10 Adımda Borsa Yatırımcısı Olmak
Borsa yatırımcısı olmak isteyenlere 10 adımda borsa yatırım bilgileri. 2022’yi yükseliş eğilimiyle geçiren borsa, yükseldikçe yatırımcıları kendine çekiyor. MKK (Merkezi Kayıt Kuruluşu) verilerine göre borsada işlem gören hisse senetlerinin piyasa değeri 4,36 trilyon, yatırımcı sayısı 2,8 milyona ulaştı.
İçeriğe Ait Başlıklar
Borsa Yatırımcısı Olmak
ZEYNEP CANDAN AKTAŞ / PARA ; Borsada yerli yatırımcı sayısı hızla artarken yatırım süreleri ise haftalarla ifade edilmeye başlandı. Diğer yandan kredili işlemler ile alınan riskler, yatırımcıları borsadaki dalgalanmalara daha duyarlı hale getiriyor. Bu yüzden borsaya akan yatırımcıların gözü kulağı borsa haberlerinde, sosyal medyada. Tüyo arayanlar, tüyo verenler birbirine karışmış durumda. Herkesin borsanın yükseleceğine güveni tam. ‘Başka gidecek neresi var ki’ sözü borsa yatırımcısının mottosu olmuş durumda.
Her ne kadar yatırımcılar borsaya yatırım yapmak için yükselişlerle gündeme oturmasını bekleseler de, borsa aslında uzun vadeli yatırım yeri. Yükselirken alayım, kısa dönemde kazanayım, diye düşünenlerin çok büyük bir kısmı hayal kırıklığına uğruyor burada.
Her şey çok güzel giderken bir anda işler tersine dönüveriyor. Ya da her şey çok kötü, borsada bir şey olmaz diye düşünüldüğü bir anda, trend tersine dönüyor ve bu kez kötümser yatırımcılar piyasanın arkasından bakakalıyor. Gelin, bu hafta elimiz erdiğince, dilimiz döndüğünce borsayı, borsaya yatırım yapmayı bir kez daha anlatalım. Yatırımcılar neye yatırım yaptığının ve risklerin farkında olsun.
1-Borsa Nedir?
Borsalar, aynen mahallede her hafta kurulan pazar gibidir. Mahalle pazarından farkı, organize olmasıdır. Ne demek organize olması? Pazara hangi ürünler (hisse senedi) gelecek, kimler bu ürünlere (hisse senedi) yatırım yapacak?
Yatırımcılar pazarda olduğu gibi doğrudan ürünleri (hisse senetlerini) alıp-satabilecek mi? Yoksa bir aracıya mı (aracı kurum, banka) gitmeliler? Peki, neden aracı kuruma ihtiyaç olsun, yatırımcılar aynen pazardan yaptığı gibi, neden borsadan alış-veriş yapamasın?
Burada, borsada işlem gören varlıkların yani hisse senetlerinin özelliği devreye giriyor. Hisse senetlerini semt pazarındaki ürünlerden ayıran önemli farklar var. Öncelikle bu borsadaki bütün ürünler standartlaştırılıyor. Yani her biri bir lot olarak alıp-satılıyor. Sonra buradaki ürünlerin halka arzı, temettüsü, sermaye artışı, hisse geri alışı vb, birçok özelliği ile bunların önce pazara sunulacak halde olup-olmadığının kontrolü ve sonra da müşteri adına saklanması gerekiyor.
Ki, müşteri her satmak istediğinde tekrar tekrar hisse kontrolüne gerek kalmasın. Diğer yandan bu pazarda işlem yapmak isteyen alıcının da, verdiği emrin karşılığında parasının olup-olmadığının kontrolü gerekiyor. İşte bu kontroller de aracı kurumlar tarafından gerçekleştiriliyor.
Toparlayacak olursak, borsa hisse senedi arzının ve talebinin buluştuğu bir pazar. Ancak arzı ve talebi oluşturan hisse senetleri önce aracı kurumlar tarafından arza, sunulmaya hazır hale getirilirken, hisse senedi talebinin parasal karşılığının teyidi de aracı kurumlar tarafından yerine getiriliyor.
Peki, borsanın çatısı altında sadece hisse senedi pazarı mı var? Başka pazarlar da mevcut mu? Borsa İstanbul açısından konuşacak olursak, pay (hisse senedi) piyasasının yanında borçlanma araçları piyasası, kıymetli madenler ve taşlar piyasası, vadeli işlemler ve opsiyon piyasası da yatırımcılara hizmet vermek üzere kurulmuş.
2-Hisse Senedi (PAY) Nedir?
Hisse senedi anonim şirket olarak yapılanmış şirketlere, ortaklığı temsil eden menkul kıymetlerdir. Hisse senetlerine yatırım yapanlar, bu şirketin faaliyetleri nedeniyle elde edeceği gelirden pay alırken, şirketin büyümesi nedeniyle de hisselerinin değeri artar. Diğer yandan hisse senetleri, yatırımcılarına çok da farkında olmadıkları, hatta birçok yatırımcının hiç de önemsemediği, ortaklık hakları sağlıyor.
