10 Soruda Yeni Petrol Yasası
1954 yılında yasalaşan 6326 Sayılı Petrol Kanunu yerini, uzun bir yasama sürecinin ardından 11 Haziran tarihinde Kesini Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yasaya bıraktı. Oldukça radikal yenilikler içeren yeni yasayı, Ernst & Young’tan enerji uzmanı Erkan Haykuş, 10 soruda özetledi.
1- Yeni Türk Petrol Kanunu ile ne amaçlanıyor, bu düzenlemeye gerçekten de ihtiyaç var mıydı?
Eski yasanın hukuki ve teknik anlamda güncelleştirilmesi gerekiyordu. Esasen, yeni kanun ile petrol arama, geliştirme ve üretim faaliyetlerinin etkili bir şekilde artırılması bekleniyor. Yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi amaçlandığından, özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisini artıracağını düşünüyoruz.
Rakamlar dikkate alındığında, petrol ve doğalgaz piyasasına yönelik bu kanunla hedeflenen asıl amacın ülkemizdeki arama ve üretim faaliyetlerini artırarak, dışa bağımlılığı azaltmak olduğu açık.
2- İlk Petrol Kanunu’nun uygulamasının sonuçlarına bakıldığında bir başarıdan söz edilebilir mi?
59 yıllık süreçte petrol arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için hedeflenen seviyeye erişilemedi. Arama faaliyetimiz hala çok çok az.
Yeni kanun sonrasında da tam liberal bir piyasadan söz etmek zor. Zira hala işletme ruhsatlarının süresinin sona ermesi durumunda sahanın müzayedeye çıkarılması TPAO’ya bağlı. TPAO tarafından talep edilen ilgili sahalar, müzayedeye çıkarılmayacak.
3- Yasanın yabancı yatırımcıyı çekmek anlamında etkili olabileceğini düşünüyor musunuz?
Öncelikle şunu tekrar belirtmek gerekir ki, petrol arama ve çıkarma işlemleri oldukça ileri teknoloji gerektiren, riskli ve sermaye yoğun faaliyetlerdir. Dolayısıyla, dünya geneline baktığımızda bu sektörde faaliyet gösteren firmalar lokal değil global oyunculardan oluşuyor.
Önemli olan özellikle bizim gibi keşfedilen petrol rezervleri az olan ve mevcut durum itibarıyla çıkarılan petrol kalitesinin düşük olduğu ülkelerde yatırımcının ilgisini çekmek anlamında ne gibi teşvikler sağlandığı ve diğer ülkelerle gerçekten de rekabet edebilir bir konumda olup ol-madığımızdır.
4- Petrol arama ruhsatları ve devlet hissesi konusunda birtakım yeni uygulamalara gidilmiş. Bu konuları biraz açar mısınız?
Eski Petrol Kanunu ruhsat uygulaması bakımından, 18 petrol bölgesine ayrılan Türkiye arazisi, yeni Türk Petrol Kanunu’na göre kara ve deniz olmak üzere iki petrol bölgesine dönüştürüldü. Arama ruhsatı süresi karalarda 5 yıla denizlerde ise 8 yıla çıkarılırken, myfikirler.com sözkonusu süre karalarda 9 yıla, karasuları içindeki denizlerde ise 14 yıla çıkarılabilecek, belirli koşullarda ise 6 aylık ve 2 yıllık ek süreler de verilebilecek.
Aslında ruhsat anlamında en önemli değişiklik, yatırımcılar tarafından verilmesi gereken iş planı ve yatırım tutarının karalar için yüzde 2, denizler içinde yüzde l’i oranında ödenmesi gerekecek olan teminat tutan diyebiliriz. Yeni Türk Petrol Kanunu ile gerçek anlamda ruhsatlandırma için ciddi bir iş planının sunulması zorunlu kılınmış durumda.
5- Arama ruhsat sayısında bir sınırlandırma mevcut mu?
Yeni Türk Petrol Kanunu’nda petrol hakkı sahibinin, arama ruhsatnamesi sayısı bakımından belirli bir sınırlamaya tabi tutulmadığını anlıyoruz. Aynı zamanda, TPAO’ya ilişkin arama ruhsat sayısı anlamında herhangi bir avantajlı düzenlemede bulunulmadığı da hemen göze çarpıyor.
Arama ruhsatlarının dağılımına baktığımızda verilen arama nıhsatla-nnın çok büyük ölçüde TPAO’ya ait olduğunu görüyoruz. Yeni Kanun’un kabaca 1/3’i TPAO’ya ait olan arama ruhsatlarının petrol sektöründe faaliyet gösteren şirketlere bundan böyle dağılımında daha eşitlikçi bir ortam yaratılmasına imkan tanıyacağını düşünüyoruz.
6- Kanunu vergisel yönden de mercek altına alabilirmiyiz?
