginliklerin ve seçimlerin siyasal istikrarı tehdit ettiği bir yıl olacak. Bunun makroekonomik istikrarı olumsuz etkileyebileceği ve ekonomideki belirsizlik ile riskleri artırabileceği açık. Bunlara FED etkisi ve küresel piyasalardaki gelişmeler de eklenince, yeni yılın KOBİ’ler için pek parlak olmayacağı söylenebilir. KOBİ’ler ayrıca fınsanman kaynaklarına da daha zor ulaşabilecekler, halka açılma açısından da zorlu bir yıl olacak.”
Şirketleri bekleyen 10 gelişme
Orta vadede sana,yi sektöründe enerji, ulaşım ve işgücü gibi üretim maliyetlerinin düşürülmesine yönelik tedbirlere öncelik kazandırılması.
Yurtiçinde üretilen ara malların standardının, kalitesinin ve silil teknoloji seviyesinin yükseltilmesi için desteklerin artırılması.
El Yurtiçinde üretilen malların daha fazla tercilı edilmesi için İtil tüketicilerin bilgi ve bilinç düzeyinin bütün araçlarla yükseltilmes.
Doğal kaynak zenginliğinin ve tarımsal ürün çeşitliliğinin, teknolojiyle sağlanan yöntemler ve hizmetler yardnnıyla üretime ve rekabet avantajına dönüştürülmesine yönelik politikaların ağırlık kazanması.
Hizmetler sektöründe katma değeri yüksek alanların payının ve ihracatının artırılması için bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımının yaygınlaştırılması.
Ekonominin enerji yoğunluğunu azaltmak üzere enerji verimliliği »ÜS çalışmalarının, yasal altyapı ile birlikte güçlendirilmesi.
Ar-Ge tabanlı, yenüikçi ve yüksek katma değer yaratan üretimin, niyeti ve imkanı en küçük bir KOBİ’de görülse dalıi desteklenmesi.
Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine mutlaka özel sektör odaklı bir eksen Süi kazandırılması.
Teknolojik gelişme ve yerli üretimin artırılmasında kamu alımlarının etkin bir araç olarak kullanılması ve h büyük özel sektör yatırımlarında KOBİ’lerin katılımcı olarak etkinleştirilmesi.
Markalaşma, kurumlaşma ve yenilikçi iş modelleri konusunda ‘KOBİ rehberi’ olabilecek tüm STK’lara yarı kamusal inisiyatifler kazandmlması.
Burcu Tuvay