Bu haklar; genel kurula katılma hakkı, oy hakkı, bilgi alma ve inceleme hakkı, rüçhan hakkı, temettü alma hakkı, özel denetçi atanmasını talep hakkı ve tasfiyeye katılma hakkı olarak özetlenebilir. Gelin bakalım, hisse senedi yatırımının vadettiği hakları ve getirileri biraz açalım:
-Fiyat Yükselişleri: Hisse senedi yatırımının gelir tarafında yatırımcıların öncelik verdiği, şirketin borsada alım-satıma konu olan hissesinin, fiyatındaki yükselişlerdir. Herkes alım yaptığı hisse senedinin fiyatının bir an önce yükselmesini ister. Tamam da, hisse fiyatının yükselişi şirketin faaliyetleri, şirketin içinde bulunduğu sektörün gelişimi ve ülkenin ekonomik ve siyasal yapısı, ekonomik döngüler gibi etkenlerle doğrudan ilgilidir.
Hatta hatta, bazen ülkenin içinde bulunduğu ekonomik yapı hisse senetleri fiyatının yükselişini desteklerken, bazen de uluslararası piyasalardaki gelişmeler, çatışmalar, karışıklıklar hisse senedi fiyatının düşmesine neden olur. Yani hisse senedi yatırımcısı eğer yatırımını kendisi yönetecek ise bir anlamda uluslararası ekonomik ve siyasal gelişmeleri dahi anlayabilecek, yorumlayabilecek kapasiteye sahip olmalıdır.
-Temettü: Bir hisseye yatırımın ana nedeni şirketin faaliyetleri nedeniyle elde ettiği gelire ortak olmak değil mi? Şirketler bir faaliyet dönemi içerisinde elde ettikleri gelirin bir kısmını faaliyetlerini sürdürme ve geliştirme yönünde kullanırken, bir kısmını da ortaklarıyla paylaşıyorlar.
İşte şirketin ortaklarıyla paylaştığı gelirin adı temettüdür. Hisse senedi yatırımcılarının göz ardı etmeye meyilli oldukları temettü geliri, aslında şirketin faaliyetlerinin yolunda olduğunu, şirketin üretiminden gelir sağladığını da göstermesi açısından önemlidir.
-Sermaye Artışı: Sermaye artışına katılma hakkı, hem bir yükümlülük hem de bir haktır. Şirket ortaklarının sermaye artışlarına katılmaları gerekir. Şirket genel kurulu veya yönetim kurulu kararı varsa her ortak, sermaye payına düşen kısmı şirkete yatırmalıdır. Aksi halde sermaye artışına katılmayan ortaklar hem şirketteki ortaklık paylarının azalması sonucuyla karşılaşırlar, hem de borsadaki fiyatlar sermaye artışına göre düzeltildiği için, elde tutukları hisselerin değeri azalır.
Bu şekilde ortaklardan nakit olarak toplanan paraların karşılığında yapılan sermaye artışlarına bedelli sermaye artışı denir. Bir de şirketin iç kaynaklarından yani kardan, değer artış kazançlarından, hisse ihracından veya varlık satışlarından elde edilen gelirin, ortaklara temettü olarak dağıtılmayıp, şirketin sermayesine ilave edilmesi yöntemi vardır ki, buna da bedelsiz sermaye artışı denir.
Peki, bedelli sermaye artışına katılmayan veya katılamayan ortağın yapacağı bir şey yok mu? Tabi ki var. Bedelli sermaye artışına katılamayan veya katılmak istemeyen ortak, eğer şirket borsada işlem görüyorsa, bu hakkını borsadaki rüçhan hakkı pazarında satabilir.
-Tasfiyeye katılma hakkı: Oldu da, şirketin faaliyetleri istenilen şekilde gelişmedi. Durum kötüye gitti ve şirket iflas etti. Olmuyor mu, oluyor. Bu durumda ortaklığı temsil eden ve borsada işlem gören hisseler pazardan çıkarılır. Yani hisse senetlerinin değeri sıfıra iner.
Peki, ortak, şirketin sahip olduğu araziler, mallar, makinaların satışından pay alamaz mı? Şirketin bütün borçları ödendikten sonra geriye herhangi bir varlık kalırsa, ortaklar hisseleri oranında bunu paylaşırlar. Buna da tasfiyeye katılma hakkı denir.
-Oy hakkı: Yasal mevzuata göre, bütün şirketler yılda en az bir defa genel kurul yapmak zorundadır. Her ortak genel kurulda söz alıp, şirket hakkında fikirlerini, beklentilerini, merak ettiklerini sorabilir. Genel kurulda, şirketin yönetim ve denetim kurulunun seçimi, kar dağıtımı, sermaye artışı, kararları alınır.
Genel kurur kararlarının alınmasında her ortak sahip olduğu hisse oranı kadar söz hakkına sahiptir. Hisse senedi yatırımcılarının çok büyük bir kısmı, böyle bir hakkın varlığının farkında olmadığı gibi, bilenlerin de büyük bir kısmı genel kurul toplantılarına katılmıyor.
3-Hisse Senedi Piyasası Nedir?
Hisse Senedi Piyasası borsada işlem gören hisse senetlerinin alınıp-satıldığı piyasadır. Yatırımcıların aracı kurumlarına ilettikleri alış-satış emirleri bu piyasada birbiriyle karşılaşır ve fiyat oluşur. Yatırımcıların alış talepleri güçlüyse fiyatlar yukarıya doğru hareket eder. Satmak isteyen yatırımcılar daha güçlüyse bu kez aşağı yönde bir hareket izlenir.
Borsa İstanbul Hisse Senedi Piyasası, şirketlerin borsada işlem gören hisse senetlerinin parasal büyüklüğüne göre pazarlara ayrılıyor. Bu pazarlar neden önemli? Başkalarından duyduğu hisse senetlerine yatırım yapanların en azından tavsiye edilen hisse senedinin hangi pazarda işlem gördüğünü bilmesinde yarar var.