Petrol Kanunu ile ilgili olarak aslında belki de en çok tepki çeken konulardan biri de petrol firmaları üzerindeki vergi yükü sınırlaması oldu. Her ne kadar tasarı aşamasında yüzde 40 vergi yükü üst sınırlamasından bahsedilmiş olsa da aslında Yeni Kanun, eski Petrol Kanunu’ndan farklı bir düzenleme getirmiyor vergi yükü konusunda. Yine eskisinde olduğu gibi petrol hakkı sahiplerinin gelir vergileri kesintileri toplamının yüzde 55’i geçemeyeceği belirtiliyor. Ancak elbette böyle bir üst sınır konması Türkiye ile ilgili çok uzun vadeli yatırım planları içerisinde olan/olacak yatırımcılar için bir güvence.
Bunun yanında yine eski düzenlemede olduğu gibi Yeni Türk Petrol Kanunu’nda da petrol hakkı sahiplerine arama giderleri, sondaj feri giderleri ve ülke ekonomisi yönünden verimli olmayan kuyuların açılma ve terk giderlerini muhasebeleştirme konusunda seçimlik hak tanınmış.
Buna göre hak sahipleri bu giderlerini isterlerse doğaldan gider yazabilecekler ya da aktifleştirme yoluna gidebilecekler.
Bu noktada akla “Hiç mi yeni bir avantaj yok?” sorusu gelebilir, ona da hemen yanıt verelim. Evet gelir ve kurumlar vergisi açısından getirilen bir vergi istisnası var. Ancak kanunda yer alan hükümden tam kastın ne olduğunun ve ne şekilde uygulanacağının yönetmelikle yapılacak düzenlemelerle kesinleştirilmesi gerekiyor. Zira kanun hükmü çok açık değil.
7- Yeni Türk Petrol Kanunu’nda yabancı yatırımcıların yurt dışına yapacakları transferler ile ilgili yeni bir düzenleme göze çarpıyor mu?
Yeni Türk Petrol Kanunu nda ilgili düzenlemeye bakıldığında genel itibarı ile eski düzenleme ile paralellik gösterdiği söylenebilir. Ancak bu noktada önemli bir değişikliği yabancı yatırımcılara müjdelemekte fayda var.
Eski düzenlemeden farklı olarak, Yeni Türk Petrol Kanunu’nda sermayesinin transferini tamamlayan petrol hakkı sahiplerine transfer edilebilecek net kıymetlerini 3’er aylık dönemler itibariyle yurt dışı merkezine aktarabilme imkanı getirilmiş durumda.
8- Yeni Kanunda Damga Vergisi istisnası da mevcut. Getirilen istisnanın kapsamı ve faydalarından da biraz bahseder misiniz?
Eski Kanun’da damga vergisi istisnasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktaydı. Ancak, yeni Kanun’da bu hususa yönelik istisnalar getirildiğini görüyoruz.
Yeni Kanun ile birlikte petrol hakkı sahibinin bizzat veya bir temsilci veya Petrol işleri Genel Müdür-lüğü’nce kabul edilmiş bir müteahhidi vasıtası ile kendi adına, onaylanan petrol malzeme, ekipman ve araçların ithalatına ya da yurt içinden teslim alımına ilişkin düzenlenen kağıtlarda damga vergi istisnası uygulanabilecek.
Bunun yanında, petrol hakkı sahiplerinin petrol arama ve üretim faaliyetlerine ilişkin düzenledikleri kağıtlardan yalnızca sözleşmelerde damga vergisi istisnasından faydalanılabilecek. Bu noktanın altını çizmekte yarar var, bahsettiğimiz bu istisna tüm kağıtlara değil, sadece sözleşmelere uygulanabilecek.
9- Katma Değer Vergisi uygulamalarında bir değişiklik olacak mı?
Aslına bakarsanız petrol sektörüne yönelik olarak KDV uygulamaları anlamında Türk Petrol Kanunu bir yenilik getirmiyor. Zaten eski Kanun’da da KDV ile ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş, ancak Katma Değer Vergisi Kanunu’na istisna hükmü eklenmişti.
10- Yeni Kanun’da petrol hakkı sahipleri tarafından gerçekleştirilecek yatırımlara verilecek teşviklerin Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği belirtilmiş, bu yönde bir çalışma var mı?
Mevcut teşvik mevzuatını petrol sektörü bazlı inceleyecek olursak petrol sektörüne özel teşvik uygulamasının olmadığı görülüyor. Genel manada sondaj yatırımlarına sağlanan bir teşvik sözkonusu. Bu açıdan değerlendirildiğinde petrol sektörünün diğer sektör yatırımlarına istinaden göreceli olarak daha az teşvik edildiğini söyleyebiliriz.
Ekonomist