15 dolara Mars’a yolculuk
15 dolara Mars’a yolculuk
İnsanoğlunun dünyadan sonra yaşanabilir en iyi Güneş sistemi gezegeni saydığı Mars, on yıl içinde fethedilecek gibi görünüyor. NASA’ya 15 dolar ödeyen herkes dört Mars yolcusundan biri olabilecek…
BÜTÜN dünyada 100 binden fazla kişi, Mars’a yapılacak dönüşü olmayan bir yolculukta gönüllü astronot olmak için başvuruda bulundu. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, başvuru sahiplerinden, Amerikalı ise 38 dolar, yabancı ise 15 dolar alıyor. Başvuranların 30 bini Amerikalı. Hedef, Mars’ı kolonileştirmek…
Bu amaçla “Mars One” adlı bir proje hazırlandı.Projeye göre 2018 yılında, bir erkek, bir kadın, Mars’a gidiş dönüş bir yolculuk yapacak. Yolculuk 501 gün sürecek. Fakat astronotlar Mars’a inmeyecekler. Bu yolculuk başarılı geçerse, gönüllülerden seçilecek ikisi kadın dört astronot, 2022’nin eylül ayında Mars’a doğru yola çıkacak. 2023’ün nisan ayında gezegene inecek ve yaşam mücadelesi verecek.
Bunun için astronotların sekiz yıl boyunca eğitilmesi gerekiyor. Uzay, uzay gemisi yönetimi ve Mars bilgilerinin yanı sıra, kimya, tıp, botanik başta olmak üzere pek çok bilim dalında öğrenim görecekler. Yanlarında doktor olmayacak. Sağlıkları her ne kadar dünyadan anında İzlense de hastalıklarım kendileri tedavi edecekler. Gerekirse bir cerrah gibi birbirlerini ameliyat etmek, çürüyen dişlerini çekmek zorunda kalacaklar.
ZORLU BİR YAŞAM
Yanlarında iki buçuk ton kadar erzakla gidecekler ama çok dar mekanlarda kendi sebze-meyvelerini yetiştirecekler.
Hidrojen ve oksijenden içme suyu elde etmeyi bilecekler. Solunacak hava kısıtlı olacağından hava üretecek kimya bilgisine sahip olacaklar. Atıklarından nasıl kurtulacaklarını, gerekirse onları geri dönüşümle tekrar kullanılabilir hale getirmeyi öğrenecekler.
Yer çekimsiz ortamda kas ve kemik zayıflaması kaçınılmaz bir gerçek. Bunu giderecek hareketleri öğrenmek bile aylar sürüyor.
Uzay, insana dost bir çevre değil. Güneş sıcaklığı 200 dereceye kadar çıkabiliyor. Nadiren de olsa bir gezegenin gölgesinde kaldığında -150 derece soğuyabiliyor. Uzayda serseri mayın gibi dolaşan gök cisimleri büyük bir tehlike. Ayrıca başta güneş olmak üzere uzayın değişik yerlerinden gelen güçlü radyasyon, insan hayatı için başlı başına bir tehdit. Radyasyon, hücreleri öldürüyor ve tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yol açıyor. Bu düşmanca tehditlerden korunmak, yiyecek-içecek ve soluyacak hava bulmak gibi doğal ihtiyaçlar kadar önemli.
MALİYET ÇOK YÜKSEK
Mars yolculuğunda, bilim adamlarının ve mühendislerin önünde, aşılması gereken yüzlerce sorun var. Hepsi halledilse bile bu yolculuğun 6 milyar dolar olacağı öngörülen maliyeti nasıl karşılanacak? Gerçek maliyetin her zaman için öngörülenden daha fazla olduğunu unutmamak gerek. Yolculuğun sekiz ay sürecek olması bile bir sorun. Bu sürede insanlar, uzay gemisinde psikolojilerini nasıl koruyacaklar? Geri dönemeyecek olmalarının vereceği moral bozukluğu, görevlerini yerine getirmelerine engel olacak mı? Yoksa Mars’a giden ilk insanlar olarak tarihe geçme düşüncesi onları teşvik mi edecek?
İnsanlar Mars’ta hayatta kalmayı başarabilecekler mi? Kendilerinden sonra geleceklere yaşanır bir ortam hazırlayabilecekler mi? Hiç kimse bu sorulara kesin cevap veremiyor. Ama bunlar, insanları başvuruda bulunmaktan alıkoyamıyor. Mars One projesinin yöneticisi Bas Lansdorp’a göre hala binlerce kişi internet üzerinden biyografisini şekillendirmeye çalışmakla meşgul.
ALO DEMEK BİLE 9 DAKİKA
Uzaklık, haberleşme açısından da sakıncalı. Mars’a bir mesaj, 4.5 dakikada gidecek. Astronotların kritik bir sorunun cevabını almaları 9 dakikayı bulacak. Bu, anında giderilmesi gereken bir sorun için çok uzun bir süre.