Çünkü hisse senedi pazarı bir taraftan işlem gören şirketin parasal büyüklüğüne dair bilgi verirken, bir taraftan da riskine işaret eder. Örneğin, Yakın İzleme Pazarında işlem gören hisse senetlerinin riskleri oldukça yüksek iken, Alt Pazar’da işlem gören hisse senetlerinde de volatilite çok yüksek olabilir.
- Yıldız Pazar (Sembol Z): Borsaya ilk kotasyonda halka arz edilen kısmın piyasa değeri 300 milyon TL ve üzerinde olan hisse senetleri bu piyasada işlem görüyor.
- Ana Pazar (Sembol N): Borsaya ilk kotasyonda halka arz edilen kısmın piyasa değeri 75 milyon ile 300 milyon arasında olan şirketlerin hisseleri bu piyasada işlem görüyor.
- Alt Pazar (Sembol T): Borsaya ilk kotasyonda halka arz edilen kısmın değeri 40 ila 75 milyon arasında ise bu şirketlerin hisse senetleri alt pazarda işlem görüyor.
- Yakın İzleme Pazarı (Sembol W): Kotasyon yönergesine göre Yıldız Pazar, Ana Pazar ve Alt Pazardan çıkarılma sonucunu doğuran gelişmelerin oluştuğu şirketlerin hisse senetleri Yakın İzleme Parasında işlem görüyor.
- Yapılandırılmış Ürünler Pazarı (Sembol K): Borsa yatırım fonu katılma belgeleri, varantlar, sertifikalar, sahipliğe dayalı kira sertifikaları, gayrımenkul sertifikaları, gayrımenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının işlem gördüğü pazardır.
- Piyasa Öncesi işlem Platformu (Sembol S): Halka açık statüde olup, hisse senetleri borsada işlem görmeyen şirketlerden borsa tarafından izin verilenler bu platformda işlem görüyor.
- Nitelikli Yatırımcı İşlem Pazarı (Sembol Q): Halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara satılmak üzere ihraç edilen hisse senetlerinin ve yönetim kurulunca uygun görülen diğer borsa yatırım araçlarının yalnızca nitelikli yatırımcılar arasında işlem görebilmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuş pazardır. Nitelikli yatırımcı olmayanlar bu pazarda işlem yapamaz. (Nitelikli Yatırımcı, en az bir milyon lira tutarında Türk Lirası, yabancı para ve sermaye piyasası aracına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile fonlardır.)
4-Yatırım Hesabı Nasıl Açılır?
Hisse senetlerine yatırım yapmak isteyenlerin aklına doğrudan borsa geliyor. Haklılar, Çoğu zaman borsa ve hisse senedi kelimesi yan yana, hatta birbirinin yerine kullanılıyor. Halbuki, yukarıda da anlatmaya çalıştık, borsa bir pazar. Hisse senetleri ve diğer yatırım enstrümanlarının alım-satımı için bir pazaryeri.
Borsada sadece hisse senedi pazarları değil, borçlanma araçlarının ve vadeli işlem kontratlarının işlem gördüğü pazarlar da mevcut. Hisse senetlerine yatırım deyince her ne kadar akla sadece borsadan alım-satım yapmak geliyorsa da, bunun başka yolları da var. Halka arzlardan hisse senedi almak, hisse senedi yatırım fonları ve borsa yatırım fonları almak hisse senedi yatırımın diğer seçenekleri.
Borsada, hisse senedi pazarında işlem gören hisse senetlerinden almak, halka arzdan hisse senedi almak veya hisse yatırım fonlarına yatırım yapmak isteyen katılımcı ne yapmalı? Öncelikle Türkiye Sermaye Piyasaları birliğinin ilişikteki linkinden kendisine uygun olan aracı kurumu seçerek bir yatırım hesabı açılmalı. (https://www.tspb.org.tr/tr/uye-bilgileri/ )
Yatırım hesabı açılacak aracı kurumun; yakınlık, en az yatırım limiti, kurtaj oranları (aracılık komisyonu), canlı veri sağlayıp-sağlamadıkları, bilgilendirme bültenleri ve iletişim kabiliyeti vb. açısından değerlendirmeleri önemli. Uygun aracı kurumda hesap açıldıktan sonra anlık fiyat bilgisi, işlem hacmine göre ücretli veya ücretsiz şekilde pek çok aracı kurum tarafından sunuluyor, yatırım tavsiyeleri ve öneriler de barındıran günlük, haftalık, aylık bültenler hazırlanıyor.
Sadece aracı kurum ve bankalarda yatırım hesabı açmak yetmiyor, aynı zamanda bir anket yoluyla yatırımcının risk kapasitesinin de ölçülmesi gerekiyor. Böylece yatırımcıya önerilecek yatırım araçları belirleniyor. Kapasitesinin üstünde risk almasının önüne geçilmeye çalışılıyor.
5-Borsaya Nasıl Emir İletilir?
Diyelim, aracı kurumda hesap açıldı, borsaya emir nasıl iletilecek? Aracı kurum ve bankaların emir iletiminde kullandıkları mobil uygulamalar, telefon veya internet siteleri anlık işlem yapma olanağı sağlıyor. Yatırımcıların en çok kullandığı emir tipleri ‘limit fiyatlı emirler’ ve ‘piyasa emirleri’dir.
Limit fiyatlı emirlerde yatırımcı hangi fiyattan işlem yapmak istediğini belirtiyor. Dolayısıyla belirtilen fiyatın dışında herhangi bir fiyattan işlem gerçekleşmiyor. Halbuki piyasa emirlerinde işlem adedi belirtilmekle birlikte, işlem fiyatı boş bırakılıyor.
Bu durumda emir borsaya iletildikten sonra alım yapılmak isteniyorsa, satışta ilk sırada bekleyen emirle karşılaşıyor. Yatırımcı satış yapmak istiyorsa ise, bu kez alımdaki en iyi alış fiyatı ile emir karşılanıyor. Yani piyasa fiyatlı emirlerin hangi fiyattan gerçekleşeceği anlık işlemlere bağlı.
Olağanüstü durumlarda borsa emir almayı durdurabiliyor, işlemlere ara verebiliyor. Buna ‘devre kesmek’ deniyor. Böylece olağanüstü fiyat hareketliliğinin yarattığı zararlardan yatırımcıları korumak hedefleniyor.
6-Hisse Senedi Nasıl Seçilir?
Borsada hisse senedi fiyatları her an arz ve talebe bağlı olarak dalgalanıyor. Bu arz ve talebi ne etkiliyor derseniz, şirketin faaliyetleri, karlılığı, sektördeki gelişmeler, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve hatta dünya piyasalarındaki gelişmeler-açıklamalar-politikalar vb. borsada işlem gören hisse senetlerinin fiyatlarını etkiliyor.
Sürekli bir dalgalanma ve denge arayışı içerisinde dalgalanan piyasada, hangi hisse senedine, hangi fiyattan, hangi tutarda, ne kadarlık bir süre için yatırım yapılacak? Bu soruların cevabını bilmesi beklenen yatırımcı, arayış içerisinde çoğu zaman sadece bir hisse senedinin adının peşinde koşup, tüyo arıyor.
Bir şirketin faaliyetleri çok uzun süreli ancak hisse senedindeki fiyat dalgalanmalarının süresi çok kısadır. Bu nedenle uzun vadede şirkete biçilen değer ile piyasada oluşan fiyatlar çoğu zaman birbirini tutmuyor.
Peki ne yapmalı, hisse senetlerine yatırım yapmak için baz alınacak, yatırımcıya yol gösterecek herhangi bir şey yok mu? Tabi ki var. Yatırımcı teknik ve temel analiz yöntemlerine göre hisse seçebilir. Ancak bu analizleri başarılı bir şekilde yaparak, doğru yatırımlara ulaşmak ciddi bir bilgi birikimi gerektiriyor.
Birinci yol, yatırımcı bu yöntemler konusunda eğitimler alabilir, kendisini geliştirebilir. İkinci yol profesyonel yatırım danışmanlığı alabilir. Üçüncü olarak da hisse fonlardan seçim yaparak, bir anlamda hisse senedi seçimi konusunu fon yöneticisine bırakabilir.
Hisse seçimini ve portföy yönetimini kendisi yapmak isteyenler öncelikle aracı kurumların sunduğu günlük, aylık raporlar ve analizleri takip etmeli. Zaman zaman borsa ve aracı kurumların birlikte yaptıkları eğitimler olabiliyor, mümkün olduğunca bu eğitimlere katılmalı.
Ekonomi dergileri, tv kanalları, gazetelerin ekonomi sayfaları piyasanın genel akış yönü konusunda fikir verici olabilir. Borsadan hisse senedi almak isteyenlerin mutlaka takip etmesi gereken en önemli sitelerden birisi de Borsa İstanbul’un sitesi. Ekteki linkten hisse senedi piyasaları ile ilgili bütün verilere ulaşılabilir. https://www.borsaistanbul.com/tr/sayfa/68/pay-piyasasi
Borsada yatırım yapmak isteyenler mutlaka KAP’ı( Kamuoyu aydınlatma Platformu) izlemeli. KAP’tan https://www.kap.org.tr/tr/bist-sirketler sayfasından tercih edilecek hisselerin sahibi olan şirketlerin kamuya yapılan açıklamaları, mali tabloları ve şirketin faaliyet alanı ile ortaklık yapısı, yöneticileri izlenebilir. Bunlar neden önemli, bilmek zorunda mıyım, dediğinizi duyar gibiyim.
Eğer, niyetiniz gerçekten bu şirketlere yatırım yaparak, şirketin faaliyetleri nedeniyle elde ettiği gelir ve büyümeden faydalanmak ise, bunları bilmek zorundasınız. Yoldan geçen herhangi birine birikimlerinizi teslim etmediğinize göre, borsada da yatırım yapacağınız şirketleri ve sizin paranızın değer kazanıp-kazanmamasında birinci derecede etkili olacak, şirket sahibi ve yöneticilerini tanımalısınız.
7-Hisse Senedi Portföyü Nasıl Oluşturulur? (Çeşitlendirme)
Hisse senedi piyasalarının volatil yapısı, yatırımcılar için risk oluşturuyor. Bu nedenle hisse senedi yatırımı için ayrılan tutarın tamamının tek bir hisse senedine yönlendirilmesi yerine, farklı sektörlerdeki hisse senetlerinden bir portföy oluşturulması öneriliyor.
Aynen yumurtaların tek sepete koyulmaması gibi. Böylece farklı hisse senetlerinden oluşabilecek zarar, portföydeki diğer hisse senetlerinden elde edilecek karlarla tolere edilebilecek, yatırımcı toplamda daha az bir zararla karşılaşacaktır. Portföyde çeşitlendirme yapmanın pek çok yöntemi bulunuyor.