NASA yetkilileri her ne kadar “Mars’ın kolonileştirilmesi” ifadesinden hoşlanmıyorsa da işin ekonomik yanının olduğu da bir gerçek. Daha önce yapılan Mars yolculuklarında uzay gemileri, gezegen yüzeyinde demirnikel karışımı meteorlar buldular. Bu da “Kızıl Gezegen” olarak da bilinen Mars’ın zengin maden yataklarına sahip olduğunu gösteriyor. Mars’ta yerçekiminin dünyaya göre düşük olması ve gezegenin Güneş Sistemi’ndeki uygun konumu, iki gezegen arasında kargo naklini kolaylaştırıyor. Bütün mesele, çok büyük paralar tutacak yatırımları yapabilmek. Gerisi çok kolay olacak. Mars’ta bir avuç insan, binlerce tonluk maden cevherini kolaylıkla dünyaya gönderebilecek. Uzay kargo gemileri, Mars’a boş dönmeyecekler. Özel olarak yapılacak tonlarca gübreyi, Mars’ın seralarında toprağı bereketli hale getirmek için taşıyacaklar.
Biraz da Lansdorp’a kulak verelim: “Bu, insanlık tarihinin en cesur girişimlerinden biri. Mars’ta yaşanabilir mekanlar kurmak, orada yaşam mücadelesi vermek, inanılmaz bir deneyim olacak. Hava ve su elde etmek için Mars’ın kaynaklarını kullanabiliriz. Ama Mars’ı dünya gibi yaşanır bir hale getirmek, belki yüz binlerce yıl gerektirecek. Ben bile Mars’a yolculuğu göremeyebilirim. Ne de olsa en az on yıl sonraki bir projeden söz ediyoruz.”
Mars’ı tanıyalım
■ Mars güneşten ortalama 228 milyon kilometre, dünyadan da 79 milyon kilometre uzakta. Dünyadan daha küçük. Dolayısıyla yerçekimi, dünyadakinin yüzde 38’i kadar. 70 kiloysanız, Mars’ta 26.6 kilo çekersiniz. Bu durumun insan sağlığına olumlu mu yoksa olumsuz mu etki edeceğini hiç kimse bilmiyor.
■ Dünyadan çok daha soğuk.
Yüzey ısısı, -5 ile -87 santigrat derece arasında değişiyor. Dünyada en düşük sıcaklık, Antarktika’da -89.2 derece olarak ölçülmüştü.
■ Mars’a güneşten gelen enerji, dünyaya gelen enerjinin yarısı kadar. Ancak atmosferi olmadığından zararlı ışınların gezegene verdiği zarar, dünyadan dört kat daha fazla.
■ Atmosfer olmadığından Mars yüzeyinde basınç elbisesi giymeden dolaşmak imkansız. Aksi halde damarlardaki kan, milyonlarca kabarcık yaparak köpürür. Bu da ani ölüm demektir. Atmosferi, dünyanın 15 katı daha fazla karbondioksit içeriyor. Bu, çok dayanıklı oldukları bilinen bakteriler için bile ölümcül bir ortam.
■ Mars’a “Kızıl Gezegen” adını verenler, Eski Mısırlılardı. Ortaçağ’da bu rengin gerçek kandan kaynaklandığına inananların sayısı çoktu. Bu rengin sebebi, demir oksit, yani pastır.
■ Atmosferi o kadar incedir ki su, sıvı halde kalamaz. Ya buhar ya da buz halindedir. Bir avuç sıvı su bulmak, bilim adamları için “Kutsal Kase”yi bulmak kadar heyecan verici olacaktır.
■ Dünyadan Mars’a, saatte 100 km hızla giden bir otomobille seyahat edilseydi, 271 yıl 221 gün sonra yolculuğunuz biterdi.
■ Mars’ta, Güneş Sistemi’nden kaynaklanan ve hızı saatte 200 km olan fırtınalar, bütün gezegeni kaplayabilir ve haftalarca sürebilir.
■ Mars’a gönderilen her üç uzay gemisinden sadece biri başarılı oldu. 1976’da Viking l’in çektiği, insan yüzüne benzeyen bir fotoğraf herkesi heyecanlandırdı. Ancak NASA, bunun bir görüntü yanılsaması olduğunu bildirdi.
■ Mars’ın Güneş etrafında çok daha uzun bir yörüngesi vardır. Dolayısıyla bir Mars yılı, 687 gün sürer.
■ Mars, Eski Mısır’dan beri bilinmekle birlikte ilk kez 1609’da bir teleskopla Galileo Galilei tarafından gözlemlendi. 1877’de İtalyan astronom Giovanni Schiaparelli, Mars’ta kanallar keşfettiğini açıklayınca, herkes bunun insan yapımı kanallar olduğunu sandı.
■ İngiliz yazar Herbert George Wells 1898’de, “Dünyalar Savaşı” adlı bir bilim kurgu romanı yazdı. Romanda, teknolojik olarak gelişmiş Marslılar dünyayı ele geçiriyor, binlerce kişiyi öldürüp egemenliklerini ilan ediyordu. Aktör Orson Wells, ABD’de bir radyo programında bu kitabı heyecanla okuyunca milyonlarca Amerikalı, gerçek zannederek panik halinde sokaklara döküldü. Halkı yatıştırmak günler sürdü.
Alev Rigel / Para