Örneğin aynı sektör içinde faaliyet gösteren hisse senetlerinden bir portföy oluşturulabileceği gibi, farklı sektörlerin her birinden hisseler alınarak da bir portföy oluşturulabilir. Veya içerisinde hisse senetleri, borçlanma araçları kıymetli madenler ve döviz bulunan daha geniş kapsamlı başka bir çeşitlendirme yöntemi de tercih edilebilir.
8-Temettü Yatırımı Nedir?
Hisse senetlerinin yatırımcılara iki şekilde getiri sağlıyor: Birincisi fiyat artışı, ikincisi temettü. Ülkemizde genellikle fiyat artışlarından faydalanma amacı daha ağır bastığı için yatırımcılar piyasaya yükseliş eğilimi başladıktan sonra geliyor.
Tek defada borsaya ayırdığı tutarı piyasaya sokuyor. Hatta üzerine kredi kullananlar, evini arabasını satıp hisse senedine yatıranlar oluyor. Halbuki, hisse senedi portföyünü azar azar yatırımlarla oluşturmak mümkün. Aylık alımlarla uzun vadede oluşturulacak hisse senedi portföylerinin çoğunda temettü dağıtan şirketler tercih ediliyor.
Böylece uzun vadede hem portföyde biriken hisse senetlerinin değer artışından hem de temettülerden elde edilecek gelirlerden faydalanmak mümkün oluyor. Temettülerin tekrar hisse senedi yatırımına yönlendirilmesiyle ise çok daha hızlı büyüyen bir portföy ortaya çıkıyor.
Son dönemde oldukça moda olan temettü yatırımcılığı, bir anlamda yatırımcıları piyasa dalgalanmalarına karşı koruyor. Nasıl mı? Temettü yatırımcıları ellerinde tuttukları hisse senetlerinin fiyatından çok, vereceği temettüye odaklanıyorlar. Böylece piyasa dalgalanmalarına karşı daha sabırlı davranarak, hisse senedi yatırımlarını daha uzun süre devam ettirebiliyorlar.
Peki, hangi şirketler temettü veriyor, temettü portföyü için hangi şirketlerin hisseleri tercih edilmeli? Ya da bu yılın temettü veren şirketleri bunu ne kadar sürdürebilecek? Temettü veren şirketler listesi değişmiyor mu? Temettü yatırımcılığına soyunan ve bunu uzun süre devam ettirmek isteyenler, KAP’ta Temettü Endeksleri ve bu endekslerin hesaplamasına dahil edilen hisse senetlerinin hangileri olduğunu aşağıdaki linkten güncel olarak takip edilebilir. https://www.kap.org.tr/tr/Endeksler
9-Fonlarla Hisse Yatırımı Yapılır mı?
Borsada yatırımcı olmak isteyen ancak; temel-teknik analizden anlamıyorum, hisse seçmekle uğraşamıyorum, çeşitlendirmeyi bilemiyorum diyenler için farklı yöntemler var. Yatırım fonları ve borsa yatırım fonları aracılığıyla da hisse senedi yatırımı yapılabilir.
Yatırımcılar TEFAS Platformunda işlem gören bütün yatırım fonlarını, yatırım hesaplarındaki fon alış menüsünde görebiliyorlar ve bunlardan tercihte bulunabiliyorlar. Peki, ne yapıyor bu yatırım fonları? Yatırım fonları portföy yönetim şirketleri tarafından, menkul kıymetlerden oluşan bir portföyü yönetmek amacıyla kuruluyor.
Fonun portföyü profesyonel yöneticiler tarafından yönetiliyor. Yatırım fonlarından; portföyünden en az yüzde 80 oranında hisse senedi bulunanlar, hisse senedi yatırım fonu olarak adlandırılıyor.
Borsa yatırım fonları ise yatırım fonları gibi portföy yönetim şirketleri tarafından kuruluyor ama TEFAS Platformunda değil, aynen hisse senetleri borsada gibi işlem görüyor. Peki yatırım fonları ve borsa yatırım fonları ne avantaj sağlıyor? Neden borsadan doğrudan hisse senedi değil de, yatırım fonu almalı? Fonlara yatırım yapmanın sağladığı en önemli avantaj, borsada hisse seçme zahmetinden yatırımcıları kurtarmasıdır.
Fon portföyü uzmanlar tarafından yönetilir ve portföye alınacak hisse senetleri uzmanların analizleri sonucunda seçiliyor. Diğer yandan yatırım fonları ve borsa yatırım fonları çeşitlendirme yapılmış portföylerden oluşuyor. Yatırımcıların bir daha portföy çeşitlendirmesi yapmasına gerek kalmıyor. Dolayısıyla farklı sektörlere yatırım yapan birkaç yatırım fonuyla yüzlerce değişik varyasyonda çeşitlendirme yapmak mümkün hale geliyor.
10-Halka Arz Nedir?
Hisse senetlerine yatırım yapmanın yöntemlerinden bir diğeri de halka arzlardır. Halka arz bir süreç olmakla birlikte sürecin sonunda halka arz edilen şirketin hisse senetleri borsada işlem görmeye başlıyor. Halka arz süreci doğrudan borsada işleme açılma veya borsa dışında aracı kurumlardan talep toplama yöntemleriyle yapılabiliyor.
Peki, halka arzdan hisse senedi talep ederken neye dikkat edilmeli? İlk dikkat edilmesi gereken unsur, halka arz edilecek hisse senetleri, sermaye artışı yoluyla ihraç edilen hisse senetler mi, yoksa ortak tarafından satılan hisse senetleri mi? Eğer halka arzda ortak hisse senedi satışı yapıyorsa; bu, ortak veya ortaklar nakde dönmek istiyor demektir.
Şirketin kurucu ortağının veya ortaklarının nakde dönmek istediği, yani hisselerini azalttığı bir dönemde, halka arzdan hisse alan yeni yatırımcılar şirketin büyümesini ve karlılığını sürdürüp-sürdüremeyeceği yolundaki sorularına cevap bulmalıdır.
Peki, halka arz edilen hisse senetleri sermaye artışı yoluyla ortaya çıkmış ve bu hisselerin satışı ile oluşacak halka arz geliri şirketin işletme sermayesine, faaliyetlerine ve büyümesine katkı sağlayacak ise? Bu durum halka arz edilen hisselerin talebini başlı başına olumlu etkiler. Çünkü şirkete taze kaynak girişi sağlanacak ve belki de ileriki bir tarihte, bu kaynaklar sermaye artışında kullanılarak, bedelsiz sermaye olarak ortaklara dağıtılacaktır.
Diğer taraftan halka arzdan talepte bulunmadan önce mutlaka halka arz izahnamesi incelenmeli, şirketin faaliyetleri, ortakları, satılan hisse senetlerinden elde edilecek gelirin hangi amaçla kullanılacağı ve halka arz fiyatı değerlendirilmelidir.
Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur BOĞDAY:
‘Aracı kurumdan yatırım yapmakla bankalardaki yatırım hesaplarından yatırım yapmak arasında herhangi bir fark bulunmamakta. Aslında bankada yapılıyormuş gibi gözüken işlem aracı kurum tarafından yapılmakta ve tüm hizmetlere de -raporlar dahil- ulaşılmaktadır.
Aracı Kurumlar, SPK kanununa tabi olarak gerekli şartları sağlamaları halinde kurulabilmektedir. Aracı kurumların verebileceği hizmetler aldıkları faaliyet izinlerine göre geniş yetkili, dar yetkili ve kısmi yetkili olarak ayrılmaktadır. Alınabilecek hizmetler açısından aracı kurumun kurumsal kimliği, sermayesi, hizmet ağı ve sektördeki deneyimi önem kazanmaktadır.
Hisse senedi yatırımı, riskli yatırım araçlarından biri olması nedeniyle yatırımcının risk profiline uygun olmalıdır. Herhangi bir şirkete yapılan doğrudan yatırım, stratejik ortaklık olarak değerlendirilmeli, şirketin operasyonel performansında olumsuz bir durum gözlenmedikçe, yatırımcı piyasalardaki oynaklığa karşı psikolojik sakinliğini koruyabilmeli, sabırlı olmayı öğrenmelidir.
Borsada iyi getiri elde etmek için şirketi iyi tanımak gerekli ancak yeterli değildir. Resmin tamamlanması için psikolojik tarafı da çok önemlidir. Bu kapsamda, yatırımcı için “sabır” önemli bir kişilik özelliğidir. Diğer yandan, döngüsel veya orta dönemli yatırım yapmak için şirket ve sektörlere ilgi göstermek gerekmektedir. Kısa vadede piyasaları yenmek kulağa hoş gelse de, oldukça zor bir süreçtir.
Bu anlamda, doğrudan yapılan yatırımların kısa vadeli olmasını önermiyoruz. Ancak yatırımcı kısa vadeli alım satım stratejisi belirlemişse, günlük haber akışı ve hisse hareketlerini mutlaka takip edebilecek durumda olmalıdır. Öte yandan, eğer yatırımcının yeterli analiz bilgisi yoksa, çalıştığı kurumun profesyonellerinden destek isteyebilir, vakti ve analiz isteği yok ise yatırım fonlarına yönelebilir veya bireysel portföy yöneticilik hizmeti alabilir. Kurumumuz, borsada yatırım yapmak isteyen tüm bireysel ve kurumsal yatırımcılara herhangi bir alt limit olmaksızın hizmet vermektedir.’
Finansoloji Eğitim ve Danışmanlık Kurucusu Aysel GÜNDOĞDU:
‘Borsada yatırımcı bir şirkete ortak olmak amacı ile yatırım yapar. Şirkete ortak olmak demek, bir adet hisse alsanız bile, şirketin karına ortak olmak demektir. Madem ortak oluyorsunuz o zaman bu şirket ne kadar satış yapıyor, kar oranı ne kadar, sermayesi nedir, satışların maliyeti, borçluluk durumu, likidite durumu, stok ve alacak durumu gibi temel finans künyesini bilmek de gerekir.
Bu bilgilere ulaşmak çoğu zaman yatırımcıya zor gelir. Bilgiyi bulsa bunu yorumlamak da ayrı mesele. Bu nedenle hisse piyasası özel bir yatırım alanıdır. Belirli bir seviyedeki bilgiyi elde edemeyecekseniz, bu piyasada yatırım yapmanın riskli olacağı açıktır. Borsa yatırımcısının kara belası “tüyo”lar var. Bilginin eşit yayılmadığı zayıf formda piyasalarda, maalesef bazen bu tüyolar satışların, kâr marjının da önüne geçip bütün mantığı alt üst ediyor. Ancak siz siz olun, şunu unutmayın.
Bu işlemlerin asılsız çıkma olasılığı çok yüksektir. Borsada tüyo için yatırım yapmak, dayınızın emlakçısının öve öve bitiremediği haritada yerini bile bilmediğiniz bir arsaya yatırım yapmaya benzer. Sizin bilginiz dışında bir başka karar vericinin anlattıklarına inanarak yatırım yapılmaz. Yatırım ile aranızda duygusal bir bağ kurmayın, ona bağlanıp inanmayın. Sonuçta mantık ile yapılan bir iştir yatırım…’
Marmara Capital Yönetici Kurulu Başkanı Haydar ACUN:
‘Borsada da iyi bir yatırımcı olmak için (uzun vade de sürdürülebilir bir şekilde reel kazanç elde etmek), fizik mühendisi olmanıza gerek yok. Ama belli bir finansal okur yazarlığa, spekülasyon (moda tabiri “borsada oynamak”) ile yatırım arasındaki farkı anlamaya ve psikolojik dayanıklılığa sahip olmanız ve vakit ayırmanız gerekir.
Çoğu zaman borsaya yeni giren yatırımcılar biraz birikmiş para ve “acele zengin olma“ iştahı dışında bunlardan hiç birine sahip değil. Gelişmiş ülkelerde nüfusun büyük çoğunluğu direkt borsaya girmek yerine, fonlar vasıtasıyla yatırım yaparken, ülkemizde finans profesyonelleri arasında dahi fon yatırımı konusunda oldukça yüksek bir bilgi eksikliği mevcut. Fon yatırımı nedir derseniz, en basit tabiriyle toplanıp “danaya girmek” tir.
Tek başına bir dana almaya yetecek parası olmayan, dananın fiyatı nasıl belirlenir, pazardan kazıklanmadan nasıl alınır, sonra danaya nasıl bakılır, çaldırmadan, hastalıktan kaybetmeden nasıl beslenip-büyütülür, ilerde nasıl süt sağılır ve sonunda karlı bir şekilde satılır, gibi bir sürü konuyla uğraşmak istemeyen, ama dana sayesinde para kazanmak isteyen kişilerin toplanıp, ortaklaşa bir dana alması ve danayı da profesyonel bir çobana emanet etmesi metaforuyla anlatılabilir.
Finansal tabirlerle konuşursak; burada pazar (borsa), dananın kendi ağırlığı ve karkas kg fiyatı (hisse senedi), çoban (fon yöneticisi), süt (temettü), dananın saklandığı çiftlik (Takasbank), dananın ortaklarının sahip oldukları pay adetlerini koruyan kurum (saklama bankası), çobanın belli yazılı kurallar ışığında danaya iyi bakıp-bakmadığını, dananın ortaklarının çıkarlarını koruyup korumadığını kontrol eden kişi ve kurumlar (SPK, bağımsız denetçi, müfettiş) olarak tanımlanabilir.
Tahmin etmişsinizdir, burada bütün iş çobana düşmekte, doğru danaları seçmeli, doğru fiyattan almalı, doğru fiyattan satmalıdır. Netice de vaktiniz olmayan ve anlamadığınız bir işe girişmektense, her şeyi şeffaf ve denetlenen iyi bir çobanla yola çıkmak yatırım hayatınızı tahmin ettiğinizden daha fazla kolaylaştırabilir.’
Gedik Yatırım/Yatırım Danışmanı Müdürü ÜZEYİR DOĞAN:
‘Yatırım hesabı açmak için yatırımcının talebi üzerine sözleşme tarafına gönderilebilir ya da 2021 başından beri yapılan düzenleme ile yatırımcı online olarak hesap açabilir. Her iki durumda da yatırımcı kendisi için atanan yatırım uzmanı ile süreci her adımda birlikte götürmektedir.
Hesap açılış sürecinde kimlik, yerleşim yeri belgesi gibi belgelerin yanında, yatırımcının uygunluk ve yerindelik testleri gibi yatırım uzmanının yatırımcıyı daha iyi tanıyabileceği bazı testleri ve bilgileri doldurması gerekmektedir. Aynı zamanda borsaya yeni katılacak olan yatırımcılar youtube başta olmak üzere kurumumuzun sosyal medya hesapları üzerinden de yayınlarımızı takip edebilir günlük piyasa yorumları, teknik analiz, haftaya bakış, strateji raporlarına ve uluslararası piyasalar üzerine yapılan yorumlarımız ile bilgi sahibi olabilirler.
Borsada yatırım yapmak için belli bir alt limitimiz bulunmuyor. Borsaya ilk defa yatırım yapacak kişiler açısından en büyük risk, yeterli bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olmamalarıdır. Çünkü, ilk anda onlardan çok daha tecrübeli ve deneyimli bir yatırımcı kitlesi ile karşı karşıya kalacaklar. Bu riski minimize etmek için tecrübeli yatırım danışmanlarından ve seçtikleri aracı kurumun tecrübelerinden faydalanmayı denemeliler.
Şirketlere ortak olma mantalitesi ile, orta uzun vadeli bir perspektif oluşturmak yerine; hisse senedi fiyatlarındaki ani değişimlerinden büyük kazançlar elde etmeye çalışmak, riski artırabilen önemli faktörlerdendir. Aracı kurum raporları ve uzmanlarından ziyade farklı ortamlarda alınan duyum, tüyo, öngörüler vb. haber akışları ile şirket hisselerinde spekülatif kar peşinde koşmak ciddi zararlar getiren ve maalesef son dönemde sıklıkla karşılaştığımız bir başka durum.
Bu bakımdan öncelikli olarak yatırımcılara finansal okuryazarlığını geliştirmeleri, hesap açtıkları aracı kurumların bülten ve raporlarının dikkatle incelemeleri ve aracı kurum bünyesinde lisanslı çalışan uzmanlardan görüş almalarının yatırımcıların riskini azaltan önemli unsurlar olduğunu düşünüyoruz.’
Matriks Akademi Direktörü KIVANÇ ÖZBİLGİÇ:
‘Benim açımdan borsaya yeni giren yatırımcıların yaptığı hataların ilki ve en önemlisi daima kazanacağını zannetmek. Yeni yatırımcıların borsaya ilk giriş hikayeleri genellikle duydukları veya şahit oldukları, başka birine ait kazanç hikayesine dayanıyor.
Bu durum yatırımcıların işe sadece kazanç odaklı başlamalarını sağlıyor. En küçük bir kayıpta büyük bunalımlar oluşabiliyor. Yükseliş dönemine denk gelen yatırımcılarda, kısa sürede piyasanın şifresini çözdüklerine dair bir özgüven oluşuyor. Fakat bu suni özgüven, devam eden süreçte büyük çaplı zararların kapısını açıveriyor. İkinci bir husus da yenilerin tepe ve diplere olan hassasiyetleri.
Borsada uzun yıllardır işlem yapanlar bilirler ki, tepe ve diplerde nokta atışı işlem açmak, eğer piyasayı siz yönlendirmiyorsanız, tamamen bir rastlantıdır. Olabildiğince bu noktalara yakın olmak amaçlanır. Fakat yeni yatırımcılar genellikle tepeye yakın bile satsalar, akılları hep o tepe noktasında kalır ve “keşke” ile başlayan cümleler kurarlar.
Öncelikle belirli bir bilgi ve birikime ulaşana kadar yatırımcılara hisse seçmemelerini öneririm. Kurumlarından ve araştırma raporlarından bu konuda profesyonel destek alabilirler. Sonrasında, her konuda olduğu gibi piyasalarda da uzmanlaşmanın yolu bilgi ve birikimden geçiyor.
Kendilerini geliştirmek adına, ücretli veya ücretsiz platformlardan eğitimler alabilirler, belirli bir tecrübeye sahip olduktan sonra da hisse seçimi yapabilirler. Temel ve teknik verilerden ve tabii ki haber ve beklentilerden faydalanabilirler. Yatırımcılara her fikre açık olmalarını, herkesi dinleyip en mantıklı gelen alternatifleri, başkaları dedi diye değil de, kendi iradeleriyle seçmelerini öneririm.
Borsada saniyeler içerisinde giriş çıkış yapmaktan yıllarca taşıyabileceğiniz pozisyonlara kadar birçok işlem yöntemi mevcut. Piyasayı takip edemeyenler için 2 seçenek var: Ya nispeten daha uzun vadeli yatırımlara ( doğru hisse seçimi ve zamanlama önemli) yöneleceksiniz, ya da işlemlerinizi bilgisayarlarlar yardımı ile otomatik olarak gerçekleştireceksiniz. (Algoritmik İşlemler) ‘
Rota Portföy Yönetim Kurulu Başkanı TEVFİK ERASLAN:
‘Öncelikle hisse senedi yatırımının bir şirkete ortak olmak anlamına geldiği, bu nedenle de yatırım vadesi olarak orta ve uzun vadeli bir yatırım hedefi belirlenmesinin uygun olacağını belirtmek isterim. Herhangi bir ürün veya hizmet alımı yapmadan önce yaptığımız kalite ve fiyat araştırmasının benzerini, hisse senedi yatırımlarından önce de muhakkak yapmalıyız.
Teknik bilgimiz yeterli ise bizzat, yeterli değil ise bir yatırım danışmanı eşliğinde yatırım yapılacak hisse senetlerinin tespit edilmesi, beklediğimiz getirinin elde edilmesi için faydalı olacaktır. Yatırım yaptığımız şirketlerin; ortaklık yapısı, yöneticileri, şirketin finansalları, sektörü gibi konularda muhakkak uzmanlardan bilgi alınması faydalı olacaktır. Halka arzlara katılım sağlanmadan önce şirket ile ilgili yazılmış fiyat tespit raporunun okunması ve aracılık yapacak kurumdan şirket ile ilgili bilgi alınmasını tavsiye ederim.
Yatırım danışmanlarından ayrıca şirketle ilgili bilgi alınması iyi olur. Hisse senedi yatırımları için belirtmiş olduğum tavsiyeyi burada yatırım fonları için de yinelemekte fayda görüyorum. Şirket bilanço analizi, sektör takibi, finansal piyasaların takibi konularında uzmanlığınız yok ise, hisse senedi yatırımı yapmanın en güvenilir yolu hisse senedi yatırım fonlarına yatırım yapmaktır. Bu konuda da yatırım danışmanlarından görüş alınabilir.
Bu sayede uzmanların kontrolünde hisse senedi yatırımları yapılmış oluruz. Hisse senedi yatırımlarında çeşitlendirme riskin düşürülmesini sağlayacaktır. Bu nedenle bir hisse senedi yerine, hisse senetlerinden oluşan bir sepete yatırım yapılması daha iyi bir risk/getiri bileşeni sağlayacaktır.’
*Para Dergisinin 6-12 Kasım 2022 tarihli sayısında yayınlanmıştır.
ZEYNEP CANDAN AKTAŞ / PARA